« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

23 Haz

2014

4 kritik sonuç

Gültekin Avcı 01 Ocak 1970

Irak ve Suriye’de yaşanan kaygı verici gelişmeler, Ortadoğu’da Balkanizasyon sürecinin olgunlaşmaya başladığını gösteriyor.

Irak üzerinden Körfez ülkeleri ve İran’ın mezhep eksenli yoğun bir çatışmaya girdiğini söylemek çok da abartılı değildir.

AKP’nin ayakları gerçeklere basmayan ve bölgedeki gerçeklere taban tabana zıt duygusal ve ideolojik dış politikası 4 kritik sonuç doğurdu:

1- Dış politika çöktü ve itibarsızlaştı. Türk devlet geleneğine yabancı Neo-İslamcı AKP kadrolarının devlet tecrübesinden uzak, ideolojik, romantik ve ütopik inisiyatifleri Türk dış politikasını kelimenin tam manasıyla lümpenleştirdi.

Dış politikamız önüne gelen herkesin kendini test ettiği bir atış poligonuna döndü.

Dış politikadaki lümpenleşme, bölgede Türkiye aleyhine ağır sonuçlar doğurmak üzere gelişiyor.

Hatta Batı ülkeleri nezdinde İran, bölgede daha tutarlı ve ciddi bir partner olarak Türkiye’ye nazaran giderek ön palana çıkıyor.

2- İstihbarat tamamen içe dönük çalışıyor. MİT, ideolojik bir parti istihbaratı olarak, ülkenin değil AKP’nin menfaatlerini gözetiyor.

Türkiye caydırıcılığını kaybetti

Cumhuriyetten bugüne istihbarat içe dönük-iç düşman odaklı çalışıyordu.

Kürtçülük, Türkçülük, Komünizm ve irtica, MİT’in yıllar boyu ana görev eksenleriydi.

Dikkat edilirse hepsi içe dönük faaliyetler.

Bugün de MİT, AKP tarafından parti menfaatleri doğrultusunda AKP politikalarının karşıtlarına yönelik bir istihbarat örgütü olarak kullanılıyor.

IŞİD-MİT ilişkileri, konsolosluğumuzun ve personelimizin göz göre göre IŞİD tarafından ele geçirilmesi MİT’i bitirdi.

Bir istihbarat servisi kendi ülkesini de tehdit eden burnunun dibindeki aktör ve gelişmeleri takip edemiyorsa çoktan tarihe karışmıştır.

3- Türkiye uluslararası arenada caydırıcılığını kaybetti. Dış politikada söylem ve eylem farkının kaçınılmaz sonucudur bu. İddialı ve hamasi söylemler, bunları teyit edecek pratikle, stratejik donanım ve askeri güçle desteklenmeyince, zarar gören devlet itibarı ve millet olur.

Öyle de oldu.

Artık Türkiye dış politikada gardı düşmüş bir boksör durumunda. Sadece rakibinden değil seyircilerden bile kroşe yiyor.

İran savaşa girdi bile

4- Türkiye, uluslararası arenada terör örgütleriyle sarmaş dolaş, şaibeli bir ülke konumuna doğru hızla ilerliyor.

— Suriye’deki muhalif gruplara yapılan kontrolsüz silah sevkiyatı.

— El Kaide ile bağlantılı Yasin el-Kadı ile ilgili şaibeli ilişkiler.

— Hatay Valisi’nin hükümeti ikaz ettiği üzere, IŞİD’e katılmak isteyen militanların Türkiye’den ve Türkiye dışından gelerek Reyhanlı’dan bölgeye geçiş yapması ve hükümetin bu geçişlere sessiz kalması.

— Hatay’da tedavi edilen IŞİD komutanı haberleri, Türkiye’nin imajını olumsuz etkiliyor.

Lakin AKP hükümetinin Batı’da yerleşmeye başlayan bu imajı düzeltmeye yönelik bir kararlılık sezilmiyor.

Başbakan’ın IŞİD’i hâlâ bir terör örgütü olarak adlandırmaması, bu algıyı güçlendiriyor.

Rehinelerin hayatını riske atmama gerekçesi inandırıcı değil.

Zira PKK da geçmişten bugüne pek çok vatandaşımızı ve personelimizi kaçırdığı halde “terör örgütü” ifadesi hükümet unsurlarınca defaatle kullanıldı hâlâ da kullanılıyor.

Türkiye Ortadoğu’da kaybediyor.

Orta Irak’ta bir Sünni devletinin kuruluşu, Irak’taki Sünni Araplar’ın olduğu kadar başta Suudi yönetimi olmak üzere Körfez ülkelerinin de stratejik hedefi.

Zira böyle bir oluşum Körfez ülkelerinin İran kaygısını dengeleyen bir gelişme. Bu durumda Suriye üzerindeki İran etkisi zaafa uğrayacaktır.

Aynı zamanda Fas’tan Irak’a kadar Sünni bir eksen tesis etme hedefi de gerçekleşmiş olacaktır.

Muhtemel böyle bir gelişme, ABD Ortadoğu politikası açısından oldukça tercihe şayandır.

Körfez ülkelerinin İran karşısında Irak eksenli bu radikal stratejileri, bölgeyi mezhep çatışmasını da aşan çok daha büyük bir savaşın içine çekebilecektir.

Nitekim İran örtülü olarak Irak’taki savaşa girdi bile.

Tıpkı Suriye’deki gibi.

IŞİD’e karşı birlikte savaşacaklarını açıklayan peşmerge ve PKK yaklaşımı, PKK açısından çözüm sürecini önemli ölçüde değersizleştirecektir.

Kesin olan şu ki hem Türkiye hem de Ortadoğu açısından hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,97 M - Bugn : 27421

ulkucudunya@ulkucudunya.com