« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

26 Ara

2006

S.AHMET ARVASİ'nin Anısına

Ümit ÖZDAĞ 01 Ocak 1970

 İslam''ın ve Türk''ün aşığıydı.Tarih boyunca bütün milletlerin putları, müşahhas tanrıları olmuştur. Halbuki Tanrı mücerrettir. "Tarihte yontulmuş Tanrısı olmayan bir millet vardır, o da Türk Milleti''dir" derdi. Bu çok önemli sosyolojik bir tespittir.

S. Ahmed Arvasi''nin ölümünün üzerinden yıllar geçti. Hoca 31 Aralık 1988''de hayata gözlerini yumdu. Ülkücü gençlik Arvasi Hoca''yı okumaya devam ediyor. 15 Şubat 1932 Ağrı ilinin Doğubeyazıt ilçesinde doğan S.Ahmet Arvasi ailece Van''ın Bahçesaray ilçesine bağlı Arvas (Doğanyayla) köyündendir. 1958 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji bölümünden mezun oldu. Ülkücü Hareket onu daha çok üç ciltlik Türk-İslam Ülküsü adlı kitabı ile tanır. Ancak bu kitapların kökeninde 1965''de yazdığı "İleri Türk Milliyetçiliğinin İlkeleri" adlı çatışmasıdır.

1979 yılında MHP büyük kongresinde üye olarak seçilmiş ve bunu radyodan haberleri dinlerken duymuştu. Bunun üzerine emekliliğini istedi 12 Eylül 1980 darbesine kadar MHP genel idare kurulu üyesi olarak görev yapmıştır. 12 Eylül''de önce Dil ve İstihbarat okuluna sonra da meşhur Mamak Cezaevine götürülmüştür.

Şuurlu bir Türk Milliyetçisiydi. Tıpkı 17.Yüzyılda yaşayan müfessir Vani Mehmet Efendi gibi düşünüyor, onun bundan üç yüz yıl önce "Arais-ül Kur''an" adlı kitabının ikinci cilt, 250.yaprağında yazdığı gibi: "Türkler, Kur''an'da bahsi geçen Zülkarneyn''den maksat Oğuz Han olduğunu söylerler ki bu konuda tereddüdü mucip olacak hiçbir nokta yoktur" derdi. Sık sık "Oğuz''un çocukları" dediğinde gözleri ışıldar sesi gürleştiği söylenir.

Aydınlar Ocağı''nda konferans verirken konferansı yöneten kişinin Türk-İslam Ülküsü''nden rahatsız olduğunu hissettirmesi üzerine " ben Afrika''nın ortasında dünyaya gelmiş ve bu akla da sahip olsaydım Tereddütsüz Türk Milliyetçisi olurdum. Çünkü ben Türk Milletinin de , İslam Alemin de mazlum milletlerinin de kurtuluşunun Türk milliyetçilerinde , Türk - İslam Ülkücülerinde olduğuna "Amentüye iman ettiğim" gibi inanıyorum" dediği anlatılır. Arvasi Hoca, Atsız Hoca''dan esinlenerek, "Türk''e ve İslam''a kefen biçenlerin sonu korkunç olacaktır " demektedir.

İslam''ın ve Türk''ün aşığıydı.Tarih boyunca bütün milletlerin putları, müşahhas tanrıları olmuştur. Halbuki Tanrı mücerrettir. "Tarihte yontulmuş Tanrısı olmayan bir millet vardır, o da Türk Milleti''dir" derdi. Bu çok önemli sosyolojik bir tespittir.

Türk-İslam Sentezi kavramından daha doğru bir kavram olan"Türk İslam Ülküsü" kavramını ilk defa Arvasi kullanmıştır. Arvasi, Gökalp''in"Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak" çizgisinde hem Müslüman, hem Türk Milliyetçisi hem de çağdaş olunabileceğini, ne pahasına olursa olsun mutlaka teknolojik üstünlüğü ele geçirmemiz gerektiğini söylemiştir.

Arvasi, taklidi bırakarak keşfetmenin öneminin altını çizerdi. "Mimar Sinan , Itri nasıl orijinal eserler ortaya koymuşsa, bizde onları taklit etmeden kendimize yabancılaşmadan ve kendimizi inkar etmeden orijinal ve dünyayı hayran bırakan orijinal eserler ortaya koyabilir, yeniden dünyaya meydan okuyabiliriz . Bu Türk Medeniyetinin yeniden şahlanışı demektir" derdi:" Bunun için Türk -İslam kültürüne, Türk - İslam Medeniyetine, Türk - İslam Ülküsüne bağlı Türklük şuur ve vakarına, İslam aşk, ahlak ve aksiyonuna sahip Türklüğü bedeni , İslamiyet''i ruhu bilen, milletini teknolojik hamlelerle dünyanın bir numaralı devleti yapmak özlemi ile çırpınan dünya Türklüğünün, İslam dünyasının ve bütün mazlum milletlerin ümidi olmaya namzet bir gençlik yetiştirmekten başka çaremiz yoktur"

Türk Milliyetçilerini her dönemde ırkçılık ile itham edenler de olmuştur. Bunların bir bölümü kendilerine azınlık ırkçılığı yapmayı hak görenlerdir.Bir bölümü Türk Milliyetçiliğine "Şaman" diyen İslam''da Milliyetçiliğin olmadığını söyleyenlerdir. Arvasi, bu suçlamalara karşı çok ilginç bir cevap geliştirmiştir. Arvasi, ırk kavramını açıklarken, İslam''ın ırk gerçeğini inkar etmediğini ancak bu gerçeğin istismarına karşı olduğunu belirtir. İslamiyet "biyolojik ırk "gerçeğini kabul ve fakat bir Batı- Hiristiyan ürünü olan "biyolojik ırkçılığı " reddeder. İnsanlar farklı renk ve yapıda ve fakat bir tek köktendirler. Arvasi, biyolojik ırkçılığı reddederken Türk Milliyetçiliğinin "ictimai ırk" gerçeğini inkar ve ihmal etmemelerini ister. Sosyolojinin "ictimai ırk"olarak ele aldığı ve "biyolojik ırk"tan ayrı bir gerçek olduğu ictimai ırkın, biyolojinin konusu olmadığını, sosyolojinin konusu olduğunu belirtir. Bu bir Milleti teşkil eden fertlerin, ailelerin sınıf ve tabakaların soy birliği şuurudur. İçtimai ırk tespitinde Atatürk''ün "Ne Mutlu Türküm diyene" izahını buluruz.

Ortak bir şuur tarzında beliren mensubiyet duygusunun soy ve kan birliği şuuru biçiminde duyulmasıdır.Türk Milliyetçisi, Türk ictimai ırkını benimser , sever ve sevdirirken ailesini de bu espri içinde kurmaya çalışır. Kozmopolitlikten hoşlanmaz . Bununla beraber başka ictimai ırkları da Allah ''ın birer ayeti olarak değerlendirir. " Biyolojik ırkçılık " parçalayıcı ve bölücü bir karakter taşıdığı halde "ictimai ırk "birleştirici ve bütünleştirici bir özellik taşır.

Kimse biyolojik verasetini tayin iradesine sahip değildir ama "ictimai ırk" tercihe açıktır. Aynı tarihe, aynı kültüre, aynı din ve ülküye sahip insanlar arasında "kan ve soy birliği" şuurunun güçlenmesine yol açar. Kendi içine kapanan dar bölge" aşiret " , "tabakalar arasında evlilik köprüleri kurarak milli şuuru güçlendirir. Bütün Türk tarihi boyunca aşiretler ve beylikler arasındaki çatışmaları yumuşatmada bu yol, pek çok kez denenmiş ve faydalı da olmuştur. Arvasi, "ictimai ırk" ile millet ve devletin güçlendiğini kaydeder.

Arvasi''nin tespitlerini şu başlıklar altında toplayabiliriz. 1-Türk gençliğine hem Türk milliyetçisi, hem Müslüman, hem de çağdaş olunabileceğini öğretmeye çalışmıştır. 2-Subjektifliğin, objektifliğin mutlaklığın gerçek anlamını vurgulamıştır 3-İslam''ın yeniden tekrar tekrar ana caddeden kıl kadar taviz vermeden incelenmesini ve iyi anlaşılmasını savunurdu. 4-Kendini sorgulayan, özeleştiriye tabi tutan insanoğluna ait ilimlerin yeniden kurulmasını, yani insan bilgisi biliminin kurulmasını önerirdi. 5-Günümüze kadar gelen bilgileri temelinden sarsan fizik ve metafizik terimleri yerine insan ve insan ötesi anlayışının getirilmesi savunurdu. 6-Kültürün yalnız manevi unsurlarının olmadığı, maddi unsurlarının da olduğu. Medeniyetlerin beynelmilel değil milli bir yapıya sahip olması. Medeniyet değiştirmenin kültür değiştirmekten daha zor oluşunun tespit ederdi.

Arvasi''nin ölümünün üzerinden 18 yıl geçti. Rahmetle anıyoruz.

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 127,10 M - Bugn : 176522

ulkucudunya@ulkucudunya.com