« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Nurullah KAPLAN

26 Ağu

2009

AÇILIM VE İLETİŞİM

26 Ağustos 2009

 AÇILIM VE İLETİŞİM

"Her şey iyi olacak" girizgâhıyla başlayan süreç, kürt açılımı-demokrasi açılımı- büyük Türkiye açılımı tartışmalarıyla devam ediyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın birlikte yürüttüğü açılım çalışmalarını koordine etmekle görevlendirdikleri İçişleri Bakanı Beşir Atalay da görüşme turlarına devam ediyor.

Görüntüde olup bitene bakacak ve söylenenlere inanacak olursanız, bu görüşmelerde ortaya çıkacak görüş-bilgi-talepler doğrultusunda bir yol haritası belirlenecek ve bir paket açıklanacak. Yani bu görüşme turları bir nevi "fizibilite etüdü" hüviyetinde… Ne yapılacağına bu fizibilite etüdünden çıkacak sonuçlara göre karar verilecek(!). Adı bir türlü konulamayan bu açılıma karşı çıkan muhalefet, içinde ne olduğu henüz belli olmayan bir pakete karşı çıkmakla ön yargılı davranıp, bozgunculuk yapıyor(!).

İktidar ve açılım muhipleri, büyük bir medya desteğiyle, olup biteni bu şekilde takdim etse de, onlara gözü kapalı inanacak şakşakçılardan başka bu tiyatroya kanan çıkmayacaktır. Yaklaşık otuz yıldır tırmanarak devam eden ve kırk bine yakın kişinin hayatına mal olmuş; ABD'den AB'ye, Rusya'dan İran'a kadar bir çok gücün müdahil olduğu bir problemi çözmeye karar verenlerin gazetecilerden, derneklerden, şehit yakınlarından alacakları görüşlerle strateji belirleyip taktik geliştireceklerine, program hazırlayıp paket açıklayacaklarına inanmak saflıktan da öte bir şey olmalı.

Cümle alem biliyor ki, ABD'nin Irak'tan çekilmesini müteakip, kürtlere hamilik yapmak ve bu bölgede oluşacak boşluğu ABD namına kontrol etmekle, bölgesel güç olacağına inandırılan devlet ve hükümet erkânı pkknın tasfiyesini ( dağdan şehre inip, siyasallaşmasını) kapsayan bir projeyi tatbik edebilmenin yollarını aramaktadır. Yapılması gerekenler en ince ayrıntılarına kadar tesbit edilip, karara bağlanmıştır. Geriye sadece kamuoyu oluşturmak, halkı ikna etmek, gelebilecek tepkileri yok etmek veya asgariye indirmek kalmıştır. "Güzel şeyler olacak" tekerlemesi ile başlayan sürecin bütün maksat ve gayesi bundan ibarettir.

Başbakan'ın bir iki yerde zikrettiği "iletişimin bütün gerekleri yapılacaktır" sözü de yapmaya çalıştıklarının özetidir: Kamuoyunu hazırlamak, tepkileri kırmak, ileriki safhalar için zemin oluşturmak. Yoksa, görüşme yaptıkları gazeteciler ne söyleyecekleri, ne düşündükleri bilinmeyen kişiler midir? Yıllardır gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında, panel kürsülerinde söylemedikleri, bir telefon kadar yakın olup, aynı uçaklarda beraber gezip tozdukları cumhurbaşkanına, başbakana, bakanlara söyleyemedikleri ne vardır ki? Şehit ailelerinden, gazilerden bugüne kadar söylediklerinden farklı ne duyabilirler ki?

Açılım planlayan ve destekleyenlerin bütün yapacakları kitle iletişim imkânlarını seferber ederek pozisyonlarına uygun zemin hazırlamak. Bunca gazete, dergi, televizyon, internet sektörü ve dahi devlet imkânlarına sahip olmaları kendilerini gayet cüretkâr kılıyor. İkrar etmek lâzım ki, bu kadar medya gücü işlerini bir hayli kolaylaştırıyor. Türkiye'nin dört bir yanından alınıp getirilen ve Çankaya Köşk'ünde, Başbakanlık Konutu'nda iftar sofralarında ağırlanan şehit yakınları, şehit anneleri ile terörist annelerinin buluşturulup birbirlerine beyaz tülbent hediye ettikleri gösteriler medyanın çarpan etkisiyle birleşince mesafe alabiliyor. Bu ve benzeri gösteriler devam edecektir.

Kitleleri etkilemek hususunda akıldan ziyade hissiyat etkili olmaktadır. Ve bu gerçeği iyi bilen açılımseverler halkın hissiyatına tesir edecek pek çok tiyatroyu ustaca sahneleyeceklerdir.

Kitlelerin iletişiminden ziyade sevk ve idaresi istikametinde kullanılan "iletişim araçları" kürt açılımı çabalarının en büyük enstrümanıdır. Ve bu açılıma muhalefet eden MHP'nin de en büyük handikabıdır. Kürt açılımına destek veren medya unsurlarının MHP'ye yönelmiş haksız saldırıları, iftiraları, karalamaları, tehditleri, MHP'nin en haklı olduğu ve ortaya koyduğu en doğru siyasetinin mesafe almasını büyük oranda engellemektedir.

MHP karşılaştığı her önemli meselede kitle iletişim vasıtalarına gereken önemi vermemesinin faturasıyla karşı karşıya kalmaktadır. "İyi adamların" söyleyip yazabilecekleri medya vasıtalarının kurulmasını ve yaşamasını sağlayacak adımlar atmadıkça, "kötü adamlar" esip gürleyecek, zehir saçmaya devam edeceklerdir. Hem MHP'ye hem de millete…


Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,39 M - Bugn : 6999

ulkucudunya@ulkucudunya.com