« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

22 May

2023

Karanlık üçlü: Narsisizm, Makyavelizm ve psikopati

Feyza Bayraktar 01 Ocak 1970

Ruh sağlığı ve politika, üzerinde birçok araştırma yapılan bir alan. Liderlerin psikopatolojisi ve bu psikopatolojinin halka yansıması hakkında – özellikle son yıllarda gelişmiş ülkelerde- sıklıkla konuşuluyor. Tarihin akışında önemli rol oynayan liderlerin psikopatolojisi hakkında yapılan araştırmalar, zihinlerde takılı kalmış birçok soru işaretini de gideriyor diyebiliriz.
Sadece geçmişte liderlik yapmış kişiler değil, bugün hala liderlik yapan politikacıların psikopatolojileri hakkında da sıklıkla yazılıp konuşuluyor. Yalnız, özellikle eski ABD başkanı Trump’un psikopatolojisine dair birçok haber medyada yer alınca, Amerikan Psikiyatri Derneği liderleri birebir tanımadan, yani uzaktan bakıp değerlendirerek teşhis koymanın ve koyulan teşhisin -doğru bile olsa ki doğruluk payı yüksek olabilir- paylaşılmasını mesleki etiğe aykırı bulduğunu açıkladı.


Bu açıklamaya eminim ki meslek etiğine özen gösteren herkes hak verir. Zaten ruh sağlığı alanında bir kişiyi birebir tanısanız ve onun psikopatolojisine dair bir fikriniz olsa bile bunu başkalarıyla paylaşmak mesleki etik açısından uygun olmaz. Dolayısıyla, bugün liderlik yapan kişilerin psikopatolojisiyle ilgili Amerikan medyasında daha az haber yayınlansa bile politika ve ruh sağlığı alanında yapılan bilimsel araştırmaların sayısı tüm gelişmiş ülkelerde artıyor.
Ben politika ve psikoloji ilişkisine meraklıyım. Dolayısıyla, bu konuyla ilgili sık sık araştırma ve okumalar yaparım. Bugün, bu alanda farklı bilimsel kaynaklardan yaptığım okumalardan yola çıkarak ‘Dark Triad’ hakkında yazmak istedim.
Dark Triad nedir?
Dark Triad, yani karanlık üçlü; narsisizm, Makyavelizm ve psikopatinin kişilik özelliklerinin bir arada bulunması olarak özetlenebilir. Karanlık üçlü her ne kadar korku filmlerini andıran bir başlık gibi duyulsa da tek bir kişi bu üç kişilik bozukluğu özelliklerine birden aynı anda sahip olabilir. Üstelik bu kişi bildiğiniz, tanıdığınız ve hatta yakınınızdaki biri bile olabilir. Yani, onu psikolojik gerilim filmlerinde aramanız gerekmiyor.
Dark Triad kişilik özelliklerine sahip kişilerin, güç ve liderlik arzuları o kadar kuvvetlidir ki sınır tanımazlar; çünkü onlara ‘Dur’ diyecek bir vicdan ve empati barındırmazlar. Kolay yükselip zirveyi görmeleri olağandır. Dolayısıyla, şirketlerde üst düzey yöneticiler, politikacılar ve onların yakın çevresinde bulunan insanlarda görülme olasılığı yüksektir.
Narsisizm
Narsisizm kelimesini sosyal medyadan sıklıkla duyduğunuza eminim. Günümüzün -fazlasıyla- popüler tanısı.
Narsisizm, adını Yunan mitolojisindeki Narkissos’dan almıştır. Mitolojiye göre Narkissos kendisini tüm görenlere hayran bırakacak kadar yakışıklı bir delikanlıdır. Kendisine âşık olan hiçbir kadına karşılık vermez. Onları umursamaz. Bir gün su içmek için eğildiği nehirde kendi yansımasını görür ve kendisine âşık olur. Tabii ki her karşılıksız aşk gibi Narkissos’un kendine olan aşkı ona acı verir. Sonuç olarak da Narkissos aşkından eriyip biter, yani ölür.
Narsisizm -çok kabaca- kendine olan hayranlık, kendini diğerlerinden üstün görme, ben merkezcilik, empati yoksunluğu, eleştiriye tahammül edememe şeklinde tanımlanabilir. Dışarıdan çizdiği imajla onu kendine güvenen, güçlü ve hayranlık uyandırıcı bulabilirsiniz.
Kendi yetersizliğini saklamak için tüm spot ışıklarının üzerine yansıyacağı bir sahnede olmayı tercih etmesi sizi yanıltmasın; çünkü insanlar genellikle gözünün önünde olanı görmekte zorluk çekebilirler. Yani bariz olan yanıltıcı olabilir. Işıklar göz kamaştırır ve popülizme ilgi en derin yetersizliği bile gölgeleyebilir.
Makyavelizm
‘Prens’, Floransalı yazar Niccolo Machiavelli tarafından politika hakkında yazılmış bilimsel araştırmalara dayalı kült denebilecek bir kitaptır. Makyavelist düşünce teriminin temelini oluşturmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciyken, tarih bölümünden aldığım ‘Batı Avrupa Toplumları, Politika ve Kültür’ dersinde Makyavelizm’i kapsamlı tartıştığımızı hatırlıyorum.
Machiavelli -özetle- hükümdarın saltanatını ayakta tutmak için gerekirse ahlaki değerleri göz ardı etmesi ve korku yayması gerektiğini iddia eder. Makyavelizm -kavramsal olarak- ruh sağlığı dahil birçok alana ilham vermiş ve kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarını manipüle etme, ahlaki değerleri ayaklar altına alma ve kolayca yalan söyleme gibi kişilik özelliklerini tanımlamak için kullanılmaya başlamıştır. Yani, birisine iltifat etmek için kullanacağınız bir kelime değildir.
Psikopati
Psikopati -kabaca- suç işleme eğilimi olan, acımasız, manipülatif kişilik özellikleri için kullanılır. Kendilerine özgü çekicilikleri sizi esir alabilir. Özgüvenli duruşları, başarılı olmak için sınır tanımamaları, aldıkları kararlara dair hiçbir vicdan muhasebesi yapmamaları onları arzu ettikleri şeylere hızlıca ulaştırır.
Suçluluk duygusu ya da pişmanlık hissetmezler ama insanları manipüle etmek, yani gücü ellerinde tutmak için suçluluk duymaları gereken bir davranış sergiledikleri zaman üzgün ya da pişmanmış gibi davranabilirler.
Genellikle otoriteyi yok sayarlar.
Hatalı olduklarını kabul etmez ama hataları yüzlerine vurulduğu zaman hatalı olduğunu kabul etmiş gibi yapıp hatalarının sonuçlarından kaçmak için başkalarını hedef gösterirler.
Kendilerini kurban olarak göstermek konusunda ustadırlar.
Kaos veya tartışma yaratıp öfkeyi kışkırtırken mağduru oynamak onlar için çocuk oyuncağıdır.
Hareketleri önceden kestirilemediği için insanlar onları ‘olduğu gibi, samimi’ olarak da tanımlayabilir. Cezalandırılmaya dair kayıtsız kalabilirler.
Kaygı hissetmezler.
Özetle, onları durdurabilecek hiçbir değer veya duygu kırıntısına sahip değillerdir diyebiliriz.
Sonsuz güç arzusu
Birbiriyle birçok yönüyle örtüşen ama bazı yönleriyle de birbirinden ayrışan bu üç kişilik bozukluğu özelliklerinin aynı kişide bulunmasından dolayı- adından da anlaşıldığı gibi- dark triad kişilikler karanlık bir portre çizer.
Araştırmalar, dark triad kişilik özelliklerine sahip insanların politikada sıklıkla yer aldığını gösteriyor. Güce olan iştahı asla dinmeyen dark triad kişilikler için şirketlerde üst düzey yöneticiliğe atanmak gibi politikada iktidara gelmek ya da iktidara yakın olmak -kendi adına- idealdir. Hep daha fazla güç, daha fazla para, daha fazla şöhret isterler. Doyurulamayan açlıkları kişilik özellikleriyle birleşince onları istedikleri her şeyi elde etmek konusunda saldırganlaştırabilir.
Dürtüsel oldukları kadar kaygı hissetmedikleri için soğuk kanlı da kalabilirler.
Çoğunlukla karizmatik ve çekicidirler. Bu karizma ve çekicilik, dış görüntüleriyle ilgili değil, etrafa yaydıkları enerjiyle açıklanabilir.
İnsanları kolayca etkileyebilirler. Yani dark triad bir politikacının etrafında kendinizi onun çekim alanından korumanız zor olabilir.
Varlığı yeter
Kaostan beslendikleri için sık sık kaos yaratabilirler. Onlar, yarattıkları kaostan kendilerini kolayca geriye çekerken siz kendinizi onların yarattığı kaosun bir parçası olarak bulabilirsiniz. Yani, manipülasyon becerileriyle insanları rahatça kontrol edebilirler.
Antisosyal, hatta sadistik kişilik özelliklerine sahip insanlar için dark triad lider bir motivasyon kaynağıdır. Örneğin, antisosyal ve/veya sadistik kişilik özelliklerine sahip birçok sosyal medya trolü, dark triad bir liderin varlığından güç alarak harekete geçip etrafa saldırabilir. Liderin emir vermesi, bir şey söylemesi gerekmez. Varoluşu bile bu psikopatolojiden güç alan diğer psikopatolojiler için yeterli olabilir.
Özgüvenli, sağlam duruşları, çabuk ve keskin kararlar almaları ve uygulamaya geçirmeleri, insanların onlara güvenmesini, inanmasını sağlar. Oysa bu duruş, tutum ve davranışlar çizdikleri imajın yanıltıcı bir yansımasıdır. Yani perde arkasındaki gerçeklik farklıdır.
İçlerindeki derin boşluk
Dark triad politikacılar sonsuz güç arzularından dolayı otoriterdir. ‘Sert’ görünmeyi tercih edip diğer insanları kısıtlayıcı ve cezalandırıcı bir tutum içine girebilirler.
Kendi içlerindeki sonsuz güç arzusu, kendilerini dünyanın en yenilmez lideri yapmak adına ülkelerini dünyanın en güçlü ülkesi yapma isteği şeklinde kendisini gösterse bile kendileriyle aynı fikirde olmayan kişilere tahammül edememeleri ve uluslararası politikada hissettikleri rekabeti iyi yönetememeleri onlara hata yaptırabilir.
Uzlaşmacı ve akılcı davranmaları gereken yerde işi inada bindirip kendi isteklerini dayattıklarında ya da olağan dışı çıkışlar yaptıklarında -hemen- tüm dünya ülkeleriyle kavgalı hale gelebilirler. ‘Boyun eğmez’ gibi gözüken tutum aslında dark triad kişilik özelliklerinden biri olabilir.
Ayrıca, kendileriyle aynı fikirde olmayan hemen hiç kimseye tahammül edemedikleri için dark triad politikacılar gücü elde ettikleri an tüm medya kanallarını tamamen kendilerini öven propagandalarla doldurmak isteyebilirler.
Ne kadar güce sahip olurlarsa olsunlar, ne kadar zengin olurlarsa olsunlar asla yetmez. Yetmeyecektir de… İçlerindeki boşluk o kadar büyüktür ki ‘istemek’ ve ‘elde etmek’ yolculuğunda tüm engelleri aşsalar bile o boşluğu dolduramazlar.
Sevgisizliğin yeri hayranlıkla, yetersizlik duygusunun yeri hükmetme gücüyle doldurulamaz. Dolayısıyla, içlerinde asla dolduramadıkları büyük bir boşlukla yaşamaya mahkûm olmaları, onları daha büyük bir tehdit haline getirebilir.
Bir gün elbet sona erer!
Dark triad liderler, kendisine benzer ama kendisiyle çatışmayacak insanları etrafına toplar. Böylece daha güçlü hale gelirler.
Polonyalı psikolog Andrew Lobaczewski bir ülkenin idaresinin bir grup kişilik bozukluğu olan kişi tarafından ele geçirilmesi için ‘pathocracy’ -tam Türkçe karşılığını bulamamakla birlikte- yani patokrasi terimini kullanmıştır (Kendisinin Patokrasi ile ilgili tespitleri politika ve psikoloji literatüründe sıkça karşımıza çıkar). Lobaczewski, ruh sağlığı yerinde olan insanların bile dürtüselliği kararlılık veya cesaret, narsisizmi özgüven, pervasızlık ya da umursamazlığı da korkusuzluk olarak algılamasından dolayı -farkında olmadan- patokrasiyle yönetilmeyi seçtiklerini söylemiştir. Dark triad psikopatolojisinin özellikle manipülasyon becerisiyle birçok insanı içine çekebildiğini de dile getirmiştir. Hatta ortaya külte benzeyen bir yapı çıkabileceğini de vurgulamıştır.
Yalnız, sado-mazoistik bir ilişkiye benzeyen lider ile halk arasındaki bu ilişki sonsuza kadar sürmez. Lobaczewski bir süre sonra zalimliğin ve ahlaki değerlerin yozlaşmasının, adaletsizliğin ve liyakatsizliğin çoğunluk tarafından kabullenilemeyeceğini ve bu yönetime son verileceğini, tarihte bunun örneklerinin çokça görüldüğünü de dile getirmiştir. Diğer yandan, yarattığı tahribatın büyük olduğunu da vurgulamıştır.
Her insanı zehirler
Sonuç olarak, bazen bize ‘ideal’ gibi gözüken herhangi bir şey, bir psikopatolojinin özelliği olabilir. Farkına varamayabiliriz. Ancak farklı kaynaklardan okuyup araştırır, üzerinde düşünürsek doğru sonuca varabiliriz. Düşünmek ve sorgulamak sahip olduğumuz en büyük güç; çünkü bizi özgürleştirir. Bunu hep aklımızda tutalım.
Ayrıca, psikolojik bir problemi olmasa bile gereğinden fazla güç elde etmek, her insanı zehirler. Bu zehir etrafa yayılıp diğer birçok insanı etkileyebilir. Dolayısıyla, gücün denetlenmesi ve dengelenmesi bir ülkede yaşayan hemen herkes için çok daha olumlu sonuçlar verir (En azından ben böyle düşünüyorum).
28 Mayıs’ta vatandaşlık görevimizi yerine getirmek ve değişim çarkını harekete geçirmek için mutlaka oy kullanalım.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,83 M - Bugn : 29488

ulkucudunya@ulkucudunya.com