« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

20 Kas

2007

TOKAT - ZİLELİ BİR ÜLKÜCÜNÜN “DURSUN ÖNKUZU” İLE İLGİLİ BİR HATIRASI…

01 Ocak 1970

BBP internet sitesinde Önkuzu' nun şehadetinin seneyi devriyesinde yadd edilmesi; bu davanın acizane Zileli bir neferi olarak beni duygulandırdı. Hele hele Kadriye Hanım' nın Dursun Ağabeyimize layık bir kardeş olarak bıraktığı yerden devam etmesi; bize Önkuzu ailesinin kimliğini ortaya koyması bakımından çok önemsiyorum. Bütün Zileliler gibi bende yakınen tanıyorum Önkuzu ailesini ama; Önkuzu ailesinin bir ferdinin Dursun Önkuzu' nun şahsiyetini bütün dünyaya anlatması beni duygulandırdı.

Uzun yıllar önce, Zile' de ikamet ettiğim günlerde, daha sonraki yıllarda başkanlığını yapacağım Ocak'ın düzenlediği gecelerde bende şiir okurdum. Bu görev bana verilirdi. Arkadaşlar benden bir şiir okumamı istiyor. Ancak şiirin içerisinde Önkuzu adı geçtiğinden ve Abdullah Amca da salonda bulunduğundan; gençlik hissiyatı ile acaba okusam mı okumasam mı tereddütündeyim. Sahnede sürekli bana not kağıdı geldiğini gören Ocak Başkanımız İbrahim Özmen, kulise gelerek bana gelen notlarda ne yazdığını sordu. Bende durumu anlattım ve Abdullah Amca' nın da burada olduğunu ve acaba doğru olur mu ? Abdullah Amca bunu nasıl karşılar.... düşüncesi ile tereddüt yaşadığımı söyledim. O' da bir tereddüt geçirdikten sonra, şiirin ezberimde olup olmadığını sordu. Şiir ezberimde idi ve bu notları bana yazan gönüldaşlarım bunu biliyorlardı. Şiir o yıllarda yurtdışında bulunan Ozan Arif' e ait "Unutamam, unutmam" adlı şiiri. Başkan oku dedi. Taşında alın teri, toprağında Naaş-ı olan kendi memleketinde yadd edilmeyecekte, nerede yadd edilecek dedi. Abdullah Amca ile biz ilgileniriz dedi. Buna benzer bir kaç hisli cümle ile kulisten ayrıldı. Sahnedeki sanatçı sanatını icra edip sahneden ayrıldıktan sonra bir sonraki sanatçıyı anons etmeden önce şiiri okuyacaktım. Ve öyle de yaptım. Daha ilk mısrada, isteklerini yerine getirdiğim için ardadaşların sevinçlerini görüyordum. Ama yine de ben kuşkulu idim.

......................................

" Anlasanda usul usul anlatsam.
Sana bir Ülkücü Nesil anlatsam.
Nereden başlasam, nasıl anlatsam,
Unutamam, unutamam, unutmam.

Ruhi Kılıçkıran ilk göz ağrımız.
Sonra Özmen' imiz, İmamoğlu' muz.
Önkuzu' muz derken yandı bağrımız.
Unutamam, unutamam, unutmam. "

............................................

Bu dörtlükten sonra Saray Sineması Salonu çoştu. Ancak o çoşkulu salonda Biri vardı ki: Ben sadece O' nu görüyordum. O ağlamaklı bir hal ile, dışarı çıkıyordu. O; Abdullah Amca. Ben binbir türlü düşünce ile acaba doğru mu - yanlış mı yaptığımı çözme eğilimi ile şiiri tamamladım. Sahneden inip, Abdullah Amca ' nın gittiği yöne doğru koşarak salondan çıktım. Abdullah Amca kapının hemen kenarına cezaevi usulü oturmuş, kimbilir oğlu Dursun Önkuzu' nun hangi günlerini düşünüyordu. Ben iyi olup olmadığını sorarken; arkadaşlar, ilgilendiklerini ve benimde rahatsız etmememi , Abdullah Amca' nın biraz yalnız kalma isteğini de beraberinde uyardılar. Ben bir müddet öylece kaldım. Ta ki sahnedeki sanatcının icrasının bitmek üzere olduğunu ve benim sahneye çıkmam gerektiği uyarısı gelene kadar.....

İşte bu yüzden acaba Abdullah Amca' ya Dursun Önkuzu' yu hatırlatmakla iyi mi - kötü mü yaptığımı bilemedim. Bayramlarda en azında bayramlarda çok istememe rağmen bir türlü Abdullah Amca' nın elini öpmeğe gidemedim. Çünki o günü bir daha yaşatmamak için, ve bende bunu görmemek için gidemedim. Ama her fırsatta Dursun Önkuzu' nun kabrine gidiyorum. Rahmetli Annem ve Babam' da o kabristanlıkta oldukları için Zile' de olmamama rağmen sık sık Önkuzu' yu ziyaret ediyorum.

Bilmem nedendir: Sitede Önkuzu' nun şehadetinin sene-i devriyesinde, Önkuzu soyadını taşıyan birinin mektubunu görünce daha önce kimse ile paylaşamadığım bu duyguyu ifşa ettim. O gün o şiiri okumakla Abdullah Amca açısında doğru mu yaptığımı bilmemekle beraber bugün bunları yazmakla doğru mu yaptığımı bilemiyorum. Ama şunu biliyorum ki : Dünya var oldukça Önkuzu' da var olacaktır.

Önkuzu ailesine selam ve saygılarımı sunuyorum...........

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,82 M - Bugn : 21433

ulkucudunya@ulkucudunya.com