« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

03 Şub

2025

Yılmaz Öztuna

20.09.1930 – 09.02.2012 01 Ocak 1970

İstanbul’da doğdu ve Cihangir semtinde büyüdü. İlköğreniminden sonra İstanbul Belediye Konservatuvarı’na ve Beyoğlu İstiklâl Lisesi’ne devam etti. 1950’de Paris’te Siyasal Bilgiler Okulu’na girdi, ancak ilgisini çekmeyen derslerden dolayı burayı bitirmedi. Alliance Française’in yüksek kısmından Fransızca sertifikası aldı (1957). Paris’teki uzun ikametinde Avrupa hânedanlarının şeceresi ve Avrupa tarihiyle yakından ilgilendi. Yurda döndükten sonra İstanbul Ansiklopedisi, İslâm-Türk Ansiklopedisi ve Musiki Mecmuası’nda çalıştı. Hayat müessesesinde ilmî danışman (1961-1962), yazı işleri müdürü (1962-1965) ve genel yayın müdürü (1965-1974) oldu. On yıl Hayat Tarih Mecmuası’nı yönetti. 1969’da siyasî hayata atıldı. Kendi ifadesine göre o dönemde Türk milliyetçileri Demokrat Parti’yi sevmiyordu. Ancak 1960 darbesinden sonra Demokrat Parti’nin değerlendirilmesinde başka bir üslûp benimsendi. Görüşleri yanında tarih alanındaki popüler tanınmışlığı ve basın hayatına yeni bir renk getiren yorumlarıyla Adalet Partisi’nin dikkatini çekti ve 1969’da Konya’dan milletvekili seçildi. Partide “yeminliler” denen grubun üyesi olarak tanındı. 1980’den sonra Milliyetçi Demokrasi Partisi’nde yer aldı, adaylığı Millî Güvenlik Konseyi tarafından veto edilince istifa etti. TRT’nin çeşitli kurullarında üyelik yaptı, Kültür Bakanlığı başmüşavirliğinde bulundu (1974-1977). Türk Mûsikisi Devlet Konservatuvarı Yönetim Kurulu üyeliği, Devlet Klasik Türk Mûsikisi Korosu’nun kurucu yönetim kurulu üyeliği, Yay-Kur Osmanlı siyasî ve medeniyet tarihi öğretim üyeliği, Millî Eğitim ve Kültür bakanlıklarının pek çok kurulunda üyelik ve başkanlık yaptı. Türk Ansiklopedisi’nde genel yayın müdürü olarak çalıştı. Hayat, Tercüman, Son Havadis, Dünya gibi dergi ve gazetelerde makaleleri yayımlanan Öztuna’nın tarihçiliği yanında bestekârlığı ve şairliği de vardır. Ayrıca Klasik Türk mûsikisi sahasında bilgisi ve yayınları ile tanınmaktadır. Kendisine Türkiye Millî Kültür Vakfı tarafından şeref armağanı verildi (1985). Eserlerinin sayısı 130’a yaklaştı. 1998’den itibaren Türkiye gazetesi başyazarlığı yapan Öztuna 9 Şubat 2012 tarihinde Ankara’da öldü.

Öztuna’nın yazarlık tecrübesi 1950’de Paris’e gitmeden önce başlamış, on dört yaşında iken Ankara Muharebesi üzerine kaleme aldığı eseriyle ilgi çekmiştir. Hüseyin Sadeddin Arel, İsmail Hami Danişmend ve dönemin ünlü yazarlarının bulunduğu özel toplantılara düzenli biçimde katılmış, Türk mûsikisi üzerine yazdığı yazılar Sadeddin Arel’in dikkatini çekmiş, onun tarafından teşvik edilmiş ve 1949-1955 arasında Türk Mûsikisi Lûgatı’nı parça parça neşretmiştir. Paris’te Fransa ve Avrupa tarihiyle ilgili tesbitler yapmış, ayrıca bu şehirde ve civarında yerleşmiş olan Osmanlı hânedanı mensuplarıyla yakın dostluk kurmuştur. Öztuna, dönemin birçok tarihçisi gibi isabetli olarak Türkiye tarihini ve Türk tarihini bir bütün halinde ele almış, devlet hayatında devamlılık üzerinde durmuştur. Onun II. Abdülhamid ve darbeler üzerinde o dönemdeki geçerli görüşlere karşı çıkışı da büyük ölçüde 1950’lerdeki Paris dönemi ve daha sonra Türkiye Tarihi, Türk Bestecileri Ansiklopedisi, Türk Mûsikîsi Ansiklopedisi ve Hayat Tarih Mecmuası gibi yayın faaliyetleriyle olmuştur.

Yılmaz Öztuna, Osmanlı Devleti’nin son kuşağı ile iç içe yaşamıştır. I. Dünya Savaşı’nda yedek subay olan babası Muhittin Öztuna ve dostlarından, imparatorluğun son on beş yılının canlı şahitlerinden olayları dinlemiş, bu da onun okumalarına yön vermiştir. Türk mûsikisini ehliyetle öğretecek hocaların ve özellikle Sadeddin Arel ile Rauf Yektâ Bey gibi hem Batı mûsikisini ve kültürünü bilen hem Türk mûsikisinde yeni görüşleriyle çığır açan üstatların yanında bulunmuştur. Türk mûsikisine dair eserlerinde bu husus görülmektedir. Edebiyat tarihine yönelmesi, başta Mehmed Fuad Köprülü çevresi olmak üzere Zeki Velidi Togan gibi tarihî coğrafyanın âlimleriyle olan yakınlığı sağlamıştır. Coğrafyayı iyi bilen ve yoğun biçimde kullanan bir yazar olan Öztuna, Arap harflerini özel bir merakla öğrenmiş, divan edebiyatı ile vekāyi‘nâmelerin okuyucusu olmuştur. Nihal Atsız gibi Türkçü çevrelerle yakın dostluğuna rağmen Türkçülük, Türk medeniyeti ve Avrupa medeniyetine dair görüşleri, Türk milliyetçiliği büyük ölçüde kendisininkine paralel bir seyir izleyen Yahya Kemal’in görüşlerine çok yakındır. Arşiv çalışmaları yapmadığını ve arşive girmediğini kendisi de söylemiş, ancak başta İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Ömer Lütfi Barkan ve Halil İnalcık olmak üzere arşivde çalışma yapanların araştırmalarından faydalanmıştır. Fransız tarihi neşriyatını da uzun yıllar ciddiyetle takip etmiştir. Öztuna’nın bu faaliyeti, onun dar bir Osmanlı çevresinin dışında Avrupa tarihçiliğiyle temas edip mukayese yapmasını sağlamıştır. Köprülü’den hayli etkilendiği anlaşılan Öztuna’nın ilginç ve akıcı bir üslûbu vardır. Hayat Yayınları arasında çıkan ve 135.000 adet baskıya ulaşan Resimlerle Türkiye Tarihi bütün Türk ve Türkiye tarihini ele alır; burada genel hatlar yanında ayrıntıların da tanımlayıcı bir pedagojik yöntemle metnin içine yerleştirildiği görülür. Öztuna’nın ciltlerle ifade edilen eserlerinin okunmasını sağlayan üslûbudur. Hiç şüphesiz birçok doğruya işaret eden yeni yorumlar yanında eserlerinde maddî hatalar da vardır. Bunları zamanla düzelttiği dikkati çeker.
Prof. Dr. İlber Ortaylı
https://islamansiklopedisi.org.tr/oztuna-yilmaz

Ziyaret -> Toplam : 136,99 M - Bugn : 4277

ulkucudunya@ulkucudunya.com