« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

09 Nis

2012

Süleyman Askerî

01 Ocak 1970

1884 yılında Kosova’nın Prizren kentinde doğdu. Teşkilat-ı Mahsusa'nın önde gelen isimlerinden biri olan Süleyman Askeri Bey Vehbi Paşa'nın oğluydu. Askeri Harbiye'den Kurmay Yüzbaşı olarak mezun olmuş ve 1908 hareketinde yer almıştı. "Merkez Taburu Talim Muallimi" sıfatını taşımış ve askerlik hayatının bu en hareketli devresini "İlan-ı Meşrutiyet" ile sessizliğe terk etmişti. II. Meşrutiyet ilan edildiğinde henüz 24 yaşındadır. Bu esnada, Filibe eşrafından Fadime Hanım ile evlenir ve 1909 senesine, yani Bağdat jandarma birliklerinin düzenlenmesi vazifesi ile Bağdat'a gidecek olana kadar Manastır'da kalır...
Türk tarihinin en kısa ömürlü devleti olan ‘Batı Trakya Devleti’, 25 Eylül 1913’te kurulmuş, ama sadece 57 gün ayakta kalabilmişti. Süleyman Askeri Bey ise Batı Trakya devleti’nin 'Erkân-ı Harbiye Reisi', yani 'Genelkurmay Başkanı ve İcra Reisi' olarak bütün kuvvet ve yetkiyi elinde bulunduruyordu. 05 Ağustos 1914’te de Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın gizli emriyle kurulan ve bugünkü Milli istihbarat teşkilatı’nın temeli olan “Teşkilat-ı Mahsusa”nın başına getirildi….. … Süleyman Askeri, Irak cephesine kumandan tayin edildiğinde, bu birliğin başlıca kuvvetleri Erzurum cephesine tayin edilmişti. Süleyman Bey vaktiyle beraber çalıştığı arkadaşları ile ülkenin muhtelif yerlerinden gelen gönüllülerden teşkil edilen "Osmancık" isimli fedai taburu ile Basra'yı korumak vazifesini almıştı. Bağdat'tan itibaren yol boyunca askerlerin ve halkın tezahüratı ile desteklenmiş ve emir komutayı alarak savaşın mukadderatında rol oynamaya başlamıştı. Askeri Bey ile fedailerinin verdiği savaşı anlatmak mümkün değildi. Yaralı olmasına rağmen Şuayyibe'de savaşı sedye içinde ön safhalarda idare etmişti. 12 Nisan 1915'te Basra’da İngilizler'le muharebeye girdi. Savaşta aşiretlerin gösterdiği isteksizliğe bir de dikenli tel engeli eklendi. Mağlubiyeti ve askerlerinin bir bir can vermesini hazmedememişti. İşte bu muharebenin üçüncü ve felâketli günü, ikindiye doğru, harekâtı yukarıda söylediğimiz gibi yaralı bir halde sedye içinde takip eden Komutan Askerî Bey, bunca ümit ve gayretlerin boşa çıkmasından son derece müteessir olarak, büyük bir gayretle sedyesinden kalkarak savaşa bilfiil girişmeye ve ileri hatlara atılmaya teşebbüs etti. Fakat bacağındaki kurşun yaraları kemiğine kadar işlemiş olduğu için beygire bir türlü binemedi ve gözleri dolarak kendini sedyeye attı. Bir aralık başını kaldırdı. Asabiyetle etrafına bakındı, gittikçe kızışan ve aleyhimize dönmüş olan savaşa seyirci vaziyette duran tarafımızdan silâhlandırılmış kabile reislerinden birine:
- Kadınların bilemusunuz? Köpekler bile yabancıları mahallelerine ya muharebe etmesini beklediğim böyle müşkül ve hayatî bir zamanda harbe seyirci kalmaktan utanmıyor klaştırmazlar. Onlar kadar bile olamadınız!.. diye haykırdı.
Hayatına son vermesi, Arap cephesinin değil, dünya askerlik tarihinin de en trajik misallerinden biri olacaktı.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,82 M - Bugn : 23229

ulkucudunya@ulkucudunya.com