DOKUZ IŞIK DÜZENDE EKONOMİK YAPI
BANKA SORUNU :
İç finansman yönünden önemli bir yer işgal eden bankacılığa da kısaca temas etmek istiyorum. Bugün bankacılığımız, mahiyeti itibariyle ticaret bankacılığı şeklinde işlemektedir. Bu tip bankalar, kısa vadeli kredi verirler. Bu krediler karşılığında büyük faiz ve kazanç sağlarlar. Oysa bizim daha çok tasarruf kalkınma ve sanayi bankalarına ihtiyacımız vardır. Bugün ülkemizde uzun vadeli kredi veren, kalkınma ve sanayi bankaları âdeta yok gibidir. Bu itibarla, banka sistemimizi değiştirip, tasarruf kalkınma ve sanayi bankalarını kurmak zorundayız. Halen yürürlükte bulunan ticaret tipi bankalarımız, kaynakları milli olmasına rağmen, aracı ve tefecilerin hizmetinde bulunmakta, yurttaşlarımızın küçük tasarruf ve mevduatıyla toplamış bulundukları 30 milyar liraya yakın parayı, büyük faizlerle işletmektedir. Bu sömürücü ve milli menfaatlere aykırı durumu değiştireceğiz. Bankalar millileştirilecek, milli sektörle kamu sektörünün hizmetine verilecektir. Yeniden kurulacak tasarruf bankalarında, devlet gelirleri ile milli teşkilâtların tasarruf ve gelirleri bulunacak, bu büyük kaynaklar kalkınma ve sanayi bankaları kanalıyla devletin ve milletin yeni kuracağı yeni üretim araçlarını finanse edecektir. Bugünkü faiz sistemi, mahiyeti itibariyle tamamen değiştirilecek yeni bir düzenlemeye gidilecektir.
EMEK SEFERBERLİĞİ :
Kalkınmamızda açık ve gizli işsizler kitlesinden istifade etmek zorundayız. Bugün ülkemizde 8 milyon civarında açık ve gizli işsiz vardır. Üretim ve kalkınmanın en önemli unsuru olan emek unsuru, verimsiz bir durumdadır. Kalkınma hareketinde bu çeşit âtıl işgücünün önemi büyüktür. Bazı alanlarda emek makinenin yerini tutabilir. Az gelişmiş ülke, makine ve kalkınma araçları kıt bir ülke olduğu için, bazı makinelerin yapabileceği işler, emek ikamesi suretiyle de yapılabilir. Özellikle alt yapı yatırımları, bayındırlık işleri, yani yol, su, baraj, liman, okul ve diğer yapı işleri, yoğun bir emek kullanımı ile belirli oranda gerçekleşebilir. Yukarıda sayılan işler, büyük döviz harcaması sonucunda ithal edilecek makineler yerine, ülkemizde ucuz ve kolay bir şekilde, kazma-kürek yoluyla yapılabilir. Bu suretle kalkınmada kullanılacak sermayeden tasarruf edilmiş olur. Emek, bu niteliğiyle bir tasarruf kaynağı halini alır. Atıl iş gücünden bu şekilde yararlanabilmek, bir disiplin ve teşkilat işidir. Bunun için, emek seferberliğini gerçekleştirecek bir Milli Kalkınma Ordusu kurulacaktır. Bu teşkilâtta, çalışâcak kişiler demokratik bir şekilde seçilerek, belirli bir ücret alacaklardır. Bunlar daha önce kısa bir eğitim görecekler, böylece, hem vasıflı işgücü doğacak, hem de kalkınmamız daha hızlı bir şekilde gerçekleşecektir. Ayrıca ülkemizde işsiz kimse de kalmayacaktır.