« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

05 Eyl

2011

MHP NE YAPMALI? (6)

05 Eylül 2011

“MHP NE YAPMALI?” başlıklı bütün yazılarımda MHP’nin başarısızlığını izah için temel sebep olarak MHP (ve Ülkü Ocakları)’nin ‘Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasını ileri sürdüm ve bunu anlatmaya çalıştım… Ancak Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasının MHP’nin başarısızlığına nasıl sebep olduğuna hiç temas etmedim. Şimdi artık sıra buna geldi; bu yazımda bu konudaki görüşlerimi/düşüncelerimi arz edeceğim.

Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmak MHP’nin başarısızlığına nasıl sebep olmuştur?

David Krech ve Richard S. Crutchfield’in yazdıkları ‘Sosyal Psikoloji’ adlı kitabı Türkçeye merhum Prof. Dr. Erol Güngör tercüme etmişti. Ancak Erol Güngör sadece kitabı tercüme etmekle iktifa etmemiş, kitaba bir de –bence- kitap kadar hatta belki de kitaptan daha önemli bir de önsöz yazmıştı. Bu önsözün ana fikri benim anladığıma göre şudur: Dünya görüşü tutumu, tutum tavırı, tavır da davranışı etkiler! Davranışın arkasında tavır, tavrın arkasında tutum, tutumun arkasında da dünya görüşü vardır! Netice olarak, davranışın arkasında dünya görüşü vardır, yani davranışın istikametini, şeklini ve sınırlarını dünya görüşü belirler! Bunlara şunu da ekleyebilirim: Dünya görüşü değişir ise davranışlar değişir, bunun tersi de doğrudur, davranışları değiştirmek için dünya görüşünü değiştirmek gerekir!

Bu tez, doğru ise ki Ülkücü Hareket’in en kıymetli fikir adamlarından Prof. Dr. Erol Güngör söylediğine göre doğrudur, bundan iki sonuç çıkar: Bir. ‘MHP’nin başarısızlığının temel sebebi dünya görüşü (Ülkücü Dünya Görüşü)’nden uzaklaşmasıdır’ tespitim doğrudur! İki. MHP eski muhteşem günlerine (siyasal gücünün, sayısal gücünden birkaç misli fazla olduğu günlere) dönmek istiyorsa Ülkücü Dünya Görüşü’ne dönmelidir! Ne ise… Ben asıl sualimize döneyim.

Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmak MHP’nin başarısızlığına nasıl sebep olmuştur?

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaştığı veya Ülkücü Dünya Görüşü’nü terk ettiği için Ülkücü Dünya Görüşü’ne uymayan davranışlar (faaliyetler, eylemler ve icriaatlar) sergilemiş, bu da MHP’nin Türk milleti nazarında itibar kaybına uğramasına ve netice olarak başarısızlığına sebep olmuştur. Mesele bu kadar basit!

Mesele bu kadar basit, ama bu dahi izaha muhtaç… Örnekler vererek izah etmeye çalışayım.

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı “Kongrede kemik sesleri duyulacak” diyerek MHP’lileri ve MHP Genel Merkez Delegeleri’ni tehdit etmezdi/edemezdi! Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı “Kongre isteyenleri kasetlerle irtbatlandırırım” diyerek, MHP’lilerle MHP Genel Merkez Delegeleri’ne santaj yapmazdı/yapamazdı. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı Engin Alan’ı ya milletvekili adayı yapmazdı, ya da MHP listesinden milletvekili seçilen Engin Alan’ın haklarını savunmak için gereğini yapar, iki kelâm ettikten sonra kulağının üstüne yatmazdı/yatamazdı. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı ‘rezilce kasetleri çıkan’ MHP’lileri ‘bu MHP’yi baraj altında bırakmak için bir komplodur’ diyerek dolaylı olarak da olsa savunmazdı/savunamazdı. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP’lilerin ‘rezilce kasetleri’ni hiç kimse çekmeye cesaret edemezdi, çekseydi bile hiç kimse yayınlamaya cesaret edemezdi. Buna Ülkücü Hareket’im itibarı ve gücü engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP’liler ‘rezilce kasetlerle’ gündeme gelmezlerdi/gelemezlerdi. Buna ya MHP’lilerin ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı ‘rezilce kasetlerle’ gündeme gelmeleri muhtemel ‘kişileri’ bırakın başkanlık divanına almayı, bu kişilerin MHP’ye üye olmalarına dahi müsaade etmezdi/edemezdi. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP kırk yıllık kalelerini (Adana, K. Maraş, Ş. Urfa, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Kars, Çorum, Çankırı, Yozgat, Nevşehir, Karaman, Aksaray, Konya, Mersin vb.) bir bir kaybetmezdi/kaybedemezdi. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı ya referandumda ‘hayır’ demez ve ‘evet’ derdi ya da ‘hayır’ diyorsa da ‘hayır’ın gereğini yapar, üç-beş mitingden sonra kulaüının üstüne yatmazdı/yatamazdı. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı bunun nasıl vahim bir sonuç doğuracağını tahmin eder ve Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamazdı/sağlayamazdı. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı Başkanlık Divanı’na, MYK’ya danışmadan ve TBMM henüz toplanmadan AKP’ye ‘Adayınızı gösterin, biz de Cumhurbaşkanı’nı seçelim’ demezdi/diyemezdi. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı ekâbirlik yaparak çalışmadığı için 2007 seçimlerini kaybetmezdi/kaybedemezdi. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP 2002 seçimlerinde baraja takıldığında MHP Genel Başkanı ‘verdiği sözü tutarak’ istifa etmek mecburiyetinde kalır ve istifa etmekten vazgeçmez/vazgeçemezdi. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı basiretsizliği sebebiyle ve MHP yetkili kurullarına danışmadan ‘erken seçim kararı’ almazdı/alamazdı. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı Mersin Milletvekili Ali Güngör’ü savunmasını dahi almadan MHP’den ihraç etmezdi/edemezdi. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı ‘Rahşan Affı’nı ya desteklemezdi veya hâlâ cezaevlerinde bulunan ülkücülerin de bu aftan yararlanmalarını sağlardı. Bunu ya Genel Başkanının ülkücülüğü ya da ülkücüler sağlardı!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nde uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı TBMM’de çok daha uygun kişiler varken Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamazdı/sağlayamazdı. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı sırf cumhurbaşkanı adayı oldu diye MHP Milletvekili Sadi Somuncuoğlu’nun hem de TBMM’de dövülmesine göz yummazdı/yumamazdı. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı ‘bebek katili, bölücü başı’nın ölüm cezasından kurtulmasını sağlayacak olan ‘idam cezasının TBMM’de kaldırılmasına’ rıza göstermezdi/gösteremezdi. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı ‘AB uyum yasaları’nın TBMM’den geçmesine destek vermezdi/veremezdi. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı TC Hükümeti tarafından AB’ya verilen ‘Ulusal Programı’ hiç olmazsa referandumda Türk milletince onaylanmadan imzalamazdı/imzalayamazdı. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı, sırf Telekom’un yok pahasına satılmasına karşı çıktı diye MHP’li Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz’ü bakanlıktan azletmezdi/azledemezdi. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı MHP’ye % 18,40 rey aldırmış olan MHP’lilerin parti üyeliklerini sildirmezdi/sildiremezdi. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı DSP ve ANAP ile koalisyon ortağı olmazdı/olamazdı. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, Rahşan Ecevit Ülkücülere hakaret etmezdi/edemezdi, MHP Genel Başkanı da bu hakaretlere rıza göstermezdi/gösteremezdi. Bunlara ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, MHP Genel Başkanı daha TBMM toplanmadan MHP’yi DSP ve ANAP’la koalisyon ortağı olmaya mecbur edecek olan bir açıklama yapmazdı/yapamazdı. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmasaydı, ülkücüler Devlet Bahçeli’yi ya ‘dövmezlerdi’ ya da ‘dövdüler’ ise MHP Genel Başkanı seçmezlerdi/seçemezlerdi. Buna ya Genel Başkanın ülkücülüğü ya da ülkücüler engel olurdu!

Adaletten şaşmamak ve insaflı olmak adına, burada bir parantez açarak çok önemli bir ifşaatta bulunmam lâzım… MHP, Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaşmaya Devlet Bahçeli’nin Genel Başkan seçilmesinden çok önce tâ 12 Eylül 1980’de başlamıştır… Çünkü MHP’nin, Ülkü Ocakları’nın ve hassaten ülkücülerin Ülkücü Dünya Görüşü’nden uzaklaştırılması için 12 Eylül Askerî İdaresi çok özel bir strateji takip etmiş, çok özel bir plân ve program tatbik etmiştir… Ee peki, Ülkücü Hareket’in Kurucu Lideri ve MHP’nin Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş buna karşılık ne yapmıştır? Buna rıza mı göstermiştir, yoksa karşı mı çıkmıştır? Elbette karşı çıkmıştır, ama önce kendisi de cezaevinde olduğu için sonra da rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu başta olmak üzere hemen hemen bütün eski ülkücü gençlik önderleri kendisini yalnız bıraktıkları için buna engel olmaya gücü yetmemiştir! Hâlbuki Devlet Bahçeli 12 Eylül Askerî İdaresi’nin bu operasyonuna MHP Genel Başkanı olarak gerek MHP teşkilâtlarında gerekse Ülkü Ocakları teşkilâtlarında yaptığı icraatlarla çoğu zaman bilerek ve isteyerek bazan da bilmeden ve istemeden destek olmuştur… Bunun, nasıl olduğunu Allah izin verirse, bundan sonraki yazımda arz etmeye çalışacağım, ama bu kadarını burada ve şimdi söylemem lâzımdı!

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 May 2024

Yarın, Başyazı, 5 Ağustos 1965, Sayı 120. İdeolojinin önemi Türkiye’nin siyasi yapısında ideoloji gittikçe önemli bir unsur haline geliyor.

Halim Kaya

13 May 2024

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,91 M - Bugn : 40866

ulkucudunya@ulkucudunya.com