« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

23 Eyl

2018

Kıbrıs'ta son oyun

Sadi Somuncuoğlu 01 Ocak 1970

Oyunun özeti şöyle: EOKA'cı bir Rum'un Kozanköy'e yerleşme girişimi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde gerilimin ve siyasi tartışmaların şiddetlenmesine yol açıtı. Olay, KKTC Taşınmaz Mal Tazmin Komisyonu'nun, EOKA'cı Nikolas Skuridis'in taşınmaz malını iade kararı üzerine gelişti. Rum planının bir parçası olarak görülen bu girişimin çorap söküğü gibi devam edeceği, KKTC'nin işgaliyle iki halkın tekrar iç içe yaşayacağı 1974 öncesine dönüleceği, böylece 1964-1974'te yaşanan korkunç katliamların başlayabileceği üzerinde durulmaktadır. Sonuçta, 1974 Barış Harekatının akabinde Denktaş ve Makarios görüşmelerinde belirlenen ve günümüze kadar devam eden çözümün temel ilkeleri iki bölgeli ve iki egemen eşitliğe dayalı anlaşma ortadan kalkmış olacaktır. Rum-Yunan ikilisinin amacı da budur. Kıbrıs TMT Mücahitlerinin ve Kıbrıs Türklüğünün görüş ve endişeleri özetle böyledir.

Son zamanda BM tekrar devreye girdi. BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, 12 Ocak 2017'de İsviçre Crans-Montana'da başlayan ve sonuçsuz kalan müzakerelere kaldığı yerden devam etmek için hazırlıkları ilerletti. 45 yıl süren müzakerelerde (Girit adasını 93 yılda kaybettik) neden anlaşma sağlanamıyor? Mesele nedir? Sade bir şekilde söyleyelim: Malum, Rum-Yunan ikilisi, Kıbrıs'ı bütünüyle ele geçirip Helen adası yapmak ve Yunanistan'a katmak istiyor; sebep bu. Delili ise, Makarios'un 1960'ta kurulan ortak Kıbrıs Cumhuriyetini, anayasasından Türklere ait maddeleri çıkarıp 1963'te üniter Rum devletine dönüştürmesi gösterilebilir. Yine Türkleri yok etmek, adadan kaçırmak veya köleleştirmek üzere 1963'te başlayan kanlı saldırıların 1974'e kadar (11 yıl) sürmesi, herhalde amacın ne olduğunu anlamaya yeterli olacaktır.

Bu amaç hiç değişmemiştir. Bugüne kadar yapılan bütün görüşmelerde, söz dönüp dolaşıp Garanti ve İttifak Antlaşmalarına getirilmektedir. Türkiye'ye tanınan garantörlük (Anayasa düzenini koruma yetkisi) ve İttifak (Türkiye'nin adada asker bulundurması hakkı) antlaşmaları var oldukça, adadaki Türk varlığının ve haklarının yok edilmesi mümkün değildir.

Crans-Montana'da neler oldu?

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, "Türkiye garanti sisteminin kaldırılmasını kabul etti, ancak Türk askerinin derhal çekilmesini kabul etmedi" dedi, "gizlilik gerekçesiyle detay veremeyeceğini" söyledi... "BM, askeri konular askıda bulunsa bile, garantilere ilişkin önemli bir ilerleme sağlandığını düşünüyor." Şeklinde konuştu.

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, konferans sonrasında yaptığı basın açıklamasında, "... daha çok iş birliği, karşılıklı güven; daha az asker, daha az garanti" perspektifi çerçevesinde görüşlerini aktardıklarını söylemişti.

KKTC'de temaslarda bulunan TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır ve beraberindeki heyetin 17.09.2018 günü yaptığı ziyarette, KKTC Başbakanı Tufan Erhürman "... müzakere sürecinin Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte, dayanışma içinde yürütülmesinin önemi"ne işaret etti, "Kıbrıs Türk halkı, müzakere sürecinde siyasi eşitliğin güvence altına alınmadığı herhangi bir modelin altında yer almayacak." dedi.

TBMM Başkanı Yıldırım, KKTC Başbakanı ile 15.08.2018'de yaptığı görüşmesinde, "...bu bağlamda, siyasi eşitlik, adil iletişim, refahın ortak paylaşımı, halkların birbirine güven duymasının sağlanması ile Türkiye'nin güvenlik ve garantiler konusundaki şartlarının devam etmesi gerektiğini" belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Yeni Ortaklık, iki kesimlilik, siyasi eşitlik ve Türkiye'nin etkin garantörlüğü gibi vazgeçilemeyecek ilkeler etrafında inşa edilecektir" dedi.

Olan bitenden Türkiye'nin, garantörlüğün 15 yıl süreli ve sadece Türk bölgesinde geçerli olması, bu görevin Türkiye, Yunanistan ve İngiltere askerleri tarafından yürütülmesini önerdiği; BM'nin Garantiler Anlaşması'nın yerini alacak bir uygulama mekanizması olması, askerlerin geleceği, dönüşümlü başkanlık, özel bir bölgenin geleceği, mülkiyet rejimi ve Türk vatandaşlarına özel uygulama gibi stratejik konularda, bir anlaşma paketi üzerinde görüşler geliştirdiği anlaşılıyor.

Rum sözcü Hristodulidis, gizli görüşmelerin kamuoyuna doğru yansıtılmadığını iddia ederek, "Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin gerçekleri öğrenmesi için tutanakların yayınlanması gerekir" dedi.

Yetkililerin açıklamalarından örneklere çok yer verdik. Fikirlerde bir bütünlük olmadığı gibi tehlikeli sapmalar da var. Bunlar çok önemli. Ayrıca "siyasi eşitlik" kavramının, müzakerelerde, BM ve Rum metinlerinde "fertlerin eşitliği" olarak kabul edildiği, bu bakımdan "halkların egemen eşitliği" ibaresinin kullanılmasının şart olduğunu söylemeliyiz.

Başlangıçta temas ettiğimiz gibi müzakerelerin, "Garanti" ve "İttifak" antlaşmaları üzerinde toplandığı, 1960 Zürih ve Londra Antlaşmaları ile kıyaslandığında bu antlaşmaların çok aşındırıldığı ve özünü kaybettiği görülecektir. KKTC'ye hayat veren bu konuda bir toparlanma olmazsa, millî davamızı kaybetme tehlikesinin kapıya geldiğini, üzülerek hatırlatmak zorundayız.

Daha geniş bilgi için; Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği kibristmtmd@gmail.com adresine müracaat edilmelidir.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,69 M - Bugn : 32286

ulkucudunya@ulkucudunya.com