« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

23 Ara

2018

‘Trump çekilme kararını niye aldı? ABD ile Türkiye arasında ‘başka bir şey’ mi konuşuluyor?’

Ceyda Karan 01 Ocak 1970

ABD’nin Suriye’de daha yeni iki üs kurmuşken ve İsrail’in itirazları varken çekilmesinin gerçekçi bulmayan Prof. Emin Gürses’e göre Türkiye ile ABD arasında ‘başka bir anlaşma’ söz konusu olabilir. Gürses bu durumda YPG’nin tasfiye edileceği görüşünü dile getirdi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den tamamıyla çekilme yönündeki kararı Amerika'nın gündemine bomba gibi düştü. Trump, bu karardan hoşnut olmayan Savunma Bakanı James Mattis'in şubat ayı sonunda görevini bırakıp emekliye ayrılacağını duyururken, Mattis'in açıklamasında ‘fikir ayrılığı' vurgusu dikkat çekti. ABD'nin Suriye'den çekilme açıklamasına Rusya temkinli yaklaşır görünürken, bölgedeki olası gelişmeler değerlendirilirken dikkatler özellikle Türkiye'nin ne yapacağında düğümleniyor.

Gelişmeleri Prof. Emin Gürses ile konuştuk.

‘MATTIS'İN GÖREVDEN AYRILACAĞINI TRUMP ZATEN SÖYLEMİŞTİ'

Emin Gürses'e göre, Mattis'in görevden ayrılacağını Trump'ın zaten söylemişti. Gürses aynı şekilde ABD Başkanı'nın geçtiğimiz nisan ayında Suriye'den çekilme sinyallerini verdiğini anımsattı. Ancak özellikle İsrail'in bu gelişmeden memnun kalmamasına dikkat çeken Gürses'e göre çekilme meselesi hiç kolay değil:

"Zaten Trump Nisan ayında zaman Suriye'den çekilme zamanıdır diye açıklama yapmıştı. Sonra dönemin dışişleri bakanı Rex Tillerson, Ocak 2018'de Stanford Üniversitesindeki bir konuşmasında ‘Kesinlikle biz Kürt otonomi bölgesi kuracağız. Dışarıdan destekleyeceğiz, buradan çekilmek mümkün değil' demişti. Ayrıldı görevden. Mattis'in görevden ayrılacağını Trump zaten söylemişti. Ama Amerika'da kıyamet kopuyor şimdi. Amerika'da Trump bir şey dedi diye bu olacak anlamına gelmez. İkincisi Trump'ın Erdoğan ile görüşmeleri var, neler konuşuldu, tam bilmiyoruz. Amerika burada Fırat'ın doğusunda birkaç tane askeri bölge kurmuş, bazıları 2 bin askeri personelin bazıları 4 bin askeri personelin bulunduğunu söylüyor. Bu kadar silahlanma yapmış. İsrail buradan çekilmesine karşı çıkıyor. İngiltere Savunma Bakanı açıklama yaptı kesinlikle çekilmek yanlıştır diye. Planlar 1916 senesinin boru hattı planı yani koridor oluşturma planıdır. Ama acaba Trump savunma bakanlığı ve Amerikan istihbaratı buna ne diyor? Çünkü Amerika'da dışişlerini savunma bakanlığı karar verir."

‘ABD, İSRAİL'E SORMADAN ÇEKİLEMEZ'

Gürses, ABD'nin İsrail'in onaylamadan bölgeden çekilmesine imkan olmadığı görüşünde. Suriye'nin İsrail için bir tehdit unsuru olmadığını belirten Gürses, İsrail'in Hizbullah'ı tehdit olarak gördüğünü, asıl amacının ise İran'ı Doğu Akdeniz'e yakın olan bölgelerden uzaklaştırmak olduğunu anımsattı. Gürses, Trump'ın durup dururken böyle bir karar almasını sorgularken, Ankara ile özel bir şeylerin görüşülme olasılığına dikkat çekti:

"Durup dururken böyle bir karar alınmasının arkasında ne var acaba? Türkiye ile başka bir şey mi görüştüler? Cumhurbaşkanı, ‘Biz müttefikiz, stratejik ortağız, oturup konuşalım ne yapacağımızı' diyebilir. Zaten CNN International, şöyle bir altyazı geçti: Tayyip Erdoğan'ın şöyle dediği söyleniyor: ‘Bu konuyu görüşüyoruz'. Acaba burada başka bir şey mi konuşuluyor? Siz YPG'ye destek vermeyin, biz beraber devam edelim mi demeye getiriliyor? Çünkü İsrail'in de tepkisi fazla büyük bir tepki değil. Ama burada İsrail'e sormadan çekilmek diye bir şey olmaz zaten. Zaten Suriye darmadağın olmuş bir ülke. İsrail için Suriye devleti bir tehdit oluşturmuyor, Hizbullah tehdit oluşturuyor. İsrail böyle düşünüyor. Hizbullah, İran adına İsrail'in sınırlarında operasyon yapan bir ekip haline gelmiş. İsrail'in asıl amacı İran'ı Doğu Akdeniz'e yakın olan bölgelerden uzaklaştırmak. Türkiye de burada hem İran'a yakın hem Rusya'ya yakın, Amerika'ya da müttefikiz, beraber hareket edelim diyor. O zaman insan şüpheleniyor, birden Trump bu kararı niye aldı? Trump'ın aldığı karar uygulanacak anlamına gelmez. Senatoda kıyamet kopuyor Amerika'da. Böyle bir yerden çıktığınız zaman bir daha girmeniz mümkün değil. Birleşmiş Milletler'in 51. maddesine göre giriyorsunuz. Buradan çıktığınız zaman ne gerekçeyle gireceksiniz bir daha bölgeye? IŞİD'i temizledik, tehdit kalmadı diyorlar. Doğru IŞİD'i zaten kendileri organize etmişlerdi. IŞİD bölgeyi temizledi, sonra Amerikalılar YPG'yi bölgeye yerleştirdiler. IŞİD orada görevini yaptı. Bölgeden Kürtleri, Arapları, Türkmenleri temizledi. Bizim Kuzey Iraklı öğrencilerimiz var, IŞİD'in içinde bulunanlar da var. ‘IŞİD zaten Irak ordusundan dışlananlardan oluştu. Sonra önemli bir kısmı köylerine geri gitti. Suça karışanlar bu işin içinde kaldı. Onlar da fazla bir rakam etmiyor' diyorlar. Önce seçildiği zaman Rusya ile ticari ilişkiler kuracağız dedi. Sonra kıyamet koptu, geri adım attı. Sonra Çin'e karşı kampanya başlattı. Baktılar ki Çin'de misilleme yaptı, bunu yürütemeyecekler, orada da geri adım attı. Geri adım atmak Amerika için sorun değil. ‘Çünkü artık Amerika dünyanın her yerine kollarını ayaklarını uzattı. Fazla yaygınlaştığı için kontrol edemez hale gelecek, geri çekilmek zorunda kalacak' diye bir açıklama vardı. Afganistan'da bir öğrencimiz var. Diyor ki ‘uyuşturucu ticareti Amerika geldikten sonra iki buçuk kat arttı'. Demek Amerika burada bir şey yapmadı."

‘RUSYA VE İRAN İLE BÖLGESEL DAYANIŞMA İÇİNDE OLDUĞU İÇİN ERDOĞAN BATI'DA DEĞERLİ'

Gürses'e göre Erdoğan, Rusya ve İran ile bölgesel dayanışma içinde hareket ettiği için Batı siyasetinde değer görüyor. Gürses, Türkiye'nin bölgede yapması gereken öncül şeyin Şam hükümetiyle görüşmek olduğunu dile getirdi:

"Böyle bir şey yapması orada Türkiye'nin YPG'nin yerini alması anlamına gelir. Türkiye, Amerika'ya YPG ile değil, benimle iş yapın, ben bu işleri daha iyi yaparım derse Şam hükümeti işgalci ilan eder. Birleşmiş Milletler'in 51. Maddesine göre, bir saldırıya karşı kendini savunuyorsun, bunu güvenlik konseyine rapor ediyorsun. Yarın güvenlik konseyine der ki Suriye hükümeti, ‘Benim ülkemde işgalciler var' der. Erdoğan ne dedi, ‘Amerika buraya çağrılmadan geldi'. Çağrılmadan geldiğiniz zaman gerekçeniz olacak. Yani kendinizi savunma amacıyla geliyorsunuz ve bunu Birleşmiş Milletler'e güvenlik konseyine rapor ediyorsunuz. İşiniz bittiği zaman çekilmek zorundasınız. Yarın Türkiye'ye siz burada ne yapıyorsunuz, siz de çekilin derler. Diğer türlü işgalci duruma düşersiniz. O zaman sizin hem Rusya ile hem İran ile ilişkileriniz de bozulur. Zaten sizin bütün bölge ülkelerle ilişkiler bozuk. Doğu Akdeniz'de İsrail, Mısır hep işbirliği yapıyorlar. Tayyip Bey bugün Batı'da değeri yüksekse Rusya ve İran ile bölgesel dayanışma içinde olduğu içindir. Onlarla arası bozulduğu an Batı'da kendini karşılayacak bir şey bulamayacak. O zaman çok zor duruma düşer. Onun için Türkiye Amerika'ya biz burada sizin adınıza iş görürüz derse sıkıntıya düşer. Türkiye zaten Amerika'nın bölgede İngiltere ve İsrail ile beraber bir koridor kurulmasının önünde Tayyip Erdoğan engel duruyor. Zaten engel olduğu için sıkıntı oldu. Tayyip Erdoğan deseydi ki engel olmuyorum, buradaki koridoru oluşturun, ben de size yardım edeyim, o zaman Türkiye'ye karşı bir operasyon olmazdı. Şimdi tekrar aynı yere gelirseniz, o zaman siz bölgede kurduğunuz ittifakları kaybedersiniz. Kaybettiğiniz an Batılılarda sizin bir değeriniz kalmaz. Türkiye'nin burada yapacağı tek şey Şam ile görüşmek. Suriye toprakları ancak Şam'ın kontörlüne verilirse bütünlük sağlanır. Yoksa sen Suriye'nin topraklarını işgal ettin, işgalci olursun, çekilmek zorunda kalacaksın. Amerika önce bir karar verecek, Pentagon'da görüşmeler devam ediyor. Senato'da kıyamet kopuyor. Trump, Amerika'yı sattı diyorlar, o kadar ağır laflar ediyorlar. Trump kendi başına bu kararı almadı, bir hesabı vardır."

‘AMERİKA, YPG'Yİ ORTADA BIRAKIRSA, BİR DAHA KENDİNE MÜTTEFİK BULAMAZ'

ABD'nin bölgede üsler kurmuşken aniden çekilme kararının gerçekçi olmadığını savunan Gürses'e göre ABD, YPG'yi ortada bırakırsa, bir daha kendine müttefik bulamaz. Gürses, Erdoğan yönetiminin Suriye'deki ittifak ilişkilerini bozması halinde Batı'nın kendisini ‘satacağını' söyledi:

"Özgür Suriye Ordusu savaşacak, o zaman Suriye'yi bölmeye karar verdiniz. Sonra bunlara bir bölge vereceksiniz, o bölge ayrı bir Arap devleti mi olacak? Öyle olursa Birleşmiş Devletler devreye girer. O zaman Kürtlere de bölge ayrılır orada o zaman der. Eski Dışişleri Balanı Tillerson'ın söylediğine gelir iş. Burada Kürt otonom bölgesi zaten kurmuş durumdayız, biz bunu destekleyeceğiz diyor yaptığı açıklamada. Aynı şeye denk geliyor. Bir ara Davutoğlu, ihale zaten bizdedir diyordu. O yerde bölgenin Türkiye'nin başına ne sıkıntılar geldi gördük. Bu iş Amerika sana ihaleyi verdiği zaman sen bütün bölge ülkeleriyle kavgalı hale gelirsin. Bir kısmıyla kavgalısın zaten ondan sonra da yalnız kalırsın. Yabancı basında bir şey olduğu zaman Tayyip Erdoğan da buradaydı diyorlar. Tayyip Erdoğan'ın Batı'daki bu değeri bölgesel ittifaklardan geçiyor. Bu ittifaklar var diye Erdoğan'a bu kadar değer veriyorlar. Yalnız kalırsa, bir süre sonra Batı onu satar. Amerika burada bir iki tane askeri üs kurmuş. Biri Fırat'ın tam Türkiye sınırına yakın bölgede, bir tanesi Irak sınırında bir üs kurulmuş. Amerika'nın burada bu üsleri kurarken birden çekiliyorum demesi akla uygun değil. Zaten Kürtlerin içinde de bir sürü konseyler kurulmuş, Şam ile görüşecekler. Ama Şam onlara bundan sonra nasıl güvenecek? Bu durumda yalnız kalacaklar. Zaten Amerika, üst kademe için tutuklama kararı çıkardıktan sonra YPG'ye katılın diye PKK'nın alt kademesine mesaj verdi. YPG'ye katılım başladı. Bunlara şimdi maaş da veriyorlar 250 dolar civarında. Amerika, YPG'yi ortada bırakırsa, bir daha kendine müttefik bulamaz. Türkiye ile önemli görüşmeler yapmış veya anlaşamaya varmışsa, o zaman YPG'yi tasfiye eder. Kuzey Irak'taki Kürt bölgesi geleceğin Kürt devleti Barzani'nin bölgesi. O zaman oraya gitsinler diyorlar. Ekonomik olarak da kendilerine yeterli bir bölge olur. Ama Fırat'ın doğusunda yeni bir bölge kurup Amerikalıların çok eski hesapları Hazar'ı İran'ın kuzeyinden ve Suriye'nin kuzeyinden Akdeniz'e bağlama hesapları tutmuyor."

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,93 M - Bugn : 20144

ulkucudunya@ulkucudunya.com