Otağtepe toplantıları...
Güler Kömürcü 13 Mayıs 2008
Cumartesi akşamı Can Paker'in Başbakan Erdoğan ile eşi onuruna verdiği yemeğin yankıları sürer iken... İlgili haberlere, ev gezisine farklı bir okuma yapalım mı ey arif okur? Geçmişten günümüze, arka plana da 'bölge politikalarını' fon yaparak, davete 'açık bilgi ortamındaki notlarla' bakalım.
Davetin sahibi Sayın Paker, bildiğiniz gibi sivil toplum kuruluşu TESEV'in Başkanı'dır, uzun yıllar Alman Kimya Devi Henkel'in Türkiye tepe görevlisi olarak görev yapan Can Paker, Gazeteci-yazar Sayın Canan Barlas'ın da abisidir ve Musa Anter'le de aile bağları vardır şöyle ki; Can beyin yeğeni, Barlas çiftinin kızı Ela Hanım Musa Anter'in gelinidir bu arada Musa Anter bir tarihte de Cüneyd Zapsu'nun halasıyla evliydi.
Başbakan'ı evinde ağırlayan Sayın Paker'in başkanlığını yaptığı TESEV, milli politikalarımızı zedeleyici raporlara, görüşlere destek verdiği iddiaları nedeniyle kamuoyunda şimşekleri üzerine çekmiş hatta Genelkurmay Başkanımız Sayın Yaşar Büyükanıt'ın 'isim zikredilmeden' eleştirilerine de hedef olmuştur. 2006 Ekim ayı gazetelerinde yer alan ilgili bir köşe yazısını (Sayın Fikret Bila'nın kaleminden) okuyoruz;
'Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ı Harp Akademileri'nin açılış töreninde dinledik. Orgeneral Büyükanıt, hem içeride hem dışarıda çok sayıda adrese önemli mesajlar verdi. TESEV'in düzenlediği "Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim" isimli yayının tanıtım toplantısında konuşan AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Kretschmer'i eleştiren Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, "Bay" diye hitap ettiği Kretschmer'i isim vererek ağır bir dille eleştirerek TSK'ya ve Türk ulusuna saygısızlık yapmakla suçladı. Bu arada Kretschmer'in TSK'yı eleştirdiği toplantıyı düzenleyen TESEV de Org. Büyükanıt'ın ağır eleştiri gönderdiği adresler arasındaydı.
Genelkurmay Başkanı, TESEV'in hazırladığı raporda, zorunlu askerliğin laikliğin toplumsallaştırılması için kullanıldığı gibi bir ifadenin yer aldığını anımsatarak raporu hazırlayanların "niyet"lerini sorguladı. TESEV'in ilişkilerini kastederek, bu tür raporlar gelmeye devam edecekse daha açık ve net belgeleri kamuoyuna açıklarız'' diye ekledi.'
Ve bu arşiv haberinden sonra tekrar 2008 Mayıs ayına dönelim, Başbakan Erdoğan'ın konuk olduğu Otağtepe davetlerine kamuoyu aslında pek de yabancı değil, Otağtepe villaları daima çok önemli isimlere ev sahipliği yapmıştır, özellikle Barlas çifti'nin 1999 seçimleri öncesinde, Sayın Erdoğan'ın iktidara geliş sürecinde verdikleri yemekler günlerce gazetelere konu olmuştur.
Bu arada hemen belirtmeliyim bir gazetecinin ya da bir işadamının evinde davet vermesi, siyasileri, kanaat önderlerini ağırlaması son derece olağan bir sosyal aktivitedir, özel hayat kapsamına girer ancak gelen konuk ülkenin Başbakan'ı olunca 'Başbakan'ın yaptığı konuşmalar 'özel'e girmez, Başbakanların 'özel'i olamaz çünkü onlar 'tüzel' kişilerdir. Sayın Başbakan'ın 'bunlar benim özel sohbetlerim, size ne' diyerek önüne geleni fırçalaması şaşırtıcıdır...
Tekrar Otağtepe davetlerine dönelim, son 15 yılın siyasi kulislerine damgasını vuran Otağtepe'deki davetlerden bir başkasına bakalım, 1998 yılı ağustos gazetelerinden bir alıntı;
'.... Mehmet-Canan Barlas çiftinin Boğaz manzaralı Otağtepe'deki lüks villasında, Recai Kutan, Tansu Çiller, Korkut Özal, Besim Tibuk ve Hasan Celal Güzel'in katılımıyla gerçekleştirilen 'Maskeli Cephe' toplantısının davetlilerinden Zaman gazetesi başyazarı Fehmi Koru, bu 'özel' gecenin ayrıntılarını anlattı, yazı şöyle: 'Recai Kutan veya Hasan Celal Güzel gibi Ankara'da oturanlar bir yana, karşı sahilde, Yeniköy'de yalısı olan Tansu Çiller bile, Barlaslar'ın villasının bahçesinden bakıldığında görülen manzaranın göz alıcılığına işaret etmeden geçemedi...
Bu üç siyasi liderin adını birbiri ardına tesadüfen geçirmedim elbette; son iki yıllık kargaşa sürecinde, birbirine yakın duran FP, DYP, YDP gibi partilerin liderleri, pazar akşamı bizimle birlikte o evdeydiler. Sadece onlar da değil, DP lideri Korkut Özal ile LDP lideri Besim Tibuk da, Barlaslar'ın sayıları sınırlı davetlileri arasındaydılar. Seçimin tarihi tespit edildiğinden beri, siyasetin içinde bulunanlar ile siyasete ilgi duyanlar, hep aynı beklenti içindeler. İttifak...' Ve yazı devam ediyor.
Evet, Turgut Özal'dan Bülent Ecevit'e, Tansu Çiller'den... Son olarak da Erdoğan'ın konuk edildiği Otağtepe davetlileri şüphesiz daha uzun yıllar devam edecek, davetliler geliiip-gidecekler. Konuklar değişecek, siyaset ve konular değişecek...
Tarih de tanıklığa devam edecek.