« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

18 Mar

2008

Sürecin kaygı verici boyutu...

Güler KÖMÜRCÜ 18 Mart 2008

Olağanüstü sıkıntılı bir dönemine girdik. AKP'nin kapatılması isteminin ardından bazı açıklamaların içeriği 'Türkiye'nin iç güvenliği' adına tam anlamıyla ürkütücü hal almaya başladı. Üstelik AKP ile ilgili karar bugünden yarına verilmeyecek ki. Refah Partisi'nin kapatma davası 8 ay sürmüştü. Bu örnekten yola çıkar isek demek ki ortalama en az 6 ay sürecek bir dava bu. Gelgelelim sağduyulu ve de bu hassas süreçte sorumluluk sahibi olarak açıklamalar yapması, bağımsız yargı sürecini etkilememesi, halkı kışkırtmaması gerekenlerin yaptığı kimi açıklamalar ise inanılır gibi değil.

Sayın Bülent Arınç'ın Yargıtay Başsavcısı'na yönelik yorumu; 'Sana nasihat edici olarak ölüm yeter. Ölüm en büyük gerçek. Bunu Başsavcı da görmeli, siyasetçi de görmeli, herkes görmeli.' Sayın Arınç neden ölümü hatırlatıyor? Sokağın tansiyonu bu kadar yükselmiş vaziyette iken, seçmenini sakinleştirmesi gerekiyorken, Sayın Arınç'ın milyonlarca insanın alt benliğine yolladığı bu 'garip' mesajlar ne manaya geliyor?

Ve bunlar da medyadan seçmeler; AKP'nin kapatılması için Mahkeme'ye başvuran Başsavcı Yalçınkaya'nın, Müftülük'le ortak Kuran-ı Kerim dağıtan Kocaeli Belediye Başkanı için de 5 yıl yasak istemesini bir yayın organı şöyle duyuruyor; 'Başsavcı Kuran-ı Kerim'e de karşı!' Ayıp. Başsavcı'nın ilgili iddiasını bulandırıp Kuran-ı Kerim'e karşı olduğu şeklinde böyle sunarsanız, 'Başsavcı ve temsil ettiği 'yargı', hatta tüm savcı ve de hakimlerin, vatandaşın algısında 'dinsiz, kutsal kitabına karşıymış' şartlamasıyla kodlamasına sebep olursunuz. Medya bu kadar kırılgan bir dönemde nasıl böyle provokasyon çanağı açar?

Bir başka şok yorum, Ahmet Altan diyor ki; "Önümüzdeki bir iki hafta içinde de 'korkunç' bir olayla karşılaşacağız." Ahmet Altan ne demek istiyor? Nedir bu korkunç olaylar? Ülkenin, birilerinin başına gelecekleri, tehditleri önceden bu kadar net ve emin olarak bilmesinin ne anlam taşıdığı da ortada değil mi efendim? Bizi, birilerinin bildiği, bizim bilemediğimiz hangi tuzaklar bekliyor?

Bu arada, bir başka tehlike daha kapıda; Emniyet Genel Müdürlüğü bu hafta tüm yurtta kutlanacak Nevruz Bayramı için illeri uyardı, 81 ile bir genelge gönderdi. Genelgede PKK'nın Kürt nüfusun yoğun olduğu illerde kutlamaları devlet ve güvenlik kuvvetlerine yönelik kalkışma şekline çevirmeyi amaçladığı ifade edildi. 1 hafta önce de bir DTP milletvekilinin açıkça 'Bundan sonra serhildan (başkaldırı) zamanıdır, eylem zamanı başladı' şeklindeki tüyler ürperten açıklaması gelen tehlikenin boyutunu ortaya koyuyor.

İlaveten, ekonomi kırmızı alarm veriyor. Sinyaller olağandışı.

Evet, çok çok kritik günlerdeyiz ve Başbakan Erdoğan kriz yöneticisi olarak belirleyici şu anda. Sayın Erdoğan, özellikle kendi yakın çevresindeki ve de bir kısım medyadaki malum isimlerin kışkırtma tuzağına düşmeden, gayet soğukkanlı, sağduyulu ve de kendisinden birilerinin beklediği 'haydi hesaplaş, haydi iddialaş' tahrikine karşı koyarak, önümüzdeki birkaç aylık gelişmeleri izlemesi, laik-dinci, Kürtçü-Türkçü diye kutuplaştırılmak istenen sokağın tansiyonunu düşürmesi, oy hesabının değil, ülkenin iç güvenliğinin sorumluluğunu daha öncelikli gören bir lider olduğunu da ortaya koymasıyla, krizi ne kadar sağduyuyla, sorumlulukla yönettiğini ispat edecektir.

Bir daha vurgulayalım, şu anda AKP'nin akıbetiyle ilgili hiçbir ima dahi yok, belki kapanma reddedilecek, belki sadece 5-10 kişiye siyaset yasağı gelecek, belki de partinin mal varlığıyla ilgili....

Bu esnada, birileri, sonsuz güvenmesi gereken mahkemenin sonucunu değil, mahkeme sürecini kullanmak istiyor. Sayın Erdoğan bu oyunları acilen bozmalı. Söz konusu olan sadece AKP'nin değil, tansiyonu yükseltilen, kışkırtılan vatandaşın, masum insanların ve de tüm ulusumuzun meçhulleşen akıbeti.

Yargı sürecini 'bir biçimde' etkilemeye çalışanlara karşı 'ANKARA'nın tüm ilgili ve de yetkili makamları derhal önlem almasını bekleyerek, sağduyuyla izliyoruz...

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 129,27 M - Bugn : 27246

ulkucudunya@ulkucudunya.com