« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

10 Şub

2020

Amerikan çengeli: Wolters-Akar görüşmesi ve SADAT

Mehmet Ali Güller 01 Ocak 1970

İdlib, sürekli ötelenen bir “düğüm” sorunuydu.

İdlib’le ilgili Soçi Mutabakatı 17 Eylül 2018’de imzalandı: 5. maddeye göre radikal terörist gruplar 15 Ekim 2018’e kadar; 6. maddeye göre ise çatışan taraflara ait ağır silahlar 10 Ekim 2018’e kadar “silahsızlandırma bölgesinden” çıkarılacaktı.

Yani aslında mutabakat daha 16 Ekim 2018’de boşa düşmüştü. Ancak belirttiğimiz gibi İdlib, ötelenen bir “düğüm” sorunuydu. Düğümün yanlış çözülmesi, tüm dengeleri altüst edebilirdi. Moskova, Ankara’yı Washington’a itmemek için düğümü çözmeyi zamana bırakıyordu. Ara ara Suriye ordusuna operasyon için yeşil ışık yakıyor ancak Ankara’nın ateşkes çağrısına kayıtsız kalmayıp, meseleyi uzun vadeye bırakmayı sürdürüyordu. Ankara da aslında zamana oynuyordu; Afrin’de tutunabilmek için İdlib düğümünü çözmek/kestirip atmak istemiyordu.

Ve ABD, gelişmekte olan Türk-Rus stratejik ilişkisinin zayıf karnı olarak gördüğü İdlib düğümünün yanlış çözülmesinin pususunda bekliyordu hep...

Wolters’ın çantasında ne vardı?

30 Ocak 2020 günü ABD’nin Avrupa’daki en üst düzey komutanı olan Org. Tod Wolters Türkiye’ye geldi.

ABD’nin Avrupa Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanı Org. Wolters’ın ziyaretinden önce gündeminin Suriye ve İdlib olduğu açıklandı. Başka ayrıntı yoktu.

Org. Wolters, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Güler ile görüştü. Ancak bu görüşmelerle ilgili her iki taraftan da doyurucu bir açıklama yapılmadı.

Ne konuşuldu? İdlib konusu ABD’yi neden ilgilendiriyordu? ABD bir şey mi önerdi? Türkiye ne dedi? Bilinmiyor...

ABD taziye sırasının başında

3 Şubat 2020 sabahının ilk saatlerinde Türkiye’yi yasa boğan şehit haberi geldi...

TSK, 28 Ocak’tan itibaren İdlib’e askeri sevkıyat başlatmıştı. 3 Şubat günü boyunca bu sevkıyatlarla ilgili Rusya’ya haber verilip verilmediği polemik konusu oldu. Her iki başkentten de karşılıklı suçlama geldi.

Pusuda bekleyen ABD ise bu süreçte taziye sırasının en önüne koştu. “Esad rejimi, Rusya ve İran’ın İdlib halkına saldırısını” kınayan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, “Müttefikimiz Türkiye’nin yanındayız” dedi.

Sözcünün ardından ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da mesaj verdi: “ABD, Türkiye’nin İdlib’de kendini savunan eylemlerini destekliyor.”

Pentagon’un Wolters’a verdiği görev

Akar ve Güler’le ne konuştuğunu bilmiyoruz ama Wolters’ın üç ay önce Türkiye’yle ilgili çok önemli açıklamalar yaptığını biliyoruz.

Wolters, Türk-Amerikan ilişkilerinde yaşanan sorunları “küçük anlaşmazlıklar” diye niteleyerek, yağsa bile altında yürümek zorunda olduğu yağmura benzetiyor ve şöyle diyordu: “Biz bir aileyiz. Bir ailede kardeşler, anne ve babalar arasında da anlaşmazlıklar olur.”

“Türk mevkidaşlarının kendilerine hep silah arkadaşı gibi muamele ettiğini, hatta kan bağı varmış gibi davrandığını” anlatan Org. Wolters görevini ise şöyle açıklıyordu: “Ben, Savunma Bakanı (Mark Esper) ve Başkan (Donald Trump) tarafından hem NATO Komutanı hem de ABD’nin Avrupa Komutanı olarak bu güçlü ilişkiyi devam ettirmek için elimden geleni yapmakla görevlendirildim.”

Wolters bu görevi nasıl yapacağının ipuçlarını da veriyordu: Örneğin ABD ile Türkiye’nin Akçakale’de kurduğu Müşterek Harekât Merkezi etkili şekilde çalıştırılacaktı!

SADAT’ın İdlib’deki rolü

İki konuyu anımsatarak bitirelim:

Birincisi, saraya fikir üreten SETA, 3 Şubat’tan önce ABD ve AB’nin İdlib’de devreye girmesi için çağrı yapmıştı.

İkincisi, Pentagon’a 276 sayfalık rapor hazırlayan RAND, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı, Türk-Amerikan ilişkilerinde “anahtar muhatap” ilan etmişti.

Ve ekleyelim: Türkiye’nin İdlib’de gözlem noktası kurmasına TSK’nin karşı çıktığı; komutanların, gözlem noktalarıyla yapılacak işin İHA’larla yerine getirebileceğini savunduğu belirtiliyor. Ancak sarayın (eski) askeri başdanışmanı SADAT’çı Adnan Tanrıverdi ve ekibinin gözlem noktalarında ısrar ettiği ve Erdoğan’a kabul ettirdiği söyleniyor.

Ve not edelim: Teyit ettiremediğim ham bilgiye göre ise Wolters, Akar ve Güler’e Suriye’nin kuzeyi için yeni bir işbirliği planı önerdi!

Son noktayı koyalım: Türkiye, ABD’nin stratejik hedefi durumundadır. Amerikan çengeline takılarak Türkiye’yi yeniden ABD planlarına eklemleyenler büyük hata yaparlar!

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,99 M - Bugn : 21757

ulkucudunya@ulkucudunya.com