« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

03 Haz

2019

Dış borçlarda risk nedir?

Esfender KORKMAZ 01 Ocak 1970

GSYH 'da küçülme'nin tahribatı yavaş olur ve fakat işsizlik gibi, yoksulluk gibi sosyal sorunları ağır olur. Uzamasının maliyeti artmakla birlikte 'küçülme'den çıkış için istikrar programı yapmaya zaman vardır. Banka iflasları, dış borç temerrütleri gibi olaylar ise ekonomiyi bir günde krize sokar.

Bizim önümüzdeki en büyük risk dış borçlarda temerrüt riskidir. Önce bu riskin ne durumda olduğunu tespit etmeliyiz. Eğer yüksekse, her şeyden önce dış borç sorunu için acil önlem almamız gerekir.

Dış borçlarda Osmanlı İmparatorluğu 1881'de; Türkiye'de 1958'de moratoryum ilân etti. Türkiye 1959 yılında Moratoryum ilan ederek, dış borçları yeniden yapılandırdı. İMF ile anlaşma yaparak, 25 milyon IMF'den, 250 milyon ABD'den, 75 milyon diğer OEEC ülkelerinden kredi aldı.

Bugün dış borçların çevrilmesinde dünya daha esnek davranıyor. Söz gelimi Yunanistan gibi göz göre göre büyük hatalar yapan ülkeler dışında kolay kolay borç iflası yaşanmıyor.

1 - Dış borç stokunu hazine açıklıyor. Altı ay öncesini biliyoruz ancak . MB dış borçları daha güncel açıklıyor. Borcunu harcını iyi takip etmeyen ülkelerin doğal olarak borç risk yüksek olur. Bunun için öncelikle Türkiye de hazine dışında tamamıyla borçlara bakacak bir borç idaresi oluşturmak gerekir.

2 - Dış borç stokunun GSYH'a oranı yüzde 57'dir ve yüksek değildir. Bizim sorunumuz dövize talebin yüksek olmasıdır. Bunun nedeni;

Üretimin ithal ara malına bağımlı olmasıdır. Bu nedenle, ithalat için dövize ihtiyaç var. Bu aynı zamanda cari açığında kapatılması demektir. Türkiye'nin CDS oranı yüksek olduğu için dış borcu daha pahalı buluyor. ithalatın finansman maliyeti artıyor ve ithalat zora giriyor. TL'nin yüzde 30 dolayında düşük değerde olması da ithalatın daha pahalı gelmesine yol açıyor. İthalat daralıyor ve fakat üretimde içerde ithalata ikame aramalı üretilmediği için GSYH'da küçülme yaşıyoruz.

Dış borçların ödenmesi için önce içerde gelir artışı yaratmalıyız. Sonra bu geliri dövize çevirmeliyiz. Tersine küçülme nedeniyle yani fert başına gelir düşüyor.

Özetle; Üretim ithalata bağımlı olunca, cari açık ortaya çıkıyor. Türkiye döviz kazanmıyor, döviz kaybediyor. Dış borçları çevirme riski artıyor.

3 - Dünya Türk ekonomisini kırılgan ve sorunlu görüyor. Bu nedenle Türkiye'nin 5 yıllık tahvillerinin iflas risk sigorta primi baz puanı 519.33'e yükseldi. Venezuela gibi iflas eden ülkeleri katmazsak dünyanın en yüksek risk primidir. Bu nedenle Türkiye daha pahalı dış borç bulabiliyor.

Risk priminin bu kadar yükselmesini, ekonomik istikrar sorunu yanında dış borç göstergeleri de etkiliyor.

* Merkez Bankası rezervleri yetersizdir. Bir yıl içinde ödenecek dış borçların toplamı, brüt rezervlerin iki katıdır.

* Reel sektörün döviz pozisyon açığı yüksek, 197 milyar dolardır.

* Cari açık azalmakla birlikte devam ediyor.

Bu risklere karşı yerleşiklerin 181 milyar dolar döviz mevduat hesapları var. Bu hesaplar dış borç riskini azaltıyor.

Dış borç riskini kesin çözmenin yolu İMF' ile stand-by düzenlemesi yapmaktır.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,81 M - Bugn : 16882

ulkucudunya@ulkucudunya.com