« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

24 Mar

2019

Haftaya bugün: Kimin ‘beka’sı?

Emre Kongar 01 Ocak 1970

Haftaya bugün Türkiye bir Demokrasi sınavından daha geçecek:
Seçmen Parlamenter Rejim’e dayalı “Demokratik, Laik ve Sosyal bir HukukDevleti”nden yana mı oy kullanacak, yoksa onun yerine konulmaya çalışılan ve “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” diye garip bir adla anılan “Tek KişiYönetimi”nden yana mı?

***

Biliyorsunuz, Türkiye’de rejim değişti; Parlamenter Rejim “Tek Kişi Rejimi”ne dönüştürüldü.
İktidarın 17 yıldır yavaş yavaş uygulamaya başladığı bu “Tek Kişi Rejimi” nihayet 16 Nisan 2017’de, hem baskı altında eşitsiz koşullarda hem de yasalara aykırı YSK kararlarıyla yapıldığı için, meşruluğu tartışmalı bir Halkoylamasıyla kabul edilmiş sayıldı.
“Kabul edilmiş sayıldı” diyorum, çünkü bu Halkoylaması ve onun tartışmalı biçimde elde edilen sonuçları, en azından seçmenin yarısı tarafından, hem meşru sayılmadı, hem de kabul görmedi.
16 Nisan Halkoylaması ile ilgili aynı itirazlar ve sorunlar daha düşük düzeyde olmakla birlikte 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yaşandı.
Sonuç itibarıyla, şu anda “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen “TekKişi Rejimi”, seçmenlerin en azından yarısının benimsemediği ve hatta meşruiyetini tartıştığı bir düzen.
Bu düzenin en önemli ayakları ise, İstanbul ve Ankara başta olmak kaydıyla, Erdoğan/AKP iktidarının yönetiminde olan belediye başkanlıkları.
İşte bu nedenle önümüzdeki Pazar günü yapılacak olan yerel seçimler, halkın bu yeni “Tek Kişi Rejimi”ni ne ölçüde benimsediğini ya da benimsemediğini de gösterecek.

***

İktidarın 17 yıl sonra ülkeyi getirdiği yer, 17 yıl öncesine göre, daha müreffeh ve daha demokratik bir nokta değil.
Kötü yönetim ve yanlış politikalarla gelinen bu olumsuz noktanın telafisi adına önerilen “Tek Kişi Yönetimi”, bir çare değil, tam tersine bu olumsuz noktaya gelişin sebebi olduğu için, iktidar bakımından işler daha da kötüye gitmiş durumda.
İktidarın elinde bulunan belediye başkanlıklarının muhalefet tarafından kazanılması:
1) Sadece, tepeden inme kararlarla yönetilen bu kentlerin yönetimlerini demokratikleştirmek, halkla bütünleştirmek bakımından değil...
2) Aynı zamanda, “Tek Kişi Rejimi”nin seçmen tarafından benimsenmediğini göstermesi bakımından da...
Önem taşıyor.

***

İktidarın ülkeyi getirdiği olumsuz yer düşünüldüğünde, iktidarın “Beka”sorunu ile ülkenin “Beka” sorunu birbirinin zıddı gibi görünüyor:
Seçmenlerin en az yarısı, iktidarın “Beka”sı sağlanırsa, ülkenin “Beka”sı tehlikeye girecek diye kaygılanıyor.
Onlar, ülkenin “Beka”sını sağlamak için iktidarın “Beka”sını engellemek gerekir diye düşünüyorlar.
İşte bütün bu nedenlerle gelecek Pazar, biri ötekinin zıddı olan, hem iktidarın hem de ülkenin “Beka” sorunları da oylanacak diyebiliriz.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,01 M - Bugn : 37181

ulkucudunya@ulkucudunya.com