« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

15 Kas

2016

Trump'ı başkanlığa taşıyan temel sebep...

Kürşad Zorlu 01 Ocak 1970

ABD'de Başkanlık seçiminin galibi son anketlerde geride gözüken iş adamı Donald Trump oldu. Obama ile 8 yıl süren Demokratlar dönemi Trump'ın başkanlığı ile Cumhuriyetçilere teslim edildi. Kongrenin üstünlüğü de Cumhuriyetçiler'de kaldı. Bu sonuç başkan ve Kongrenin daha uyumlu çalışarak ani kararlar alabilme ihtimalini güçlendiriyor. Seçim sürecindeki kutuplaşmayı dikkate alırsak ülkedeki demokrasi ve istikrar açısından belirleyici yönü, toplumsal güven konusunda meydana gelen gerilemeydi. Kısa vadede en önemli problem siyasal ve sosyal zeminde beliren güvensizlik, göreli umutsuzluk ve depolitizasyon etkisinin bertaraf edilmesi olacak. Nitekim Trump'ın kazanmasının ardından yaptığı konuşmada ülkedeki ayrışmaya son vermek gerektiğini ve bütün Amerikalıların başkanı olacağını ifade etmesi kampanyadaki sert ve radikal üslubunu dengeleyebileceğine yönelik önemli işaretler veriyor.

Farklılık fark yarattı

New Yorker editörü Andrew Marantz seçim öncesindeki değerlendirme yazısında Trump için "viral başkan adayı" ifadesini kullanmıştı. Yani Trump'ın tarzının ve ortaya koyduğu vaatlerin virüs gibi yayıldığından söz ediyordu. Gerçekten de böylesine kısa sürede elde edilen başarı için kullanılabilecek bir benzetmeydi. Clinton'un geçmişine yönelik eleştiriler ve süreç içerisindeki çelişkili sözleri Trump'ı bu konuma getiriyordu. New York Post'un attığı "en az nefret ettiğinize oy verin" manşeti olayı özetler nitelikteydi. Emlak ve inşaat sektöründe büyük bir ivme yakalayan Trump, siyasetten uzak yaşam öyküsüne rağmen kimsenin kendisine şans vermediği bu kısa sürede ipi göğüslemeyi başardı. Kampanya boyunca gerginlikleri artırdı, ezilen ve mağdur kesimler üzerine oynadı. Kullandığı dil ve üslup kimi çevrelerce ve hatta Cumhuriyetçi Parti'nin ileri gelenleri tarafından "utanç" şeklinde değerlendirilse de giderek daha geniş kesimlerin takipçisi oluyordu. Dünyaca ünlü CNN kanalı program akışını ona göre belirliyor, görsel ve yazılı medya onun açıklamalarını bir reyting aracı olarak görüyordu. Sosyal medyada Trump üstünlüğü giderek belirmeye başlamıştı. Trump katıldığı bir programda "Elimde Twitter ve Facebook denen muhteşem şeyler var. Bu durum New York Times'a sahip olmak gibi, üstelik onun gibi zarar da etmiyor" diyordu. İşte görsel ve basılı medyanın zorunlu olarak büyüsüne kapıldığı Trump, siyaset, sivil toplum, iş dünyası ve daha pek çok farklı kesimin katkısıyla adeta bir bumerang etkisi yaratarak küresel gücün tepesine oturma hakkı elde ediyordu.

İşte temel sebep

Trump ve ortaya koyduğu vaatler bir gerçeği gün yüzüne çıkarıyordu. ABD'de yaşayanların durumdan memnuniyetsizliği giderek artıyordu. Büyük beklentilerle göreve gelen Obama en büyük başarısı olarak Usame Bin Ladin'in yakalanmasını gösteriyor ve bir yönüyle sosyo-ekonomik değişkenleri ikinci planda bırakıyordu. Obamacare gibi bir takım sosyal adımlar atılsa da ABD'de orta sınıf kayboluyor, gelir adaletsizliği artıyordu. Ağır vergi yükleri yüksek gelir gruplarının lehine bir dönüşüm getiriyordu. Uluslararası ticari ittifakların ekonomik problemleri artırdığına yönelik ciddi bir algı oluşturuyordu. Ülkedeki 11 milyon kayıt dışı göçmenin sosyal ağ düzeneklerindeki olumsuz etkisi giderek hissediliyordu.

İşte yeni Başkan Trump bu damarın üzerine kurulu müthiş bir seçim kampanyası yürütüyordu. Vergi dilimi sayısını 7'den 3'e indirme, yıllık geliri 29 bin dolara kadar olan vatandaşlar için sıfır vergi yükü, 54 bin dolara kadar olanlar için %12 vergi ve emlak vergisini tamamen kaldırma vaatleri ülkenin ezilen kesimleri için ciddi bir sempati unsuruydu. Meksikalılar hakkında yaptığı radikal çıkışlar eklenince "özlenen Amerika" hedefi Trump ile pekişiyordu.

Gelinen noktada Trump'ın başkanlık zaferi ABD için bir hayal kırıklığı mı yoksa yeni bir yükselme dönemi mi olacak? Bunu zaman gösterecek... Fakat bu dönem sadece ABD'de değil tüm dünyada olguları, algıları ve küresel etkileşim alanını derinden etkileyebilir.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,98 M - Bugn : 7233

ulkucudunya@ulkucudunya.com