« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

31 Oca

2010

MİT nerede? / Mahir Kaynak

01 Ocak 1970

Eğer ülkeyi yöneten kişi siz olsaydınız rejime ve ülkenin güvenliğine yönelik faaliyetleri gazetelerden mi okurdunuz yoksa bu konuda görevli kurumlarından mı bilgi alırdınız? Türkiye bir ilke imza atıyor hem rejime yönelik hem de ülkeyi savaşa sürükleyecek planları gazetelerden öğreniyor. Eğer demokrasi taraftarı medya olmasa bir sürü darbe teşebbüsünden ve bu uğurda ülkeyi Yunanistan’la savaşa sokmayı düşünen planları bilemeyecektik.

Genel görünüm böyle olmakla birlikte göründüğü gibi kabul edilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü her devlet ülkenin güvenliğini tehdit eden oluşumları izlemek için kurumlara sahiptir ve MİT’in görevi budur.

MİT’teki bu derin sessizliğin sebebi nedir? Gerçi Ergenekon davasında, talep üzerine, kayıtlarında bir darbe teşebbüsünün olmadığını bildirdiler ama gazetelerin hepsi bu konuyu tartışırken bu kurum ne yapıyor, ne düşünüyor?

12 Mart döneminde MİT darbe teşebbüsünü gerektiği biçimde ve kuralların hepsine uyarak izledi ama darbecilerle darbeyi engelleyenler uzlaşıp ortak bir hükümet kurunca izleme görevini yapanlar tasfiye edildi, hatta cezalandırıldı. Acaba MİT benzer bir sonuçla karşılaşmak istemediği için mi olayın dışında kalmayı yeğliyor? Böyle olmadığına kesinlikle eminim. Bu kurumda çalışanlar kişisel hesaplarla devleti tehlikeye atmazlar.

Bir şeyin daha dikkatlerden kaçtığını gözlemliyorum. Geçmişte nerede bir olumsuzluk, hatta kanunsuzluk varsa arkasında MİT’in olduğu söylenirdi. MİT kamuoyuna bir fesat yuvası olarak sunulurdu. Bugün kimse onun adını bile ağzına almıyor. Türkiye’de operasyon yapan güçlerin ilk işi bu kurumu itibarsız hale getirmekti. MİT’in ne kadar akıllıca davrandığını fark ediyor musunuz? Savaşa katılmadı, yara almadı, etkisiz hale getirmeye kimse gerek görmedi.

Bu kurumu geçmişteki bağlarım nedeniyle savunduğum sanılmasın. Oradan çatışarak ayrıldım ve daha sonra kurumdaki bazı kişilerin operasyonlarına maruz kaldım. Ben ülkemi savunuyorum ve böyle bir kuruma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

Ülkeye yönelik bazı operasyonlar yapılıyorsa, rejime ve ülke güvenliğine yönelik faaliyetler varsa bunu izleyecek kurum MİT’tir. Ülkemin kişisel tercihlerle değil kurumsal kararlarla yönetildiğini ya da böyle olmasını dilediğim için tartıştığımız konularda son sözü bu kurumun söyleyeceğini düşünüyorum. Acaba bu kurumun tespitleri nedir?

Kurumdaki bu derin sessizliğin nedenini bilemem, tahmin de edemem. Ancak bir temennim olabilir. Türkiye’deki darbe teşebbüsleri, bunların kamuoyuna sunuluş yolları ve biçimleri bir bütün olarak ele alınır ve operasyonun, daha doğrusu operasyonların gerçek fotoğrafı çekilir. Bunun kurum tarafından kamuoyuna yansıtılması gerekmez. Hükümet başta olmak üzere gerekli yerlere bilgi verilir ve eğer hükümet bir karşı operasyon yapılmasını isterse bu planlanır ve icra edilir. Böylece sürekli birbirinin karşıtı olması için her türlü çabanın sarf edildiği devletin kurumları, kendi yerlerini bilerek, kucak kucağa çalışırlar.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,82 M - Bugn : 18112

ulkucudunya@ulkucudunya.com