« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

23 Eyl

2018

Şampiyonuz derken Şam piyonu olmak!

Mustafa Balbay 01 Ocak 1970

Türkiye ile Rusya’nın Suriye konusunda ortak bir hedefte buluşması, bölge barışı açısından yeni tartışmaları beraberinde getirdi. 900 kilometre sınırımızın olduğun Suriye’nin iç barışı gelinen noktada Türkiye’yi de doğrudan ilgilendiriyor.
Soçi’de varılan uzlaşmanın AKP iktidarının uzun süre inatla sürdürdüğü Suriye politikasını gerçek anlamda yeniden gözden geçirmesine giden bir yol olmasını dileyelim. Zira, Suriye’nin İdlib bölgesinde kritik bir ikilem var; Soçi mutabakatı önümüzdeki dönemde ya barışa giden sürecin önünü açacak ya da daha derin sorunları beraberinde getirecek.
Türkiye, Suriye’nin iç iktidar dengelerine mezhepsel açıdan bakmaya son verir, bu ülkenin toprak ve yönetim bütünlüğüne saygı gösterirse birinci şık öne çıkar...
Türkiye, bu soluklanma dönemini yine önceki politikaları güçlendirme ortamı olarak görürse ikinci şık ön görüşmesi zor sonuçlarla başlar...

***

Genel dilekleri ve olasılıkları vurguladıktan sonra ayrıntılara geçelim...
Rusya ile varılan uzlaşmaya göre Suriye’deki cihatçı grupların kontrol altında tutulması Türkiye’nin sorumluluğunda olacak. Bölgede bu kapsamda değerlendirilebilecek 70 bine yakın silahlı unsur var. Ankara Temsilcimiz Sertaç Eş’e konuşan Rusya uzmanı Prof. Mithat Çelikpala bunun ne anlama geldiğini şöyle özetliyor:
“Bunları kontrol edeceğini düşünüyorsan, oturup konuşacaksın demektir.Silahsızlanmayı biz yapacağız. Bu gruplar çıkar için birbirlerini yok ediyorlar.Provokasyona açık bir durum. Bir saldırı olursa Rusya, Türkiye’yi sorumlu tutacak. Siyasi bir hedef olmadan, askeri operasyon olmaz. Siyasi hedef ne? Bunun maliyeti ne olacak?”
Prof. Çelikpala’nın yönelttiği sorular henüz net yanıt bulmuş değil.

***

Suriye yönetimi ise gelinen noktadan memnun. Doğrudan bölgeye girip cihatçıları ortadan kaldırmayı planlasaydı hem başarı şansı zordu hem maliyeti yüksekti.
Şimdi İdlib’in cihatçı grupların kontrolünde olmamasının sorumluluğunu Türkiye üstlenmiş görünüyor. Esad’ın işi kolaylaşıyor.
Kısa vadede Suriye başka ne istesin?
Suriye’de Esad rejimini devirip demokrasi şampiyonu olacağız derken...
Şam piyonu olmaya doğru gidiyoruz...
Her şeye karşın bölgenin en büyük gereksinimi barış. İdlib’de olası bir gerilim Suriye’den sonra en çok bizi etkileyecek. Milyona yakın yeni mülteci olasılığı var.
İktidarı şampiyonlukla piyonluk arasındaki sarkaçtan kurtaracak olan “Suriye’de kim iktidar olsun” sendromunu aşmaktır.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,76 M - Bugn : 1621

ulkucudunya@ulkucudunya.com