« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Yusuf Yılmaz ARAÇ

18 Mar

2008

BİR ÜLKÜCÜ DAHA GÖÇTÜ

18 Mart 2008

Bir Ülkücü daha Hak'ka yürüdü. Pazar günü Fatih Camii'nde muazzam bir cemaat Mehmet Gül'ü uğurladı. Yediden yetmişe her yaştan binlerce insan Ülkücüye yakışır bir olgunluk ve nizam içerisinde son vazifesini eda etti.

Fani dünyanın sonu gelmez gaileleri, vatan ve millet için beslenen sevgiler, öfkeler, siyasetin ışıltılı görünen fakat muhakkak ki bin bir sıkıntıyla dolu yüzü geride kaldı. Allah rahmet eylesin. Müslüman Türk Milletinin bekası için, din için, vatan için, millet için mücadele etmiş, çile çekmiş insanların, Ülkücülerin, zorlu bir hayattan sonra aslî hesabı kolay vereceğine inanıyoruz.

Bilinenlere, yazılanlara, söylenenlere ilâve söz edecek kadar rahmetliye yakın değildim, üç beş defa aynı ortamda çay içmiştik. Medyatik görüntüsünün yanında susturulmaya çalışılan Türk Milliyetçiliği fikrini gür ve meselelere hakim sesiyle ekranlarda duyurmasını gönül ferahlığıyla izliyorduk. Daha ziyade hepsi de hakkında hüsnü şahadette bulunan bir kısım yakın dostlarıyla kişisel hukukum var, eski arkadaşlarını kaybetmenin verdiği samimi teessür hallerinden okunuyordu. Eyüp Aslan, Enver İpek, Hamit Çekin, Rasim Ekşi, Halim Şahinoğlu, hepsinin, hepimizin, Türk Milletinin başı sağolsun.

Cenazede artık saçlarına ak düşmüş yaşı elli civarındaki kimi meşhur, kimi isimsiz eski kurtlar gencecik yaşlarında giriştikleri büyük mücadeleyle koca İstanbul şehrini komünist istilasından ve işgalinden kurtaran şanlı bir mazinin kahramanlarıydılar. Canlarına kast edildi, hürriyetleri gasp edildi, ekmekleri alındı, rütbeleri çalındı. Bunca uğraşla ömür tüketmelerine rağmen yorgun ya da bezgin değildiler, yiğit çehrelerinde ilk günlerin heyecanı, temizliği, ümidi, idealizmi vardı. Tıpkı altı yedi sene evvel bir Ramazan günü rahmetli Mehmet Taştan'ın cenazesinde buluşan Bursa'nın kahraman evlatları gibi.

Türklüğün mukadderatında bu derece önemli hizmeti ifa etmiş olan Ülkücü Hareketin, Türk Milletini tehdit eden diğer tehlikeler, kapitalizm, bölücülük ve son olarak küreselleşme karşısındaki mücadelesinde aynı yüksek kabiliyeti gösterdiği söylenemez. Ülkücü Dünya Görüşü, Türk Milliyetçiliği fikriyatı ve zengin tecrübeler yeni yetişen kuşaklara layıkıyla aktarılamadı. Ülkücülüğün büyüme hızı ve tesir gücü zararlı akımlarla mukayese edildiğinde olması gerekenin gerisinde kaldı. Bu menfi gidişatta en başta heyecanımızı kesen ve ufkumuzu küçülten bir kısım siyasî temsilcilerimiz olmak üzere hepimizin vebali var. Ülkücü olma potansiyeli taşıyan, dolayısıyla Türk Milletini Başbuğ'un gösterdiği hedeflere taşıyacak pırıl pırıl zeki ve kabiliyetli Türk gençlerini ılımlı İslam maskesiyle suret-i haktan görünen faydasız cereyanların insiyatifine terk etmiş durumdayız. Hasbî zannettirilen sığ düşüncelerin tesiriyle evlatlarımızı kendi ellerimizle bunlara teslim ediyoruz. Emeksiz külfetsiz sahip oldukları sonsuz kaynaklar vasıtasıyla bu gençleri devşirerek kendilerine faydalı, ama vatana ve millete kayıtsız, yabancı güçlere hizmet ettirildiklerinin farkında bile olmayan bir gençlik yetiştiriyorlar. Üstelik bizim imkânlarımızla ve bizim insan kaynaklarımızla beslendikleri halde bize açıkça saldırmaktan da çekinmiyorlar. Ülkücü genç arkadaşlarımız Türk Milletinin düşmanları tarafından kandırılmış, beyinleri iğdiş edilmiş zararlı ideoloji mensuplarının ve bölücülerin kuşattığı üniversitelerde tehdit altında zorluklarla okumaya çalışırken bir taraftan da bunların manevî baskısıyla uğraşıyor.

Hareket içerisinde temayüz etmiş sembol isimlerin cenaze merasimleri camiayı üzüntüye sevk etmesinin yanında birlik ve beraberlik hasretinin giderilmesine vesile oluyor. Tuğrul Türkeş, Koray Aydın, Devlet Bahçeli, Ramiz Ongun, Muhsin Yazıcıoğlu, diğerleri, hepsi oradaydı. Namazda yan yana durdular mı, göremedim. Kabristana ayrı geldiler. Aralarında tabanın özlediği sevgi dolu muhabbet kurulmuş mudur, bilinmez.

İhtiyarı zahmet edip Ankara'lardan kalkıp gelerek cenazeye katılmak bir fazilet. Vefakârlık çok önemli bir haslet. Ancak birlik ve beraberliğin sadece cenazelerde geçici bir süre ve göstermelik değil, kalıcı bir şekilde tesis edilerek Türk Milleti üzerinde dolaşan karabulutların dağıtılması lazımdır. Türk Milletinin varlığına, Türk vatanının bütünlüğüne kast eden kötü niyetlilere mani olacak yegâne güç Ülkücülerdir. Ülkücüler yeminlerinde söz verdikleri gibi Milliyetçi Türkiye'yi, Turan'ı kurmaya muktedirdir. Başbuğumuzun, Ülkücü şehitlerimizin ve Rahmet-i Rahman'a tevdi ettiğimiz arkadaşlarımızın ruhları ancak o zaman şad olacaktır.

Bu büyük vebal öncelikle ön safta duranların omuzlarındadır. Ya nefislerinizi yenip aynı safta yan yana durarak vazifenizi hakkıyla ifa edin, ya da arkaya geçip kutlu yürüyüşün saflarını tıkamayın… Biz olmazsak olmaz diye de düşünmeyin. Âlemde şerri tüketecek olan Oğuz'da er tükenmez…

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,42 M - Bugn : 1332

ulkucudunya@ulkucudunya.com