« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

23 Haz

2014

Karanlık ve aydınlık arasında

Mümtaz’er Türköne 01 Ocak 1970

IŞİD, sosyal medyada reklamını yaparak 1700 Şii askeri infaz ettiğini duyuruyor. Sekiz asır öncesinde kalan Moğol istilasına benzeyen bir sahne.

Irak ordu sözcüsü bu insanın kanını donduran katliamı doğruladığına göre maksat mezhep savaşını bir an önce tırmandırmak. İslâmiyet’e göre savaşın da bir hukuku vardır; hangi mezhepten olursanız olun bu kadar insanın hayatına son verirken şer’î bir dayanak bulamazsınız. Bu katliam daha çok ilkel çağların vahşetini, karanlığını hatırlatıyor. Yürek burkan, karanlık bir sahne. Geleceğe dair endişe duymanız için çok fazla sebep var. Üstelik daha işin başındayız. Kaç yılda kaç insan bu kör mezhep savaşının ortasında hayatını kaybedecek? Müslümanların bu kan deryasından başlarını kaldırıp çevrelerine öz güvenle bakabilmeleri kim bilir ne kadar zaman alacak?

Bu tarafta Profesör Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’de cumhurbaşkanlığına aday gösteriliyor. Aydınlık ile karanlığı mukayese etmek için iki olayı yan yana koyabilirsiniz. Biri Müslümanlar için zehir ise diğeri panzehir.

Ekmeleddin Bey’i çok uzun zamandır yakından tanır ve takip ederim. Eğer 15 asra yaklaşan İslâm medeniyetini bugün kişiliği ile temsil etmek üzere bir isim önermek gerekseydi, bu kişi mutlaka o olurdu. Yüksek medenî standartları bir tarihçi olarak hakkıyla bilen, barışın ve uzlaşmanın ve dahi farklılıkları birlikte yaşatmanın değerini herkese öğretebilecek bir isim. 2004 yılında, bugünkü gibi Şii-Sünni kavgasının kızıştığı ortamda, İslâm Kalkınma ve İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri sıfatıyla bir inisiyatif üstlenmiş Şii ve Sünni ulemayı ikna ederek Mekke Bildirgesi adıyla bir beyanname yayınlamıştı. Bu bildirgenin özü, mezhep savaşını durduracak şu İslamî prensiple ifade edilmişti: “Müslüman’ın canı, malı ve namusu Mülüman’a haramdır.” Bugün mezhep savaşı başlatan IŞİD mensuplarının dikkatle okuması gereken bir metin.

Tarihî karşılaşmalar bazen böyle tuhaf şekillere bürünüyor. Türkiye, Orta Doğu’da tırmanmakta olan mezhep savaşına, bu savaşı önleyecek donanıma ve birikime sahip çok itibarlı bir ismi cumhurbaşkanı adayı göstererek karşılık veriyor. Muhalefet partilerini gösterdikleri ferasetten dolayı tebrik etmek gerekir. Daha parlak ve sağlam bir isim bulunamazdı. Bugünden itibaren medyada, Ekmeleddin Bey’in kişiliği ve donanımı hakkında çok fazla bilgi yer alacak. Sonuç olarak bir siyasî rekabetin içine giriyor; Hükümet medyası muhtemelen aleyhinde kampanyalar yürütecek. Siyasetin tipisine-borasına dayanacak kadar hem dolu hem de pürüzsüz bir geçmişi var. Temsil gücü yüksek olmasına rağmen, siyasetin dışında kalmış ve hiç yıpranmamış bir isim. Bir İstanbul beyefendisi ve gerçek bir medeniyet ve kültür adamı. Orta Doğu coğrafyasını aşiret reislerinden önemli politik isimlere kadar yakından tek tek tanıyor. İKÖ’deki başarısı, Arap monarşilerini kıskançlığa sevk ettiği için, sıra Afrika’dan bir kişiye gelmesine rağmen Araplar duruma el koymak zorunda kaldılar. Türkiye’nin Orta Doğu politikası konusunda, bir uzman sıfatıyla en küçük bir maddi hata bile yapmayacak durumda.

Türkiye’de aşırı elektrik yükünü toprağa verecek, kutuplaşmayı ve kemikleşmeyi çözecek ve kamu vicdanını, 76 milyonun cumhurbaşkanı sıfatıyla temsil edecek bir isim. Hem Türkiye hem de bölge için ilaç gibi.

Kritik bir evrenin başlarında olduğumuza göre ölçüleri sağlam koyalım. Orta Doğu’da yükselen mazhep savaşı, inançların değil, siyasetin eseri. Bizde, iç politikadaki kavgaların sebebi de öyle. İnsan hayatına değer vermeyen bir amel, imanın ve inancın sonucu olamaz. Orta Doğu’nun yeniden girmek üzere olduğu karanlık çağın dinamiklerini anlamak için İslâmiyet’e değil, tarafların içinde bulunduğu şartlara ve gözettikleri hesaplara bakmalıyız. İlahiyat tartışmaları ile, mezhep savaşını ve katliamlarını nasıl açıklayabilirsiniz?

Neyse ki derdi veren Allah, dermanını da veriyor. Dert siyasetin ürünü, çözüm de siyasete bağlı.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,82 M - Bugn : 21531

ulkucudunya@ulkucudunya.com