« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

27 Ağu

2018

Dadaloğlu.

İhsan Muslu 01 Ocak 1970

19'uncu yüzyılda yaşadı. Asıl adı Veli.
Türkmen aşıklarının önde gelenlerinden.
Kul Mustafa mahlasını kullanan Aşık Musa'nın oğlu.
Az da olsa eğitim aldı.
Avşar beylerinden Küçük Alioğlu ile Kozanoğlu'nun yanında imamlık,
katiplik yaptı.
Şiirlerinde göçerlik koşullarını, döneminde orta Anadolu'da hüküm süren aşiret kavgaları ve aşiretlerin Osmanlı ile savaşlarını yansıtır.
Dili Anadolu Türkmen boylarının kullandığı halk Türkçesidir.
Asıl ününü yiğitlik türküleri ile yaptı.
Yüz kadar şiiri sözlü kaynaklardan derlenerek günümüze kadar ulaştı.
Dadaloğlu, Oğuzların 24 boyundan birisi olan Avşar boyuna mensuptur. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber,
araştırıcıların büyük bir kısmının tahminine göre 1785'te doğmuştur.
Ancak onun için söylenebilecek en uygun doğum tarihi "XVIII. yüzyılın son çeyreği"dir.
Aşığın asıl adı Veli'dir.
Önceleri bu adla tapşırmış olma ihtimali yüksektir.
Daha sonra Dadal, Dadalı, Aşık Dadal, Dadanoğlu ve Dadaloğlu gibi mahlasları kullanmıştır.
Bunlar arasında öne çıkanı ise, Dadaloğlu olmuştur.
Öğrenimi hakkında elimizde bilgi olmamasına karşılık,
babasının şair olması onun okumuş olma ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Bununla beraber şiirlerini göz önüne aldığımızda,
Dadaloğlu'nun öğrenim görmediği düşüncesi kuvvetlenmektedir.
Eğitimi konusunda Saim Sakaoğlu; "Kısacası o, şanslı bir göçerin görebileceği bir eğitimi, yani büyüklerden elde edilebilecek bir eğitimi görmüştür." (Sakaoğlu) demektedir.
Dadaloğlu, göçebe Avşarlar arasında yetişmiş ve onların sözcüsü olmuş bir aşıktır.
Bugün elimizde bulunan 130 kadar şiirinin tamamı hece vezniyledir. Bunların büyük bir kısmı Avşarlardan yapılan derlemelerle ortaya çıkmıştır.
Çok az bir kısmı da yazılı kaynaklarda ''cönk'' tespit edilmiştir.
Dadaloğlu'nda sanat endişesi pek görülmez.
Şiirlerinde işlenen konu ise büyük ölçüde Avşar aşiretinin hayatıdır.
Bu genel çerçeve içerisinde sevda, yurt güzellemeleri,
göçer hayatı, vb. ön plandadır.
Avşarların hayatında güzelle at bir tutulur.
Bu atlar arasında ise en değer verileni kırattır.
Dadaloğlu, kıratın yanında Avşar güzellerini de şiirlerinde işler. fiiir-lerinde atasözleri, deyim ve vecize değerindeki sözlerin ayrı bir yeri vardır.
Şiirleri arasında karşılıklı konuşma havası içinde söylenenler de vardır.
Bu şiirlerde Dadaloğlu ile Cerit Beyi konuşturulmaktadır.
Dadaloğlu'nun şiirleri teknik açıdan sağlamdır.
Bir şairin gücünü, kelime dağarcığı ve ahenk unsurları oluşturur.
Dadaloğlu'nun şiirleri bölgenin diğer aşıkları Karaca Oğlan ve Cingözoğlu Seyit Osman'la karıştırılmıştır.
Dadaloğlu, Hurşit ile Mahı Mihri Hikayesini anlattığı için,
bu hikaye onun tasnifi gibi değerlendirilmektedir.
Ancak bunun gerçeklik payı yoktur,
Ayrıca Dadaloğlu'na mal edilen türkülerin hikayesi de
''Gavur Kızı, Kıral Kızı, Emmi Kızı, İsa Güzeli, Avşarların Tecirli ve Ceridede Kavgası,
Dadalı Bey, Avşarların Cadıoğlu'nun Askerleriyle Kavgası'' zaman zaman halk hikâyesi olarak değerlendirilmiştir. Ancak bu parçalar da halk hikâyesi olmayıp, hikâyeli türkünün örnekleridir.
Dadaloğlu'nun şiirleri üzerine pek çok çalışma yapılmıştır.
Bunlar arasında İsmail Görkem tarafından hazırlanan eser, profesörlük takdim tezi olup konuyla ilgili son önemli çalışmadır. Dadaloğlu'nun doğumu gibi, ölümü de bilinmezlerle doludur. Sözlü kaynaklar ise onun ölüm tarihini 1868 olarak verir. Ancak ölüm tarihi de tahminden ibarettir.
Buna göre onun ölüm tarihi,
"19. yüzyılın ikinci yarısının ortalarına doğru olmalıdır" diyebiliriz.
Dadaloğlu Şiirlerinden Örnekler:
''Aslımı sorarsan Avşar soyundan
Ayrı düştüm aşiretten beyimden
Pınarbaşı'ndan da beş yüz evinen
Çıkıp da cana kıyanlardanım
***
Çekerim çileyi böyl'olsun bugün
Alırım mı sandın şol Kozan Dağın
Biz bir kurt idik de Bozoklu köyün
Ürkütüp sürüsün yiyenlerdenim
***
Dadaloğlum der de böyle olmazdım
Gördüğüm günlerin birini görmezdim
Kavga kızışınca geri durmazdım
Meydanda kardaşa kıyanlardanım''

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,98 M - Bugn : 10663

ulkucudunya@ulkucudunya.com