« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

22 Nis

2013

Türk-İslam Sentezinde Erol Güngör

Okan ÇELİK 01 Ocak 1970

Türk fikir hayatının son döneminde yetişmiş nadir şahsiyetlerden biri olan Erol GÜNGÖR, 25 Kasım 1938'de ülkemizin güzide kültür merkezlerin- den Kırşehir'de dünyaya gelmiştir. O kırk beş yıllık kısa denilebilecek bir hayat dilimine çok sayıda makale ve kitap sığdırmıştır. Bunlarla şuurlu bir Türk milliyetçiliği fikrinin gelişmesine öncülük etmiştir.

Üzerinde çok büyük hakkı bulunan dedesi Hafız Osman Bey'in teşvikiyle küçük denilebilecek yaşlarda Kuran harflerini öğrenip yazma eserleri okuyabilecek duruma gelen Erol GÜNGÖR, ilk olarak dedesinin rahle-i tedrisinden geçmiştir. Kabiliyetini bir bakıma Kırşehir gibi geniş soluklu şehir atmosferinin, Ermeni tehiri sırasında dedesi tarafından satın alınan konak ortamıyla bütünleştiği manevi zemine borçludur. Ortaokul sıralarında Türk-İslam kültürünün kilomet- re taşı eserlerini okumaya başlamıştır. Bu husus, onun daha sonraki ilim hayatının önemli bir tarafını teşkil edecek olan milli ve İSLAMİ kültür değerlerine ilgi duymasının da temellerini oluşturmuştur denilebilir.

1956'da Kırşehir'den ayrılır. Kırşehir Lisesi'nden mezun bir genç olarak Yüksek tahsili için geldiği İstanbul, Erol GÜNGÖR'ün fikri tevekkülünün de büyük bir merhale olmuştur. Daha lise çağlarınday- ken çevresindekilere ileri de nasıl bir insan olacağının da ipuçlarını veren Erol GÜNGÖR, bu ilim beldesine heybesi dolu olarak gelmiştir. İstanbul Hukuk Fakültesi'ne kayıt yaptıran Erol GÜNGÖR bir yandan tahsil hayatını sürdürür bir yandan da değişik mahfillerdeki sohbet toplantılarına katılır.

Bir edebiyatçıyla edebiyatı, bir felsefeciyle felsefeyi bir musikişinasla musikiyi tartışabilecek derecede bilgi sahibi olmasının arka planında, kültür meselelerine duyduğu şahsi ilginin ve müdavimi olduğu muhitlerdeki farklı düşünce görüşlere sahip kişilerden aldığı gıdanın payı vardır. Nitekim Yahya Efendi Dergâhı, küllük gibi mahfillerde tanıştığı Halil YINARÇ, Nurettin TOPÇU, Fehmi GEMULLUOĞ- LU, Nihal ATSIZ, Asaf Halet ÇELEBİ, Necip FAZIL, Ekrem Hakkı AYVERDİ, Mithat BAHRİ gibi kimse- lerden de büyük ölçüde istifade etmiştir.

Fehmi GEMULLUOĞLU' nun tavassutuyla Mümtaz TURHAN'la tanışması Erol GÜNGÖR'ün akademik hayatının yeni bir boyut kazanmasına hukuk fakültesinden ayrılıp Edebiyat Fakültesinin Felsefe Bölümüne geçiş yapmasına yol açmıştır. Erol Güngör'ün farklılığı üzerinde büyük tesiri bulunan hocasının da dikkatinden kaçmamıştır. Nitekim Mümtaz TAHRAN onun için ileride "İşte benim hakiki eserim" diyecektir.

Öğrencilik yaptığı fakültede aynı zamanda memur olarak da göre yapan GÜNGÖR söz konusu yıllarda misafir profesör olarak İstanbul Üniversitesi- ‘nde bulunan Hains'in laboratuar asistanlığını üstlenmiştir. Edebiyat Fakültesinden mezun olduğu 1964 yılında Tecrübi Psikoloji kürsüsüne asistan tayine edilmiştir. Ülkemize yeni bir bilim dalı olan sosyal psikolojiye yönelmesine bundan sonra başlamıştır. "Kelami (verbal) Yapılarda Estetik Organizasyon" adlı çalışmasıyla 1965 yılında sosyal psikoloji doktoru olan Erol GÜNGÖR'ün aynı yıl çalıştığı sahanın önde gelen isimlerinden Daivd Krech ve Richards Curtchfield'den yaptığı ilk tercümesi de yayınlanır.

Gençlik yaşlarında Ziya GÖKALP' ten büyük ölçüde etkilenmiştir. “İslam'ın Bugünkü Meseleleri” isimli kitabı, Erol GÜNGÖR bibliyografyasında önemli yere sahiptir. Bu kitap 80'lerde yükselmeye başlayan “Siyasi İslam” cereyanına yöneltilmiş bir yorum olarak okunabilir. 19. yy. İslam'ın ortaya koyduğu medeniyetin mağlup olduğunu, ancak temel probleminin modern hayata uygun bir hukuk sisteminin yeniden üretilmesinde yattığına dikkat çeker; içtihat kapısının kapalı olduğu görüşünü eleştirir ve İslam'ın kendi içinde tutarlı ve dengeli bir değerler sistemi sunduğunu, özellikle 20.yy. İslam prensiplerine çok geniş bir uygulama sahası verebileceğini öne sürer.

Kendisi Türkiye'deki sağ ideologlardan bir tanesi ve belki de yakın tarihimizdeki en entelektüeli. 45 yaşında kalp krizi sonucu hayata gözlerini yummuş ama bu 45 yıllık süreçte de birbirinden önemli eserler vermiştir. Milli kültür ve milliyetçilik üzerine durmuş, her iki kavramı bir bilim adamı gibi açıklamaya çalışmıştır. Yakın tarihimize de yönelmiş, bu noktada bazı milliyetçilerin çekinerek bir şeylerin üstünü örtmeye çalışması üzerine şunları söylemiştir: "Hakikatten kötülük çıkacağını düşünmek için ya sahtekâr ya da geri zekâlı olmak gerekir..."

Hayatı boyunca hakikati ön plana çıkartmak için uğraşmış, hiçbir zaman ideolojilerin kıskacına girmek istememiştir. Gençlere de bunu öğütlemiş, öncelikle bilgi sahibi, fikir sahibi olunması gerektiğini hemen her ortamda dile getirmiştir. Özellikle, zamanın koşullarında yaşanan gençler arası çatışmaları vurgulayarak şunları söylemiştir: "Gençler ideoloji yerine fikir sahibi olmayı tercih ederlerse kendilerin- den beklenen hizmeti yapabilirler.

Cemiyetçi ve partici üniversite gençlerine böyle bir eşkıyalığı hiç de uygun görmeyenler, yumruklu kavga yerine fikir mücadelesini tavsiye ediyorlar. Bunlar kardeş kardeş otursun, fikirlerini münakaşa etsinler, deniliyor. Acaba bu münakaşayı yapacak olan hangi fikirdir, nerededir? Fikir sahibi olan bir insan nasıl olur da karşısındakiyle yumruklaşır? Memleketteki babasına bir sayfa doğru Türkçe mektup yazamayan, fakülteye vereceği dilekçeleri başkalarına danışan bu gençler hangi fikrin münaka- şasını yapacaklar?"

ESERLERİ:
Ahlak Psikolojisi ve Sosyal Ahlak: Bu eser, Prof. Dr. Erol GÜNGÖR'ün "Ahlâk Psikolojisi" (1974) ve "Sosyal Ahlâk" (1975) konularında kaleme aldığı, bu güne kadar yayınlanmamış iki eserinden meydana getirilmiştir.
İslam'ın Bugünkü Meseleleri: 20. Asrın ikinci yarısında görülen İslâm Uyanışı dünyanın büyük ilgisini çekmektedir. Bütün İslâm dünyasını incele- mekle beraber, Türkiye'ye ağırlık vermiştir.

İslam Tasavvufunun Meseleleri: Erol GÜNGÖR bu eserinde, sosyal ilimci gözüyle İslâm dünyasının tasavvufî meselelerini ele almaktadır.
Türk Kültürü ve Milliyetçilik: Yazar bu eserinde milliyetçilik ile Türk kültürü arasındaki münasebetle- re sosyal-psikoloji açısından bakmaktadır.
Kültür Meselesi ve Milliyetçilik: Bu eserde kültür değişmeleri, zihniyetimizde meydana gelen değişmeler ve milliyetçilik meseleleri arasındaki ilgiler üzerinde durulmuştur.

Dünden Bugüne Milliyetçilik: Milliyetçilik fikirlerinin temel kaynakları olan tarih ve kültür meselelerini, sosyal ilimci gözüyle, tahlil etmekte ve okuyucunun meselelere bakış açısı kazanmasını sağlamaktadır.

Tarihte Türkler: Bu eser sosyal ilimci gözüyle Türk tarihinin başlangıç açısından günümüze bir tespitidir.
Sosyal Meseleler ve Aydınlar: Erol GÜNGÖR'ün Ortadoğu ve Millet gazetelerinde neşredilenlerin haricindeki makalelerinin toplanmasıyla meydana getirilmiştir.

Dünyayı Değiştiren Kitaplar: Bu kitap batı dünyasının ve dolayısıyla bütün dünyanın bugünkü halini almasında büyük tesirleri olmuş bulunan on altı eseri asıllarından ve bütünüyle okuma imkanı bulamayanlar için tertiplenmiştir.

Batı Düşüncesindeki Büyük Gelişme: Bu eserde Avrupa düşüncesinde 1680-1715 tarihleri arasında yer alan köklü değişmesinin hikâyesini anlatıyor
Yazımı hazırlarken Erol GÜNGÖR'ü tanıyınca, günümüzde milliyetçilik adı altında eksik kişiliklerini tatmin eden bir takım öğrenci grupları gözümün önüne geldi. Ne alt yapı, ne entelektüel geçmiş ve ne de düşünceden eser yok hiçbirisinde. Böylesine bir değerleri olmasına rağmen, onlar kolay olanı seçiyorlar şoven milliyetçilik yapıyorlar. Oysaki bu değeri kullanmaları gerekir. Zaten yukarda kısaca incelediğimiz eserlerinin konusuna bakarsanız Türk-İslam sentezine yoğunluk verdiği ve eserlerini bu temel üzerine oturttuğunu görürsünüz.

Fikir âlemini, gözünüzün alabildiğine geniş, mayınlı bir araziye benzetirsek, Erol GÜNGÖR'ün tek bir mayına basmadan karşı tarafa geçebilen bir şahsiyet olarak karşımıza çıktığını görürsünüz. Öyle muntazam bir muhakeme yeteneği sahiptir. Nur içinde yatsın; Selam ve dua ile…

KAYNAKÇALAR:
1.Biyografi.net 2.Uludağ Sözlük

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,04 M - Bugn : 27090

ulkucudunya@ulkucudunya.com