« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

18 Nis

2016

MHP’de değişim tohumu yeşerdi

Nazlı Ilıcak 01 Ocak 1970

Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi, Olağanüstü Kurultay kararını verdi. Devlet Bahçeli'nin son çıkışlarından sonra, “Acaba, siyasi iktidar, yargı üzerinde baskı mı uygulayacak?”şüphesine düşmüştüm. Zira Bahçeli, AK Parti'nin paralelle mücadelesini hiçbir zaman bu kadar gönülden desteklememişti. 17-25 Aralık'ı, bir yolsuzluk operasyonu olarak görüyordu. Bir baktım, Cadı avını yürüten baş aktör haline gelmiş: “Paraleli bitirmek, siyasi namus borcudur. Paralelciler PKK'yı kollayacak, biz de buna sessiz kalacağız öyle mi? Yok öyle yağma! Paralelin kökü kurutulmalıdır.”

Mahkemeden sürpriz bir karar çıktı. 543 imza toplanmış olmasına rağmen, Olağanüstü Kurultay'a gitmemekte direnenlere gerekli cevabı verdi.

Neden Tüzük Kurultayı toplanıyor? Zira, MHP Tüzüğü, Olağanüstü Kurultaylarda, Genel Başkanlık için seçim yapılmasına izin vermiyor. Olağan Kongre 2018'de. Dolayısıyla, Olağanüstü Kurultay'da, önce tüzükteki bu madde değiştirilecek; ancak ondan sonra seçimli bir kurultaya gidilebilecek.

Daha atılacak birkaç adım var. Tüzük Kurultayı'nda muhalifler, bu değişikliği sağlamak için 601 delegenin onayına ihtiyaç duyuyor. 543 imzayla Tüzük Kurultayı'nı topladıklarına göre, 601'e ulaşmaları kolay.

Engel buradan kaynaklanmıyor. Bahçeli, Yargıtay'a gidebileceklerini söyledi. Rivayet muhtelif… “Yargıtay, 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararının yürütmesini durdurabilir” diyorlar. Kimisi de sürecin başladığını, Yargıtay'ın kararının beklenmeyeceğini belirtiyor.

12. Sulh Hukuk Mahkemesi, Kongre çağrıcılarına, Çankaya İlçe Seçim Kurulu'nu işaret etti. Çankaya İlçe Seçim Kurulu, günü ve yeri belirleyecek. Bazı hukukçular, Bahçeli'nin,Çankaya İlçe Seçim Kurulu'nun kararını, Yüksek Seçim Kurulu'na taşıyabileceğini, bunun da Tüzük Kurultayı'nın toplanmasının önünde bir engel teşkil edeceğini ileri sürüyor.

Bahçeli'nin bu direnişini kaygıyla ve üzüntüyle izliyorum. Zaten, demokratik kuralların işlediği bir ülkede, partisini bir türlü iktidar yapamayan, üstelik oyunu düşüren bir lider çoktan istifa ederdi.

Bahçeli, 2002 seçimlerinde, MHP'yi parlamentoya dahi sokamadı; baraj altında kaldı. İstifa edeceği sözünü vermişti; bu sözü yuttu. 7 Haziran 2015 seçimlerinde MHP'nin oyu yüzde 16.2 idi. Hükümet kurulabilirdi. Hatta Kemal Kılıçdaroğlu, ona, Başbakanlığı bile önerdi. Bahçeli her türlü uzlaşmaya kapısını kapadı. 1 Kasım'da, MHP'nin oyu yüzde 11.9 oldu.

Direnmesi fayda edecek mi? Hiç sanmıyorum… Bugün belki, Erdoğan'ın yargıyı, ya da Yüksek Seçim Kurulu'nu etkilemesi sayesinde bir sonuç alabilir, fakat bir süre sonra pes etmek zorunda kalacaktır. Değişim tohumu gönüllerde yeşerdi. MHP'lilerde daha şimdiden iktidar olabileceklerine dair bir umut doğdu. Bunun önünü kesmek kolay değil.

****

LADY'İN TOPUK SESLERİ Mİ?

MHP'de 4 Genel Başkan adayı var: Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın ve Ümit Özdağ. Bunlar arasında kim en şanslı derseniz, benim cevabım Meral Akşener. Kamuoyunda, Akşener'in, diğerlerine nispetle daha çok destekleyicisi bulunduğuna inanıyorum. Belki de, onu çok iyi tanıdığım, bu makama lâyık olduğunu düşündüğüm için bu kanaate vardım. Diğerleri alınmasın…

Akşener'in kadın olması, Doğru Yol'da bir süre siyaset yapması, 28 Şubat sürecinde İçişleri Bakanı sıfatıyla mert bir duruş sergilemesi, uzun yıllar politikanın içinde bulunmasına rağmen, temiz ismine leke sürdürmemesi, avantajları.

Türkiye'de, merkez sağda önemli bir boşluk yaşanıyor. ANAP ve Doğru Yol kayboldu. İşte Akşener ismi, bu seçmen kitlesini MHP'nin arkasında toparlayabilir. Zaten “Akşener'in diğerlerine göre şansı daha fazla” derken de, böyle bir değerlendirmeden yola çıkıyorum.

Delegeler oy kullanırken “Kim bizi iktidara taşıyabilir?” diye düşünecektir. MHP, Meral Akşener'in Genel Başkanlığı'nda, tarihinde görmediği bir oy oranını ilk seçimlerde yakalayabilir. Bugün konjonktür hazır. AK Parti, merkez sağda, insanların içine sinecek bir alternatif bulunmadığı için oyları istifliyor. Akşener, sağın dini ve milliyetçi hassasiyetlerine uygun, ama aynı zamanda demokrat, haksızlığa karşı tavırlı bir siyasetçi portresi çizmekte.

Şimdiden “Lady'nin topuk sesleri” demek acaba biraz acelecilik mi olur? Olmaz… Çünkü ben yıllardır, Akşener'i, böyle bir noktada görmeyi arzu ettiğimi söyledim ve yazdım. Yılların beklentisi, acaba karşılanıyor mu?

*****

AKŞENER VE KAZIKLI VOYVODA

Meral Akşener'i, Refahyol döneminde, İçişleri Bakanı olduğu zaman tanıdım. 28 Şubat süreciydi… Askerler, takkelilerin sokaktan toplanmasını, dindarlara baskı uygulamasını istiyordu. Akşener, elinden geldiğince buna direndi. Bir de, onbaşı Kadir Sarumsak olayı yaşandı. Kadir Sarumsak, Batı Çalışma Grubu belgesini getirip İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu'na teslim etmişti. Bundan dolayı da, Akşener'i asker “düşman” bellendi. Kadir Sarumsak tutuklandı; Bülent Orakoğlu, yargılandı. Meral Akşener, Batı Çalışma Grubu'nun peşine düşen Emniyet'e sahip çıktı: “Araştırılan husus, TSK'nın görev alınana giren bir konu değil. Yasadışı bir teşebbüstür. Emniyet, demokrasimizin bozuk sicilinde bir kahramanlık sayfası açmıştır.”

O günlerde, Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Korgeneral Çetin Saner, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Teoman Ünüsan vasıtasıyla Meral Akşener'e şu mesajı göndermişti: “O kadına söyle ayağını denk alsın; Emniyet İstihbaratı'na sahip olsun; hareketlerine, konuşmalarına dikkat etsin; Emniyet İstihbaratı'nın neler çevirdiği biliyoruz. Söyle o kadına, gelirsek, onu ve avanesini İçişleri Bakanlığı önünde yağlı kazığa oturturuz.”

Akşener, komutana, gene Teoman Ünüsan vasıtasıyla cevap göndermişti: “Ben Rumeli göçmeniyim; Kazıklı Voyvoda konusuna yabancı değilim. Çetin Saner'e Romen Kontu Vlad'ın biyografisini göndereyim. Yalnız şunu da hatırlatayım ki, Kazıklı Voyvoda, düşmanlarını hep kazığın üzerine oturtarak öldürürdü. Çünkü homoseksüeldi.”

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,98 M - Bugn : 10694

ulkucudunya@ulkucudunya.com