« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

23 Şub

2015

Müslümanları unutmayın

Soner Yalçın 01 Ocak 1970

Tespit: Anti- kapitalist devrimci Müslümanlar hareketinden Mehmet Lütfi Özdemir “Rıza Şehri” adlı romanını 2013 yılında yayınladı. Romanda; İstanbul’da taksicilik yapan Ali, bankadan aldığı krediyi ödeyemeyince tek varlığı olan evini kaybeder ve bunun sonucu intihar eder. Sonra gözlerini çölde açar ve buradaki yeşillikler içindeki Daru’s-Selam adlı şehre gider. Bu şehirde para geçmiyordur; özel mülkiyet-sınıflar-sömürü yoktur; herkes dayanışmacıdır-yardımseverdir ve herkes işini Allah rızası/toplum için yapıyordur…
Daru’s Selam; Barış Yurdu‘dur ve kaynağı Kur’an‘dır. “Biz ezilenleri yeryüzünde önder kılmak istiyoruz.” ( Kasas/5)
Samimi Müslümanların talebi, “dünyevi cennet” kurmaktır.
Peki…
Bugün “Bizim Mahalle” ittifaktan bahsediyor; ve ittifaklar kuruluyor. Ne güzel; milliyetçiler, halkçılar, sosyalistler bir araya geldi/geliyor/gelecek…
Ya Müslümanlar? Unuttunuz mu?
Hedefi daraltıp, cepheyi genişletmek gerekmiyor mu?
100 yıldır milliyetçiler, Müslümanlar hep iç içe oldu. Peki, Müslümanlar ile sosyalistler arasına neden zamanla aşılması güç duvarlar örüldü?
Sormak isterim:
“Peygamberden sonra İslam, sağcılığa doğru kaymaya başladı” diyen “Hodaperestan-i Sosyalist” (Allahperest Sosyalist) Ali Şeriati‘yi benimsemeyen sosyalist olabilir mi?
Nurettin Topçu’suz, Cemil Meriç’siz, Melami Şeyhi Mecdi Tolun’suz, II.Abdülhamit’in süt kardeşi Nuri Bey’siz bir sosyalist hareket olur mu?
Sezai Karakoç, Zeki Kılıçaslan, İhsan Eliaçık, Nuray Mert, Eren Erdem, Hidayet Şefkatli Tuksal vd. yok sayılabilir mi?
Üsküdar’daki İstanbul Düşünce Evi’nin ya da Soğuk Savaş’ın ürünü Komünizmle Mücadele Derneği mirasını reddetmek için kurulan Kapitalizmle Mücadele Derneği‘nin kapısı çalınmadan ittifaktan bahsedilebilir mi?
Lüks otel iftarlarının alternatifi olan Yeryüzü Sofraları’na oturmadan birlikte mücadeleden bahsedilebilir mi?
Yönümüz aynıdır; “mahallelerimiz” değişiktir sadece. O halde…
Adacıklara hapsolmayalım; Müslümansız mazlumlar ittifakı kurulamaz.

İslam saraya hapsedildi

Tespit: Suriyeli Mustafa Sıbai’nin “İslam Sosyalizmi” kitabını 1969 yılında çeviren bir yayınevi, sosyalizme tepkisi nedeniyle kitabın belli bölümlerini çıkararak- sansürleyerek yayınladı!
İşte tüm mesele budur…
Tüm mesele; Müslümanları tek taraflı bir propagandaya/manüplatif okumayamaruz bırakmaktır.
Dinciliğin doğması yeni değildir.
Dincilik, devrimi geri çevirme hareketidir…
Dincilik, İslam öncesi Arap/Bedevi cahiliye dönemine dönmektir…
Yani dincilik, putçu, tefeci, kölecilerin iktidarı tekrar ele geçirmesidir…
Hz. Muhammed tehlikenin farkındaydı.
Tehlike, bedevi kültürüydü.
Kur’an, Bedevileri sert biçimde eleştirir:
“Bedeviler inkar ve nifak bakımından daha ileri ve Allah’ın peygamberine indirdiği hükümlerin sınırlarını tanımamaya daha yatkındır.” (Tevbe/97)
“Bedevilerden geri kalanlar sana, ‘Bizleri mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu, bizi bağışla’ der. Kalplerinde olmayan şeyi ağızlarıyla söylüyorlar.” (Fetih/11)
“Bedevilerden öylesi vardır ki (Allah yolunda) harcayacağını angarya sayar.”(Tevbe/98)
İslam’ın ilk yıllarında kendini “zekat vermemek” gibi karşı çıkışlarla gösteren“Bedevizm”; Hz. Muhammed’ten sonra kendi hayat biçimini İslam’a dayattı. Siyasi sahtekarlıklarla Hz. Muhammed gibi “ölüler konuşturulmaya” başladı. “Hadis enflasyonu” yaşandı ve iktidarın bedenine göre İslam’a “yeni elbise” giydirildi!“Sünnet” adı altında Bedevilerin adetleri İslam’a dolduruldu! (Bugün Türkiye’de de; boş- gereksiz konuşan “Haşviyye”, İslam’ın temsilcisi olarak gösteriliyor!)
Ve sonuçta Emeviler İslam’ı, “saltanat teolojisine” dönüştürdü.
Abbasiler döneminde akılcılık bir dönem etkisini gösterse de zamanla “hadisci demooglar” tarafından Bedevi akılsızlığı yeniden iktidara oturtuldu.Uzatmayayım…
Dincilik, İslam’ı bayağılaştırmaktır…
Dincilik, sürüleşmektir…
Bugün Bedevilik, Selefilik adı altında yine gündemdedir.
Bugün Bedevilik, Kaçak Saray’da oturmaktadır.
Bugün ittifakın görevi; günlük siyasetin kurtarıcısı haline getirilen İslam’ı,Bedevilerin/Selefilerin elinden çekip kurtarmaktır.

Yemeği kaşıkla yiyen kafir

Tes­pit: Müs­lü­man sos­ya­list Ali Şe­ri­ati di­yor ki:
“On­la­rın hak yo­lun­da ol­duk­la­rı­na da­ir ken­di­le­rin­ce ayet ve ha­dis­ler­den bin bir tür­lü de­lil­le­ri var­dır. An­cak tüm bu de­lil­le­re ya­kın ve gü­ve­ne kar­şın ge­ri kal­mış­lık tüm gör­ke­miy­le kar­şı­mız­da dur­mak­ta­dır. So­nuç­tay­sa ken­di­le­ri­ne kar­şı bir kuş­ku­la­rı, bir şey­ler yap­ma, ken­di­le­ri­ni de­ğiş­tir­me, ku­sur ve has­ta­lı­ğın ne­re­de ol­du­ğu­na bak­ma ça­ba­la­rı yok­tur. Bu yüz­den, ine­ğe ta­pan, Al­la­h’­a ta­pan­dan ile­ri ge­çer; Al­la­h’­a ina­nın ise ha­be­ri ol­maz.”
Ca­hi­li­ye ar­tı­ğı Be­de­vi­ler bu söz­le­re kuş­ku­suz ya­nıt ver­me­di, ama ne yap­tı­lar bi­li­yor mu­su­nuz; “K­ra­vat ta­kan; ye­me­ği ka­şık­la yi­yen ka­fir bi­ri­nin sö­zü din­len­mez!”
Ve ta­bi­i ki Ali Şe­ri­ati’­yi hap­se at­tı­lar.
Şa­şır­ma­mak ge­re­kir; dün­ya­nın her ya­nın­da İs­lam, bu an­la­yış so­nu­cu dev­let ka­tı­na hap­se­dil­di. Bu ge­ri­ci­ler, Müs­lü­man­lı­ğı Al­la­h’­a de­ğil ik­ti­dar­la­ra/ege­men­le­re bi­at eder ha­le ge­tir­di.
Tev­hid di­ni, şirk di­ni­ne dö­nüş­tü­rül­dü.
Ama bu­na ye­nik düş­me­yen­ler de ol­du. Ör­ne­ğin…
Dün; “İt­ti­had- ı İs­la­m” di­yen Na­mık Ke­mal gi­bi Jön Türk­ler de var­dı.
Dün; Sal­ta­na­tın göl­ge­sin­de­ki ge­le­nek­çi Müs­lü­man­la­ra kar­şı çı­kıp Kur­tu­luş Sa­va­şı için Ana­do­lu yol­la­rı­na dü­şe­ni Meh­met Akif gi­bi ay­dın Müs­lü­man­lar da var­dı.
Bu­gün de mil­li­yet­çi­ler, halk­çı­lar, sos­ya­list­ler ve “a­dil dü­ze­n” sa­vu­nu­cu­su Müs­lü­man­la­rın ka­tı­la­ca­ğı -Sul­tan Ga­li­ye­v’­in yap­tı­ğı gi­bi- ye­ni bir “Do­ğu Halk­la­rı­” it­ti­fa­kı­na ih­ti­yaç var­dır.
Za­lim Mu­avi­ye­’nin sö­mü­rü ve lüks düş­kü­nü yö­ne­ti­mi­ne is­yan et­ti­ği için Re­be­ze Çö­lü­’ne sü­rü­len Sa­ha­be Ebu­zer Gi­fa­ri­’nin yo­lu­dur bu it­ti­fa­kın yo­lu…
Zor­ba Ka­çak Sa­ray oli­gar­şi­si­ni yı­kıp “Ke­rim Dev­le­ti­” in­şa et­mek is­te­yen­le­rin yo­lu­dur bu…

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,97 M - Bugn : 29456

ulkucudunya@ulkucudunya.com