« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

M. Metin KAPLAN

15 Nis

2024

KAPİTALİZM - 9 -

15 Nisan 2024

14 Şubat 1977

M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.2.1977 – 15.2.1977 tarihleri arasında on gün süreyle yayınlanan, “Kapitalizm” başlıklı iktisadî araştırma – inceleme yazı dizisinin dokuzuncu bölümü.

- 9 -

İş piyasasındaki vaziyete gelince, mesele iş mukavelesi üzerinde toplanır. İş mukavelesi de çeşitli merhalelerden geçmiştir.

Kapitalist ekonomik işletmeyi ayakta tutmaya yarayan iş mukavelesi, serbest şekilde her işçi ile müteşebbis arasında ayrı ayrı aktolunur. Fakat o da bu ferdî mukavele esasından ileri hamleler yaparak kollektif seviyeye ulaşmış bulunmaktadır.

Kollektif mukavelenin en önemli özelliği, anlaşma şartlarının tanziminde her iki taraf için de bir takım indî esaslar ileri sürmek imkânının ortadan kalkmış ve mukavele esaslarının daimi prensipler haline konmuş olmasıdır.

Eşya piyasasındaki vaziyet ele alındığında, şu safhalardan geçtiği görülür. Aslında eşya piyasasındaki münasebetler, malın hazır bulunduğu pazarda alıcı ile satıcının karşılaşma ve anlaşması şeklinde cereyan eder. Kapitalizm çağında bu elden alış veriş muamelesi yerini, uzaktan ve gıyaben alış veriş tarzına bırakmıştır. Bu suretle karşı karşıya bulunmayan taraflar, göz önünde olmayan bir malın gelecekte teslimi üzerinde de bir anlaşmaya vararak iş yapabilirler.

Ama inkişaf devam ediyor. Fertlerin tesiri ve rolü gittikçe azalıyor. Muamele şartları ve şekli belli bir sistem haline giriyor. Alıcı ve satıcı, bu muameleler sistemi hükümlerine uymakla iktifa eder, bir duruma giriyor. Eşya ve muamele tipleştirilerek alış veriş mukavelesi borsalarda hazır bulundurulan formüllerle yapılır bir hale geliyor.

Özetle: Kapitalist Ekonomi Sistemi:

1- Kapitalist Ekonomi sistemi, üretim araçlarının mülkiyetini fertlere tanır. Serbest teşebbüs esasını kabul eder. Bu sitemde ekonomik faaliyetin saik ve amacı ferdin azami kâr sağlamasıdır.

Fertler, tabiatları icabı, kendi menfaat ve kârlarını takip ettiklerinden, dışardan, özellikle devlet veya diğer kuruluşlar tarafından hiçbir müdahaleye maruz kalmadan serbestçe ekonomik faaliyette bulunurlar. Üretim araçlarının mülkiyetine sahip olan fert, mallarını serbest bir şekilde ve kendi menfaatlerine uygun bir tarzda üretim ve tüketim alanına yöneltir. Bu serbestiye teşebbüs serbestliği adı verilir. Teşebbüs serbestliği veya diğer bir deyimle serbest teşebbüs, fertlerin malik oldukları kıymetleri hiçbir müdahaleye maruz kalmaksızın kendileri için kârlı gördükleri iktisadi bir faaliyette kullanma hakkıdır. – Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler – zihniyetinin bir ifadesi olan kapitalist sistem, ferdiyetçi bir dünya görüşüne sahip olduğundan yalnız kendi menfaatini düşünen egoist ve maddi bir insan tipi yaratır.

2- Kapitalist ekonomik sistem piyasa mekanizmasına dayanır. Piyasa mekanizması, genel üretim ve tüketim arasındaki dengeyi sağlar. Bu denge ise emek, sermaye, mal ve hizmet piyasaları gibi çeşitli piyasalarda tarafların serbest ve eşit iradeleriyle belirir.

3- Kapitalist ekonomi sisteminin temel müesseselerinden biri de serbest rekabet müessesesidir. Bu sistemin taraftarlarına göre, serbest rekabet dolayısiyle pazarda normal fiyatları teşekkül eder. Ayrıca müteşebbisleri yeni teknik buluşlara, rasyonel çalışmaya ve teşkilatlandırmaya sevkeder, bu sayede tüketiciler daha iyi malları daha ucuz fiyatla temin edebilir.

4- Kapitalist sistemde temel birim fert olduğu için ekonomik faaliyette daha çok fertlerin bulunması istenir. Bu sebeple devlet doğrudan doğruya iktisadî faaliyette bulunmamalıdır. Devlet sadece fertlerin yapamadığı işlerle, umumun ihtiyacını karşılayacak işleri yapmalı ve iktisadî hayatın serbest ve rahat bir şekilde akışını sağlayacak tedbirleri almalıdır,

5- Kapitalist sistem, teknik organizasyona önem verir. Yeni teknik buluşlar ve yeni makineler aranır. Bu buluş sonunda arzu edilen sade ve daha çok kâr olduğu için, işletmede daha az işçi çalıştırılması, netice olarak işsizliğin artması üzerinde fazla durmaz.


Türkiye’nin kalkınmasında kapitalist sistemin başarı şansı:

Bilindiği gibi, kalkınma iki hareketten ibarettir. Bunlardan birincisi tasarruf ikincisi de bu tasarrufların yatırıma aktarılmasıdır. Kapitalist ekonomi sisteminin hakim olduğu cemiyetlerde, tasarruf daha çok ihtiyari tasarruf niteliğindedir. Başka bir söyleyişle, kapitalist ekonomi sistemin hakim olduğu cemiyetlerde fertler gelirlerinin bir kısmını isterlerse biriktirirler, istemezlerse tamamını harcarlar. Ancak az gelişmiş ülkelerde fertlerin gelirleri esasen az olduğundan, bu nitelikleri yüzünden tasarruf gücü ve meyli çok düşüktür.

Bu sistemde tasarruf imkânı çok sınırlı bir şekilde kapitalistin elindedir. Bu imkân da çoğu zaman bizzat müteşebbisim kendi yarattığı bir imkân olmayıp, bankalar gibi müesseselerden alınan kredilerle sağlanmaktadırlar. Bankaların bu kredileri milli cemiyeti meydana getiren fertlerin üç beş liralık tasarruflarıyla sağladıklarına dikkat edilirse, kaynağı milli olan tasarrufların kimlere ve nasıl hizmet ettiği iyice anlaşılmış olur. Kısaca kapitalist ekonomik sistem, millet eliyle ferdi zengin etmek, böylece zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapmak sistemidir.

Kapitalist, sistemin mahiyeti icabı kâr saikiyle hareket edip ve elde ettiği büyük kârların büyük kısmını tasarrufa ayırarak yeni yatırımlara aktarır. Fakat az gelişmiş ülkelerde bu yatırımlar üretim sanayiinden daha çok tüketim sanayiine yöneliktir. Çünkü üretim sanayiin hemen bütün dalları büyük sermayeye ihtiyaç gösterdikleri gibi ancak uzun bir süre sonra kâr getirmeye başlar. Halbuki tüketim sanayii küçük bir sermaye ile bile kurulabileceği gibi çok kısa bir zamanda çok daha büyük kârlar getirme imkânına sahiptir. Ancak bilindiği gibi tüketim sanayii ile bir ülkenin kalkınması mümkün değildir.
(Devamı Var)

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,14 M - Bugn : 30116

ulkucudunya@ulkucudunya.com