« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

03 Haz

2008

Cevdet KARAKAŞ

01 Ocak 1970

Elazığ'lı olup 21 yaşındaydı. Ailesi ile birlikte Almanya'da bulunuyorken, Türkiye'ye vatanına dönmüştü. Elazığ'da cereyan eden bu olaya adı karıştığı için tutuklandı ve 12 Eylül Mahkemeleri'nde yargılanarak idam cezasına çarptırıldı. 4 Haziran 1981 günü sabahın erken saatlerinde Elazığ kapalı Cezaevi'nde asılarak şehit edildi.

Ailesi Almanya'da rızk peşinde. Oğullan idam talebiyle mahkeme önünde...

Avukatı yok. Barolardan bir tek avukat bu davayı üstlenmek istememiş.

Bu davaya girmeme hususunda Elazığ Barosu ittifak etmiştir.

Gayeleri yalnız ve yalnız Allah rızasını kazanmak olan bu insanların karşılaştıkları meşakkatlerde, tek dayandıkları yüce Allah olmuştur.

Bu daire dışında söylenen lafızların hakikat değeri koskoca bir hiçtir.

Gayesinin gereği kimselerden medet ummuyor.

Dili döndüğünce, gücü yettiğince kendini mahkeme önünde savunuyor.

Ne var ki, bir kişiyi öldürmekten sanık Cevdet için karar idamdır.

Onca insan kıyımında makine rolü oynayan marksist yaftalı hainlerin ufacık ufacık cezalarıyla köşe döndükleri hayretle anılacak bir vakadır.

Mazlumların ahlarının yerde kaldığı görülmüş müdür?

Bir zamanlar tilki ve köpek ulumaları ile evlerinden çıkmayan zevatlar devir değişir değişmez aslan postuna bürünerek, gerçek kahramanları kötülüme ve karalama yoluna gitmeleri, düşünen insanlar için ders çıkarılacak bir olaydır.

Cevdet çıkacağına inanıyor. Elazığ Kapalı Cezaevi'nin yapısı isteyen bir insan için, birtakım riskleri göz önüne alarak kaçmaya müsaittir.

Cevdet bu yolu düşünmemiştir. Bağımsız milletin bekası için var olan mahkemeler bulunduğuna göre, isnad edilen eylemin kefareti ağır olmayacaktır

Böyle düşünüyor.

Onunla yakın teması olan yetkililerin ifadesi ile: O isteseydi kaçabilirdi. Kafasında böyle bir düşüncesi yoktu. Çünkü inanıyordu. Çünkü ağır bir yükün altına gireceğini ümit etmiyordu..
itimadı ve güveni havada kaldı

Karar: idam!

Bu safhadan sonra babası Almanya'dan dönüyor. Oğlunun uğradığı haksızlığı ortadan kaldırmak için didiniyor, çırpınıyor...

Bütün gayretler nafile!
Karar değişmiyor.

Cevdet Allah'a yaslanmış, kimseden menfaat ummuyor. Yola çıkanların aklında ve gönlünde sadece, Allah'ın hoşnutluğunu kazanma düşüncesi vardı...

Daha sonraki gelişmeler onu yalnızlığa itmişse de, o hiçbir zaman moral bozumuna uğramamış, hep dik ve vakarlı olmasını bilmiştir.

Boynuna takılacak ipe tıpkı diğer gönüldaşları gibi yürümüştür.

Zaman zaman kendi kendine tekrarladığı bir söz:

"Ya Rabbi gayem senin rızanı kazanmaktır. Dünyalık hırs ve mevki benden uzaktır. Ben insanlara dayanmadım. Ben insanlardan yardım dilenmedim. Ben beni iyi görsünler, iyi desinler, övgüye tabi tutsunlar diye bu davanın içine girmedim. Bana uygun gördüğün yükten hoşnutum.

Günahlarımı affeyle, iki dünyamı da mamur ve müreffeh eyle!"

İman dolu yüreği, onu şehidler kervanına katmıştır.

Allah rahmet eylesin. (Amin)

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 128,52 M - Bugn : 20708

ulkucudunya@ulkucudunya.com