« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

10 Mar

2025

İsmail Rusuhi Efendi

01 Ocak 1970

Babasının adı Ahmed’dir. Zahir ilimlerini Ankara’da tahsil etti. Tasavvuf ilimlerini tahsil için Bayramiyye tarikatına girip feyiz aldı. Kısa sürede mertebeler aşarak başkalarına öğüt verecek duruma geldi. Daha sonra Halvetiliğe yöneldi, o yoldan icazet alacağı sırada gözlerinden rahatsız oldu. Gözlerine bir çare bulmak üzere Konya’ya doğru yola çıktı. Kimseye yük olmamak için yollarda ticaretle de meşgul oldu. Konya’ya vardığında, Mevlana Hazretleri’nin torunlarından ve o zamanki mevlevî şeyhi Çelebi Bostan Efendi’yi ziyaret etti. İlk karşılaştıklarında, rahatsızlığı ile ilgili olarak, Mesnevî’den şiirler okuduktan sonra: “Gözünün iyi olması, Mevlana Celaleddin-i Rûmî’nin Mesnevisini şerh etmenizin hediyesi olacaktır. O halde sizin Mesnevî’yi şerh etmeniz lazımdır. Bu suretle gamınız gidecek, gözünüzde iyileşme olacaktır” diye müjdeledi. İsmail Ankaravî, bu müjdeye sevinerek Çelebi Bostan Hazretleri’ne intisap etti ve talebeleri arasında yer aldı. Bu arada gözlerinin ağrısı hafifledi. Kısa zamanda Çelebi Bostan Hazretleri’nin sevgi ve teveccühlerine kavuştu. Bir süre sonra Pir Mevlana Celaleddin-i Rûmî Hazretleri’nin manevî bir işareti üzerine, Çelebi Bostan Hazretleri tarafından Galata Mevlevi dergahına şeyh tayin edildi. Burada hem insanlara nasihatte bulundu hem de Mesnevi Şerifin şerhi çalışmalarına başladı. Şerh çalışmalarına başlar başlamaz gözünde biraz daha iyileşme ve rahatlama oldu. Şerh tamamlandığında gözünde hiç eksiklik kalmayıp tam olarak sağlığına kavuştu. Pırıl pırıl ilk sağlıklı hali gibi görmeye başladı. İsmail Ankaravî Hazretleri, ömrü boyunca iyiliği emredip kötülükten sakındırmaktan geri durmadı. Bu husustaki öğütleri şöyle oldu: Hazreti Ali şöyle buyurdu:

“Doğru bildiğini söylemek, susmaktan daha hayırlıdır. Günahkâr insanlara günah ve haramların kötülüğünü anlatmamak, iyilik değildir.”

Kötü bir iş yapanı o işten sakındırmak, ibadetlerin en faziletlisidir. Bir kimse bilmeyen birine yol gösterse, yol gösteren kişi de, hidayete kavuşan kimsenin sevabı ve fazileti kadar sevap kazanır. Vefatı yaklaştığında Ankaravî Hazretleri şöyle dedi: “Yazdığımız eserlerle yaptığımız hiz­metler, bu yolda kalpleri zayıf olanların inançlarını güçlendirmiş ve muhaliflere karşı bir müdafaa olmuştur. İşimiz tamamlandı.” Bu sözleri ile vefatının yaklaştığını işaret ediyordu. 1630 yılında İstanbul’da vefat etti. Vasiyeti üzerine Galata Mevlevihanesi bahçesine defnedildi.

Halim Kaya

01 Tem 2025

İnanç, Kimlik ve Kültür Arasında Bir Dönüşüm Hikâyesi Erkan Göksu günümüz tarihçileri arasında tutulan ve yazdıkları ile gündemde olan bir yazar.

Efendi BARUTCU

25 Haz 2025

M. Metin KAPLAN

16 Haz 2025

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

02 Haz 2025

Nurullah KAPLAN

04 Nis 2025

Yusuf Yılmaz ARAÇ

04 Nis 2025

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 170,55 M - Bugn : 123312

ulkucudunya@ulkucudunya.com