« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Yusuf Yılmaz ARAÇ

26 Mar

2008

12 MART VE TÜRKEŞ

26 Mart 2008

Gidişat aynı minval üzere devam ederse bir şeyler olacağı ihtimali halk arasında geçtiğimiz yıldan beri telâffuz edilmeye başlandığı için kapatma davası hayretle karşılanmamakla birlikte, aydın takımının ne söyleyeceği merakı mucip olduğundan, müteakip günlerde basındaki haber ve yorumları etraflıca okumak ihtiyacı doğdu. Aralarında Vakit'in de bulunduğu bazı gazetelere ister istemez cüzi miktar katkımız nasib oldu.

Gayet tabii olarak meseleye herkes kendi konumu ve bakış açısıyla yorum getiriyor. Cumhuriyet rejimine alerji duyan, devlete kin besleyen ve millete mensubiyet hissetmeyen iktidar yanlısı kalem erbabı hukuku yok sayarak birdenbire pür demokrasi havarisi kesildi. Demokrasinin zedeleneceğinden, parti kapatılmasının çağdışılığından dem vurup, memlekette ekonomik sıkıntılara yol açacağı ve batı nezdinde hoş karşılanmayacağı tehdidini savuruyorlar.

Kim sahiden demokrat, kim iktidarla tevlit ve tevhit ettiği menfaatlerinin zedelenmesinden korkarak demokrasi maskesine sığınıyor ayırt etmek çok zor. Sadece Türk'e düşmanlıkta hepsi ortak. Nereden tutturabilirlerse oradan saldırıyorlar.

Türk'e düşmanlıklarını hep birlikte utanmadan, sıkılmadan, saklamadan, çekinmeden, korkmadan her fırsatta ve her geçen gün artan dozda ortaya koyuyorlar. Türk Milliyetçiliğini temsil eden siyasi ve kültürel kuruluşlar olan biteni son on yıldır alışkanlık haline getirildiği veçhile sessizce seyrederken üç beş milliyetçilikten dönme şair ve yazar da bu saldırılara alkış tutarak katkıda bulunuyor.

Aynı bulanık tablo Ergenekon meselesinde de karşımıza çıkıyor. İktidar yanlıları kapatma davasını, memleketteki bütün kötülüklerin kaynağı, gelmiş geçmiş en büyük tehlike olarak ilan ettikleri Ergenekon davasının rövanşı olarak görüyor ve davanın siyasi olduğunu söylüyor.

Binlerce yıllık devlet geleneğine sahip bu ülkede üç beş adam darbe yapıp sahiden iktidarı ele alabilir mi, ayrı bir mesele. Büyük kısmı, dün Ergenekon Destanı'ndan bahseden Ülkücüleri ırkçı diye suçlayan, Ecevit'in iktidar olduğu karanlık dönemlerde okullardaki Ergenekon'dan Çıkış tablolarını indiren sol zihniyete mensup kişilerden müteşekkil grubun Ergenekon ismiyle anılması zaten başından beri tuhaf. Anlaşılamayan bir başka husus, dün Türklüğün geçtiği badirelerde milli değerleri tahrip eden sol zihniyet karşısında kayıtsız kalan ve hatta solla ittifak eden sözde İslamcı kesimin bugün nasıl olup da solla böylesine kavgalı duruma düşmüş gözüktüğü. Anlaşılan iktidar kavgası eski dostlukları zedeliyor. Ergenekon'u bahane ederek mütemadiyen Türklüğe hücum etmek ve devleti zayıflatmak bir tarafın işine geliyor. Diğer taraf da iktidarın icraatlarını eleştireceği yerde milli değerleri yıpratarak maksadına hizmet ediyor.


Kapatma davasının açılmasını müteakip Vakit'te Hüseyin Üzmez '12 Mart Darbesi' başlıklı bir yazı yazmış. O zamanlar MHP Genel İdare Kurulu üyesi imiş.

12 Mart 1971'de sabah erkenden partiden telefon etmişler, saat 10'da genel merkez binasında MKYK toplantısı olacağını, konuşulacak konunun çok önemli olduğunu, her üyenin mutlaka toplantıda bulunmasını söylemişler. Türkeş çok neşeliymiş. O zamanki MİT Başkanı Fuat Doğu Paşa Türkeş'in yakın arkadaşıymış, muhtıra haberini vermiş. Türkeş muhtemel gelişmeleri ve MHP'nin durumunu değerlendirmiş. Üzmez buna karşı çıkmış, toplantıyı terk etmiş, falan filan.

Yani Üzmez demokratmış, Türkeş değilmiş. Anlattığından anlaşılan bu.

Bir dönem MHP'nin Genel idare Kurulunda yer alan Üzmez'de zerre kadar insaf ve milliyetçilik kırıntısı kalmış olsaydı bu talihsiz açıklamalar yerine şunu söylemesi gerekirdi. Altmışlı yılların sonuna doğru Türkiye'de sol terör hareketleri tırmanışa geçmiş ve Ülkücü Gençler bu teröristlerin hedefi olmuşlardı. Ülkücüler on sene zarfında beşbinlere ulaşacak şehitler kervanının ilk yiğitlerini 1968 yılından itibaren toprağa vermeye başlamışlardı. Ordu içerisinde önemli kademelere sızan Türkeş düşmanı Cemal Madanoğlu'nun başını çektiği sol bir cunta 9 Mart 1971 tarihinde bir darbe hazırlığı içerisindeydi. Bu tehlikeli girişim haber alınarak emir komuta zinciri içerisinde önü kesilmiş ve 12 Mart 1971 muhtırasıyla memleket kanlı bir sol darbeden kurtulmuştu. Türkeş işte bunun için seviniyordu.

Sende o yürek yok madem sayın Üzmez, o halde biz söyleyelim…

4 Ocak 1968 tarihinde Ülkücü Hareket ilk şehidini vermiş. Ruhi Kılıçkıran...

Ve devam ediyor.

5 Haziran 1969 Mustafa Kahraman.
13 Temmuz 1969 Mehmet Büyüksevinç.
13 Ağustos 1969 Baharettin Dedeşen.
22 Eylül 1969 Mustafa Bilgi.
20 Ekim 1969 Kenan Ertürk.
21 Mart 1970 Süleyman Özmen.
13 Nisan 1970 Necdet Güçlü.
8 Haziran 1970 Yusuf İmamoğlu.
19 Haziran 1970 Zeki Erdoğan.
23 Kasım 1970 Ertuğrul Dursun Önkuzu.
11 Ocak 1971 Ümit Beyazçavdar.
12 Mart 1971 Çetin Karadere.
2 Nisan 1971 İbrahim Ok.

12 Mart muhtırasından sonra yaklaşık iki senelik bir fasıla veren Ülkücü Şehitler kervanı kaldığı yerden devam ediyor.

15 Şubat 1973 Cemil Doğan.
15 Şubat 1973 Muzaffer Alptekin.
24 Şubat 1973 Asaf Durmuş.

Ve daha binlercesi…

Türkeş 12 Mart1971'de niye sevinmiş anlayabildiniz mi?

Tekrar bakın yukarıdaki tarihlere.

Bu işler böyledir.

Gökten üç elma düşer.

Kimine yirmi yaşında şehadet şerbetini içmek düşer. Kimine seksen yaşında son nefesine kadar Türklük için çırpınmak düşer. Kimine de yetmiş yaşında iken helali hoş körpecik hatun düşer.

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,43 M - Bugn : 8655

ulkucudunya@ulkucudunya.com