« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

30 May

2008

polis okulunda haksızlık

KENAN BİLGİN 30 Mayıs 2008

Sözlü Sınav POMEM Öğrencisini Yaktı Sözlü sınav bu kez polis meslek eğitim merkezindeki öğrenciyi yaktı. 5. dönem POMEM öğrencisi olarak başlayan Kenan Bilgin yazılı sınavı geçmesine rağmen, sözlü sınavlarda verilen düşük notlar nedeniyle iki dersten bütünlemeye bırakıldı ve iki dersten bütünlemeye kaldığı için de okuldan uzaklaştırıldı. İşte babası bir memur emeklisi olan öğrencinin hayatını karartan olaylar zinciri... 12 Mayıs 2008 00:06 Kenan Bilgin, Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat fakültesi Türkoloji bölümü mezunu... Kanunlarla yapılan düzenmeler ile fakülte mezunlarına polis memuru olma imkanı verilince, O da başvuru yaptı. Yapılan elemeler sonrasında polis meslek eğitim merkezinde öğrenci olmaya hak kazandı. 17 eylül 2007 tarihinde İstanbul Sarıyerde bulunan Adile Sadullah Mermerci polis meslek eğitim merkezinde öğrenime basladı.. 6 aylık eğitim boyunca hiç disiplin cezası almadı. Üstelik iki dönemlik eğitimin ilk döneminde 1000 kişi arasında 19. oldu. O'nun amacı ilk ona girerek derece yapmak ve sonrasında istediği ilde çalışmaktı. Ancak, almış olduğu 20 dersin ikisinden bütünlemeye bırakıldı. Bırakıldığı her iki dersin teorik sınavından ise geçer not almasına rağmen... Silah dersinden 80, savunma dersinden ise 75 almıştı. Geçer not 60 idi. Ancak sözlü sınavda verilen düşük notlar nedeniyle Kenan iki dersten de ek bütünlemeye kaldı ve yönetmelik gereğince iki dersten ek bütünlemeye kaldığından okuldan uzaklaştırıldılar. Şimdi Kenan'ın okuldan atılmasına neden olan POMEM'deki başkomiserlere sormak gerekmektedir? - Neden hiçbir gerekçe yokken bu gencin hayatını karartınız? - Hiç disiplin cezası almamış ve birinci dönemde 19. olarak, başarısı ile öne çıkmış bir gence neden düşük not verdiniz? Bu soruların tabiki cevapları yok. Ama umuyoruzki bu haber sonrasında biraz olsun utanır ve sıkılırlar... Okuldan atılan, üstelik 19.03.2008 Çarşamba günü, atanma kuraları çekildiği gün yapılan anonsla rencide edilerek okuldan atılan Kenan'a geçmiş olsun diyoruz. Bu haber 16,651 defa okundu. www.aksarıyer.com sitesinde yayınlanan haber metni : Kenan Bilgin adlı okurumuz yetkililere sesleniyor Written by deneme in Sarıyer Yerel Haberler Kenan Bilgin adlı okurumuz Emniyet Genel Müdürlüğünün 5.dönem polis meslek eğitim merkezi öğrenci adaylığına başvuru yaptıktan sonra sınavla birlikte asil aday 17 eylül 2007 tarihinde istanbul Sarıyer’de bulunan Adile Sadullah Mermerci polis meslek eğitim merkezinde öğrenime basladığını belirtiyor. Kenan Bilgin yazısının devamında başarılı bir grafik çizmesine rağmen kendisinin ne tür haksızlıklarla meslekten alıkonulduğuna değiniyor. İşte bir polis adayının açıklamaları… *** *** Emniyet genel müdürlüğünün açtığı 5.dönem polis meslek eğitim merkezi öğrenci adaylığına başvurdum.Yapılan sınavlar neticesinde asil aday olarak yerleştirmem yapıldı,akabinde gerekli sağlık raporunu aldım ve ilgili işlemler tamamlandıktan sonra 17 eylül 2007 tarihinde istanbul sarıyerde bulunan Adile sadullah mermerci polis meslek eğitim merkezinde öğrenime basladım.6 aylık eğitim süresince herhangi bir disipline aykırı tutumum olmadı.İlk dönem sonu itibariyle 1000 küsur öğrenci arasında 19.başarı sırasına ulaştım.Amacım ilk 10 öğrenci arasına girmek ve derece yapabilmekti.Buna rağmen silah ve savunma adlı derslerden çok yüksek notlar aldığım halde bu derslerin öğretim görevlileri keyfi tutumları nedeniyle beni sözlü uygulamalardan bıraktılar ve mesleğimi elimden aldılar. Bana yapılan bu haksızlığı ‘’biz 2 yıllık polis meslek yüksek okullarının mevzuatını biliyoruz,yeni açılan ve üniversite mezunlarının alındığı polis meslek eğitim merkezlerinin yönetmeliklerinden habersizdik’’ diyerek alaycı bir dille ifade ettiler.Benim babam memur emeklisi.Binbir zahmetle beni okutmak için mücadele etti.Mevcut durumdan dolayı ciddi olarak mağdur edildim.Mağduriyetimin giderilerek çok sevdiğim polislik mesleğine geri dönmek istiyorum. AÇIKLAMA : Silah dersinin vizesinden 80 yada 85 aldım.( silah dersinin sözlü uygulaması ve silah sökülüp takılması yapıldı Sınavı Başkomiser Şenol Şahin yaptı) silah dersinin atış uygulamaları bölümünden -yani atıştan 95 notunu aldım. silah dersinin iki aşamalı sözlüsünün ilkinden bir + notunu aldım. dersin ikinci aşamasında silahı söküp taktıgımı o esnada odada bulunan sınıf komiserim Başkomiser Zekeriya DEMİRTAŞ ve diğer öğrenciler gördü. fakat buna rağmen ders hocası Sultah ahmet demircinin kötü niyeti ve yaptıgı kapris yüzünden geçmeyi fazlasıyla hak ettiğim ve bu kayıtlarda mevcut oldugu halde bütünleme sınavına bırakılarak bana haksızlık yapıldı. bütünlemedede sultan ahmet başkomiserin en yakın arkadası olan şenol başkomiser benı odada tek basına sözlü sınavına alarak ek bütünleme sınavına kalmama neden oldu. ( bu notlar kayıtlarda mevcuttur. atış çizelgesinde atıştan an son 95 notunu aldığım ve geçme notunun 60 olduğu hesaba katıldığında mağduriyetım dikkate değerdir. savunma dersinin teorık olan vizesınde 75 notunu aldığım kayıtlarda mevcuttur. final sınavında 60 notunu almam dersi geçmem için yeterliyken ders hocası Zekeriya KORKMAZ’ın (öğrenci işleri şube müdürü-4.sınıf emniyet müdürü) art niyeti yüzünden 50 notunu aldım. Beni bütünleme sınavına bırakarak adaletsizlik yapan bu şahıs bütünleme sınavındada 55 gibi ufak bir puan farkıyla okuldan uzaklaştırılmama neden olmus, akabinde bu dersten 1000 küsur öğrencinin geçtiğini ifade ederek art niyetini gözler önüne sermiştir. pomemde 1.donem sonu itibariyle 1000 küsur öğrenci arasında başarı sırası olarak 19.sırada bulunmam okulun başarı sıralamalarında mevcuttur. İkinci dönem itibariyle ilk 10 öğrenci arasına girip okulda derece yapma düşüncesiyle çok çalıştıgım halde diğer tüm derslerde oldukça yüksek notlar aldıgım kayıtlarda göründüğü gibi bu iki dersten dolayı istikbalimin haksız yere karatılması ders hocalarının art niyeti nedeniyledir. tüm bu notlar haklılığımı ispatlarken Zekeriya KORKMAZ’ın pomem yönetmeliğinden habersiz olduklarını ,lise mezunlarının alındığı iki yıllık polis okullarının yönetmeliklerini bildiklerini söylemeleri ve bunu okulun eğitim şube müdürü nün de teyit etmesi bana oldukça haksız bir komplo kurulduğunun en açık delilidir. 6 aylık eğitim boyunca hiçbir disiplin cezası almadım.bu kayıtlarda mevcuttur. Derece yapacak kadar başarılı bir öğrenci olduğum okulun başarı sıralamaları incelendiğinde görünecektir. Bana yapılan mevcut haksızlık tüm detaylarıyla ortadadır. Buna rağmen yönetmeliği bilmediklerini iddia eden şahısların şimdide yönetmeliğin arkasına sığınması ve böyle bir işlemi tesis ettiğini söylemesi vahim bir aldatmacanın ürünüdür. 19.03.2008 Çarşamba günü atanma kuraları çekildiği gün yapılan anonsla idarece çağrıldım ve bana okuldan ilişiğimin kesildiği ve polis üniformamın teslim edilmesi istendi. Arkadaşlarım bu esnada kuralarını çekip atanma sevincini doyasıya yaşıyorlardı. Bana yapılan bu haksızlığı kelimelerle ifade etmem mümkün değildir. Kişilik haklarım rencide edildi ve okul arkadaşlarım arasında mahcup duruma düştüm. Ben bu uygulamayı hak etmemiştim.Tamamen keyfi olarak ve eğitim işleri şube müdürü 3.sınıf emniyet müdürü Ali ÜNLER in mevzuatı bilmemesi yüzünden okuldan ilişiğim kesildi. Oysa mademki bu yetkili mevcut mevzuattan habersizdir, ne diye bizi yönlerdirdi ve hakkımızda işlem tesis etti ? Burda apaçık bir haksızlık mevcuttur. Gerçek durum bu minvaldedir. Başarısızlıktan dolayı ilişiğimin kesilmesi savı tamamen bu yetkilinin kendini kurtarması için icad ettiği bir bahanedir. Asıl neden budur. Bana yazık değil mi ? Esas yetkililerin bu kişi hakkında vazifesinin bilincinde olmadığı gerekçesi ile soruşturma açmaları gerekirdi, fakat bu yapılmadı, daha kolay yol seçilerek bir öğrenci olarak ben kurban edildim. İstikbalim karartıldı, hemde boşu boşuna, acaba bunun hesabını kim verecek? Hatta sınıf komiserimde benim bu olayda göz göre göre mağdur edildiğimi, oysa kendisinin benim hakkımda hep olumlu rapor verdiğini ve yasal yollara başvurmamı tavsiye etmiştir. Şimdi siz değerli yetkililere sesleniyorum : Sizin de evladınız yok mu, sizin çocuğunuza aynı şey yapılsaydı tepkiniz ne olurdu? www.sarıyersentez.com sitesinde yayınlanan haber metni : Polis Okuluna dava açtı Polis Meslek Eğitim Merkezi'ndeki uygulamalı dersten başarısız olunduğu belirtilerek okuldan ilişiğin kesilen öğrenci, İstanbul Bölge idaresine dava açtı ve Adile Sadullah Mermerci Polis Meslek Yüksek Okulu'nda hakkının yenildiğini iddia etti. Sarıyer Gümüşsuyu köyünde eğitim vermekte olan Adile Sadullah Mermerci Polis Meslek Yüksek Okulu ilginç bir hak arama davası ile mahkemelik oldu. Polis Meslek Eğitim Merkezi'ndeki uygulamalı dersten başarısız olunduğu belirtilerek okuldan ilişiğin kesilen öğrenci Kenan Bilgin, avukatları Av. Ahmet Adnan Tüzün, Av. Mehmet Aba ve Av. Rıfat Tokdemir aracılığı ile İstanbul bölge İdare mahkemesine başvurarak hakkının yenildiğini iddia etti. 24 Mart 2008 tarihli dava dilekçesinde davacı öğrenci `Atama kuralarının çekildiği 19.03.2008 Çarşamba günü ivedi olarak okuldan ilişiğimin kesildiğine dair belgeyi elime tutuşturup, geleceğimi hunharca yok ettiler. Bu durum okul arkadaşlarımın da tepkisine neden olmuştur. Onlarda bu duruma inanmak istemediler` ifadesini kullandı. Kenan Bilgin açtığı dava ilgili olarak, `Emniyet genel müdürlüğünün açtığı 5.dönem polis meslek eğitim merkezi öğrenci adaylığına başvurdum.Yapılan sınavlar neticesinde asil aday olarak yerleştirmem yapıldı,akabinde gerekli sağlık raporunu aldım ve ilgili işlemler tamamlandıktan sonra 17 eylül 2007 tarihinde istanbul sarıyerde bulunan Adile Sadullah mermerci polis meslek eğitim merkezinde öğrenime basladım. 6 aylık eğitim süresince herhangi bir disipline aykırı tutumum olmadı. İlk dönem sonu itibariyle 1000 küsur öğrenci arasında 19.başarı sırasına ulaştım. Amacım ilk 10 öğrenci arasına girmek ve derece yapabilmekti. Buna rağmen silah ve savunma adlı derslerden çok yüksek notlar aldığım halde bu derslerin öğretim görevlileri keyfi tutumları nedeniyle beni sözlü uygulamalardan bıraktılar ve mesleğimi elimden aldılar. Bana yapılan bu haksızlığı `Biz 2 yıllık polis meslek yüksek okullarının mevzuatını biliyoruz, yeni açılan ve üniversite mezunlarının alındığı polis meslek eğitim merkezlerinin yönetmeliklerinden habersizdik` diyerek alaycı bir dille ifade ettiler. Benim babam memur emeklisi. Binbir zahmetle beni okutmak için mücadele etti. Mevcut durumdan dolayı ciddi olarak mağdur edildim. Mağduriyetimin giderilerek çok sevdiğim polislik mesleğine geri dönmek istiyorum` dedi. Kendisinin kesinlikle mağdur ve masum olduğunu iddia eden davacı Kenan Bilgin, `Şimdi siz değerli yetkililere sesleniyorum : Sizin de evladınız yok mu, sizin çocuğunuza aynı şey yapılsaydı tepkiniz ne olurdu?` diyerek Adalet mekanizmasına güvendiğini ve kendisine hakkının iade edileceğine inandığını söyledi. SÖZ KONUSU DAVA DİLEKÇİSİNİN TAM METNİ ŞÖYLE BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA İSTANBUL DAVACI :Kenan BİLGİN VEKİLİ : Av. Ahmet Adnan TÜZÜN-Av. Mehmet ABA- Av. Rıfat TOKDEMİR DAVALI :Adile Sadullah Mermerci Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü Gümüşdere Köyü – Sarıyer/İSTANBUL DAVA KONUSU : Polis Meslek Eğitim Merkezindeki uygulamalı dersten başarısız olunduğu belirtilerek okuldan ilişiğin kesilmesi SAVUNMA : Ekteki sunduğum belgelerden de anlaşılacağı üzere; ben Dicle Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden TÜRKOLOG ünvanıyla mezun oldum.Tezsiz Yüksek Lisans eğitimimi de tamamladım.Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde açılan 6(altı) aylık polis meslek eğitimine alınma sınavını asil listeden kazanıp,tüm şartları yerine getirerek 17 Eylül 2007 tarihinde İstanbul Adile Sadullah Mermerci Polis Meslek Eğitim Merkezinde öğrenime başladım.Gerek okul yıllarında gerekse polis meslek eğitimim sırasında hatta hayatım boyunca hiçbir adli ,idari ve siyasi ve bunlara benzer hiçbir soruşturmaya konu bile olmadığım gibi,hiçbir disiplin cezası almadım.Zaten yüce mahkemenizce yapılacak her türlü tahkikatta da bu husus anlaşılacaktır.Suç unsuru teşkil edebilecek bir kelime bile sarfetmedim.Polislik mesleğine küçüklüğümden beri sempatim mevcuttur. Sırf bu yüzden edebiyat öğretmenliği yapmak dururken ben tercihimi polis olmak için kullandım.Çünkü milletime yararlı bir polis olmak istiyordum.Tek idealim buydu. Hal böyle iken polis eğitiminin yazılı sınavlarından çok yüksek notlar aldığım halde,okuldan ilişiğimin kesilmesine bahane olarak gösterilen güya başarısız addedilen Polis Savunma Taktikleri ile Silah Bilgisi ve Atış Eğitimi Uygulamaları derslerinin sözlü ve sadece öğretmenle baş başa kalınarak yapılması uygulaması bana karşı keyfi sorumsuz ve haksız bir uygulamaya mahal vermiştir.Başka arkadaşların huzurunda yapılsa durum daha netleşir.Tek başına sınava alınma olunca haliyle öğretmenin insafına bırakılmış olunuyor.O da keyfi davranırsa haklılığımı nasıl kanıtlayabilirim? Ancak yanımda kamera olması icap ederdi. Bahse konu derslerimde başarısız addedilerek okuldan ilişiğimin kesilmesine neden olan ders hocalarım Öğrenci İşl.Şb.Md.4.sınıf Emniyet Müdürü Zekeriya KORKMAZ ve Başkomiser Şenol Şahin beni tek başına odaya alarak sözlü sınava tabi tutmuş,akabinde kanaatini doğrusunu söylemeyerek kasıtlı olarak aleyhimde kullanmıştır. Okulun eğitim işleri şube müdürü 3.sınıf emniyet müdürü Ali ÜNLER 14.03.2008 Cuma günü bütünleme sınavı sonuçlarını tarafımıza ibraz etmiş olup, aynı zamanda 17.03.2008 pazartesi tarihinde ek bütünleme sınavına katılma hakkımızın olduğunu ve çok çalışmamız gerektiği hususunda beyanda bulundu. Meğer aynı gün ek bütünleme sınavına girmemize gerek dahi görmeden habersiz bir şekilde okuldan ilişiğimizin kesilmesine dair yazıyı acele olarak Emniyet Genel Müdürlüğüne göndermiştir. Ben olaydan haberim olmadığı için onun beyanı üzerine 17.03.2008 pazartesi tarihinde yapılacak ek bütünleme sınavına katılmak üzere yanına gittim, sınava girmek istediğimi belirttim. Bu defa sanki sınava katılacağımı beyan etmemişcesine bir tavır içine girdi. Sınavın yapılmayacağını okuldan ilişiğimizin kesileceğini alaycı bir şekilde bana söyledi. Oysa sınava katılma hakkımın olduğunu bana beyan etmişti. Duruma itiraz ettiysemde yeni açılan polis meslek eğitim merkezleri ile ilgili mevzuattan bihaber olduğunu , durumun belirsiz olduğunu ve Ankara daki yetkililere durumu soracağını söyledi. Dolayısıyla eğitim işleri şube müdürü 3.sınıf emniyet müdürü Ali ÜNLER 2 (iki) yıllık polis yüksek okullarının mevzuatını bildiğini fakat fakülte mezunlarının öğrenim gördüğü 6(altı) aylık polis meslek eğitim merkezi yönetmeliklerinden bihaber olduğunu , durumu ankaraya ileteceğini ve kararı beklememiz gerektiğini belirtti. Dolayısıyla ben bunun polis meslek eğitim merkezi(pomem) yönetmeliklerini bilmeyişine kurban edildim. Bu durumda suç benim mi? 19.03.2008 Çarşamba günü atanma kuraları çekildiği gün yapılan anonsla idarece çağrıldım ve bana okuldan ilişiğimin kesildiği ve polis üniformamın teslim edilmesi istendi. Arkadaşlarım bu esnada kuralarını çekip atanma sevincini doyasıya yaşıyorlardı. Bana yapılan bu haksızlığı kelimelerle ifade etmem mümkün değildir. Kişilik haklarım rencide edildi ve okul arkadaşlarım arasında mahcup duruma düştüm. Ben bu uygulamayı hak etmemiştim.Tamamen keyfi olarak ve eğitim işleri şube müdürü 3.sınıf emniyet müdürü Ali ÜNLER in mevzuatı bilmemesi yüzünden okuldan ilişiğim kesildi. Oysa mademki bu yetkili mevcut mevzuattan habersizdir, ne diye bizi yönlerdirdi ve hakkımızda işlem tesis etti ? Burda apaçık bir haksızlık mevcuttur. Gerçek durum bu minvaldedir. Başarısızlıktan dolayı ilişiğimin kesilmesi savı tamamen bu yetkilinin kendini kurtarması için icad ettiği bir bahanedir. Asıl neden budur. Bana yazık değil mi ? Esas yetkililerin bu kişi hakkında vazifesinin bilincinde olmadığı gerekçesi ile soruşturma açmaları gerekirdi, fakat bu yapılmadı, daha kolay yol seçilerek bir öğrenci olarak ben kurban edildim. İstikbalim karartıldı, hemde boşu boşuna, acaba bunun hesabını kim verecek? Hatta sınıf komiserimde benim bu olayda göz göre göre mağdur edildiğimi, oysa kendisinin benim hakkımda hep olumlu rapor verdiğini ve yasal yollara başvurmamı tavsiye etmiştir. Oysa okuldan ilişiğimin kesilmesine bahane olarak gösterilen Silah Bilgisi ve Atış Eğitimi adlı dersin vizesinden 80(seksen) puan, atış uygulamalarından ise 95(doksanbeş) puan gibi çok yüksek notlar aldığım okul kayıtlarında da mevcuttur. Ders geçme notunun 60(altmış) puan olduğu dikkate alındığında bana art niyetle işlem yapıldığı aşikardır. Kaldı ki okulumuzda mevcut bulunan 1000 küsur öğrencinin bazılarının yüksek oranda göz kusurlarına sahip oldukları, yüksek dereceli gözlük taktıkları dikkatimi çekmiştir. Mağduriyetime sebep olan ve bedensel yeterliliğe sahip olmanın ön planda olduğu Polis Savunma Taktikleri dersinden ise hamile bayan arkadaşlarımın da dersten geçirildiği ,benim gibi sağlıklı ve bu mesleği hakkıyla yapacak kabiliyetteki kişilerin dersten geçirilmediği beni şok etmiştir. Mevcut dersin vize notu olarak 75(yetmişbeş) puan aldım.Bu dersi geçebilmek için 60(altmış) ve üstü puan almam yeterliyken öğretim görevlisi final sonunda 50(elli), bütünleme sınavında da 55(ellibeş) puan vererek hamile bayanların kolaylıkla geçirildiği bu dersten malesef küçük bir puan farkıyla ek bütünleme sınavına kalmama neden olmuş, mevcut sınavda düzenlenmeyince okuldan ilişiğimi kestiler. Bu uygulama karşısında ne yapabilirdim ki? Tek çareyi yüce mahkemenizin görüşlerine sığınmakta buldum. Sonuç olarak kaldığım derslerdeki uygulamaların somut bir delili söz konusu değildir, tek kanıtları ise onların keyfi tasarruflarıdır. Atama kuralarının çekildiği 19.03.2008 Çarşamba günü ivedi olarak okuldan ilişiğimin kesildiğine dair belgeyi elime tutuşturup, geleceğimi hunharca yok ettiler. Bu durum okul arkadaşlarımın da tepkisine neden olmuştur. Onlarda bu duruma inanmak istemediler.Bu yetkililer bu uygulamalarının hesabını nasıl verecekler? Ben ne suç işledim ki bana bunu reva gördüler hala olayı anlamış değilim. Üstelik bana yapılan bu haksızlık yetmiyormuş gibi benden sanki sorumlu benmişim gibi benden okulda yaptığım masrafları dahi istediler..Babam 30(otuz)yıldır devlet memurluğu yapmış bu devletin emekli bir vatandaşıdır.Ben maddi ve manevi çok zor şartlarda okudum. Başarılıda oldum. Fakat böyle haksız ve keyfi uygulamaları yenemedim. Hayatımda hiçbir suç unsuru taşıyan bir olayla alakası olmayan bir insanın sırf bir, iki öğretmenin kaprisi ve art niyeti yüzünden hayatıyla bu şekilde oynanması kabul edilebilir mi? Yüce mahkemenizin gerekli her türlü tahkikatı yaparak yasalar çerçevesinde hak ve hukukumun korunması için bu çok sevdiğim mesleğime geri dönebilmem için bana ek sınav hakkı tanınması gereği acilen hasıl olmuştur.Yüce mahkemenizin Sayın başkanı ve üyelerinin sağduyu ve vicdanlarına sesleniyorum.Bana yapılan bu ayıbı gidersinler zira devletimin adil olduğuna yapılan bu hatalı uygulamaların adalet duvarında duracağına inanmışımdır. Yukarıda açıklamaya çalışabildiğim nedenler anayasa ve ilgili mevzuat hükümlerine göre haklarımın SAYIN MAHKEMENİZCE resen saptanarak gerekçelerle isteğim olan başarısız kılındığım derslerden sınav hakkı verilmesini talep ediyorum. Bu nedenle yapılan işlemin İPTALİNE VE YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA yargılama giderlerinin davalı idare üzerine bırakılmasına karar verilmesini ; Saygılarımla arz ederim. 24.03.2008 DAVACI Kenan BİLGİN Bakalım bu ilginç hak arama davası nasıl bir seyir izleyecek? kenan_bilgin_@hotmail.com 0 543 469 7436 http://www.memurlar.net/haber/109572/

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,77 M - Bugn : 16677

ulkucudunya@ulkucudunya.com