« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

09 Ara

2018

Derin devlet kimmiş?

Arslan Bulut 01 Ocak 1970

Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı yapmış, emekli Orgeneral İsmail Hakkı Pekin, Türkiye'nin asıl sorununu canlı yayında açıkladı: "Türkiye'de bir derin devlet vardır ama bu Amerikan derin devletinin uzantılarıdır. Millî bir derin devlet yoktur. Derin millet vardır. Türkiye'nin millî bir derin devleti olsaydı, 1970-1980 arasındaki olayları, 12 Eylül'ü ve diğer müdahaleleri ve 15 Temmuz'u yaşamazdık"

Habertürk'teki "Türkiye'nin Nabzı" programında Didem Arslan Yılmaz'ın sorularını cevaplandıran Pekin'in değerlendirmelerinden bazıları şöyle:

"Türkiye'de silâhlı kuvvetler veya askerî öğrenciler içinden seçilen gençlere Seferberlik Tetkik Kurulu ve sonra da Özel Harp Dairesi'nde görev verilirdi. Bunların kim olduğunu sadece MİT bilirdi. MİT ise zaten CIA ile Ankara'da aynı binada altlı üstlü çalışırdı. Maaşlarını ABD verirdi.

Bu kadrolar içinden devşirilen insanları sonra ABD ve İngiliz istihbaratı Türkiye aleyhine kullandı. Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Necip Hablemitoğlu gibi kamuoyunu uyarmaya çalışan değerlerin ortadan kaldırılmasında bu yapının rolü vardır. Türkiye 12 Eylül'e bu kadrolar tarafından sürüklenmiştir.

Fetullah Gülen, Mehmet Şevket Eygi gibi isimler 1959'da bu yapı içinde görevlendirildi. Görevleri, Yeşil Kuşak projesi çerçevesinde komünizmle mücadele faaliyetleriydi. 12 Eylül'den sonra yakalanan Fetullah Gülen'in serbest bırakılması için Genelkurmay Başkanı aradı ve serbest bırakıldı.

Bu tür insanların bir kısmı CIA tarafından devşirildi ve şimdi FETÖ dediğimiz istihbarat örgütü kuruldu."

***

Biz devletin ele geçirilmiş olduğunu son 20 yıldır defalarca gündeme getirdik ama gerçekleri komplo teorisi diye gösteren gazeteciler de bu yapının elemanıydı...

Devletin omurgası ele geçirilmişse, siyasi yapı bu işin dışında tutulabilir miydi? Siyaset de ele geçirilmiş olduğu için Türkiye 1952'den beri savrulmaktadır.

Biz bu konuyu yakın tarihte şöyle yansıtmıştık:

FETÖ'nün darbe girişimi ile ilgili değerlendirmelerin hiçbiri meselenin esasına girmiyor. Bir defa 1960 darbesinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde ağını kurmuş bir örgütten, Cumhurbaşkanlarının, Başbakanların, Genelkurmay Başkanlarının ve MİT Müsteşarlarının haberdar olmaması mümkün değildir! Soru şudur: Devlet bunu neden yaptı? Bülent Ecevit, ilk başbakanlığı sırasında, "kontrgerilla"nın varlığından tesadüfen haberi olduğunu söylemişti. Özel Harp Dairesi Başkanı Sabri Yirmibeşoğlu ise kendisine teminat vermiş, devletin siyasi partiler içinde de örgütlenme yaptığını, hatta çeşitli partilerden birçok milletvekilinin bu yapının üyesi olduğunu söylemişti.

Fetullah Gülen ve Müslüm Gündüz ise daha askerlik çağında iken 1960-61'de keşfedildiler. İskenderun'da birlikte askerlik yaparken, eğitime alındılar. Fetullah Gülen, askerlikten sonra da kendisi gibi bir "görevli" olan ve tahsili yeterli olmadığı halde Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı'na getirilen Yaşar Tunagür'ün açtığı yolda ilerledi. Türk Cumhuriyetleri'nde okullar açmak için ilgili ülkelerin devlet başkanlarına tavsiye mektuplarını Turgut Özal ve Süleyman Demirel yazdı. Abdullah Gül de Dışişleri teşkilâtına cemaate yardımcı olmaları için talimat verdi. Devleti yönetenler, bu işleri, kendi akıllarıyla yapmadı. Devleti yönetenler, NATO'nun Gladio yapısı ile birlikte Türkiye'nin bütün istihbaratını avucunun içine almış olan ABD'nin taleplerini yerine getirdi! Devlet, Abdullah Öcalan'ı nasıl kontrolden kaçırıp Türkiye'nin başına belâ ettiyse Fetullah Gülen'in de aynı şekilde bir bumerang gibi dönüp devleti vurmasına yol açtı!

***

Türkiye'nin, kuruluş ilkelerine sarılmaktan başka çaresi yoktur ama şimdiki yapılanma da FETÖ artıkları ve federasyonculardan oluşturuldu. Bu da bir Amerikan-İngiliz ortak yapımıdır. Görevleri, Türk egemenliğini yıkmak ve Orta Doğu Birleşik Devletleri'ne zemin hazırlamaktır!

Çözüm milletin beynindedir, başka yerde değil...

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,99 M - Bugn : 18751

ulkucudunya@ulkucudunya.com