« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

16 Haz

2014

Ölmek daha iyiydi!

Rahmi Turan 01 Ocak 1970

Asker ölür ama bayrağını indirtmez!
Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutanlığı’nın bahçesindeki Türk Bayrağı’na yapılan saldırıda, bayrağı direkten indiren hain kadar, o eyleme seyirci kalan komutan ve askerler de suçludur, bağışlanamaz!
Türkiye Cumhuriyeti’nin 91 yıllık tarihinde böyle kepazelik ilk defa yaşanıyor!
Bayrağını koruyamayan askere, asker demek mümkün değildir!
O bayrağa sahip çıkmazsanız, neye sahip çıkacaksınız?
Memleketi nasıl koruyacaksınız?
Bu sözümüze komutanlar da dahildir…

* * * *

Benzeri bir olay Japonya’da yaşansa, rezaletin sorumluları “harakiri” yapardı…
Amerika veya İngiltere’de böyle bir olay meydana gelse, sorumlu komutanlar divanı harbe verilirdi!
Ya Türkiye’de?
Burada bir şey olmaz!
Ülkenin çivisi çıkmış durumda…
Her olay, yapanın yanına kâr kalıyor çünkü…
Ülkeyi yönetenlere hakkımızı helâl etmiyoruz!

* * * *

Meslektaşımız Ahmet Takan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde çok önemli görevler yapmış olan Emekli Orgeneral Edip Başer’e sormuş:
“Siz orada birlik komutanı olsaydınız, ne yapardınız?”
Edip Başer’in cevabı:
“Kesinlikle bayrağın indirilmesine göz yummazdım. Hele hele askeri sınırların içerisine böyle zorlayarak girilmesine göz yummamız mümkün olmazdı!”

* * * *

Başer Paşa’ya göre;
“Eni sonu çok iyi hesaplanmayan, bir ülkenin birliğini, temel değerlerini dikkate almayan bir süreç başlatıldı… Terörle, terör örgütü ile pazarlık olmayacağını defalarca söyledik. Terör örgütü bir barış örgütü değildir. Barış müzakeresi yapamazsın terör örgütü ile…
Bugüne kadar verilen tavizler, hepimizin yüreğini kanatmakta…
Özellikle askerimizin, polisimizin böyle sessiz kalmaya, seyirci olmaya mecbur edilmeleri anlaşılır gibi değildir. Hepimizi çok yaralıyor!”

* * * *

“Hiçbir şekilde kimse, ‘Ben yukarıdan emir aldım’ diyerek hareketsiz kalamaz!
Kimsenin hukuk dışı emir vermeye hakkı yoktur!
Bir komutan, nerede olursa olsun, nasıl sancağı korumak mecburiyetinde ise aynı zamanda bayrağı da korumak mecburiyetindedir!
Sancağını, bayrağını korumayan birlik komutanı mı olur? O komutanın, hangi gücü kullanmak gerekirse, elindeki bütün imkânları kullanıp, bayrağını koruması gerekirdi!”

Uyumaya devam!

İstanbul’da, 3’üncü havaalanının temeli atıldı ama böyle pahalı bir tesise ihtiyaç var mıydı acaba?
Başbakan Erdoğan “Biz sadece havalimanı değil, zafer anıtı kuruyoruz.” diye böbürleniyor. Ancak, bu işin uzmanları aynı biçimde düşünmüyor.
Araştırmacı bir mühendis olan okurum S.K. (açık adı bende mahfuz) yolladığı mailde “Türkiye’de Atatürk adı nerde varsa AKP orayı kaldırıyor” diyerek şunları yazıyor:

* * * *

“Atatürk Havalimanı yıllık 100 milyon yolcu kapasitesine çıkarılabiliyor. Fakat burasını TOKİ’ye verecekler ve bina dikecekler. Trilyonlarca rant ceplere!
Oysa Devlet Planlama Teşkilatı’nın planlarında yeni havaalanı için en uygun yerin Silivri bölgesi olduğu belirlenmişti. Üstelik o bölgeye metro ulaşımı da çok daha kolay.
Peki, İstanbul’un Kuzey ormanlarını, göllerini yok etmek niye?”

* * * *

“Kadir Topbaş ‘Atatürk Köprüsü’nü yer altına alacağız!’ diyor.
Neden? Hemen yanında yeni ucube metro köprüsü yer altına alınmamışken, Unkapanı’ndaki Atatürk Köprüsü hangi ihtiyaçtan yer altına alınacak?
Adı Atatürk de ondan!
Bunlardaki Atatürk düşmanlığı nedendir, anlamak mümkün değil!
Atatürk size ne yaptı ki?
Ve Türk halkı uyumaya devam etsin! Uyandığında çok geç kalmış olacak!”

Te­bes­süm

“Komutana selam söyle!”
Eski bir arkadaşı Diyarbakır’da komutanı ziyaret için garnizona gitmiş… Ancak, komutanı bulamayınca geri dönmüş. O arada nizamiyedeki nöbetçi ere tembihte bulunmuş:
“Evlâdım, komutanına, arkadaşın Aslan Kurtoğlu’nun selamı var dersin.”
Komutan akşama doğru garnizona gelince nöbetçi er tekmil vermiş:
“Komutanım, adamın birisi sizi ziyarete geldi. İsmini unuttum. Ama adı hayvan, soyadı hayvan oğlu hayvandı!”

Gü­nün Sö­zü

Savaşan kaybedebilir, savaşmayan ise çoktan kaybetmiştir!

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,81 M - Bugn : 15007

ulkucudunya@ulkucudunya.com