« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Yusuf Yılmaz ARAÇ

13 Mar

2017

LEKE

13 Mart 2017

Öğretmen okulundayken elimizde Bozkurtlar romanı, dilimizde Leke şiiri dolanırdı. Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz, vurulmuşum, vurulmuş düşmüşüm güpegündüz, sözleriyle başlayan. İlk Cengiz’den duymuştuk. Biz güya sıkı muharipler, kahvede, ocakta vakit geçirirken herkesten evvel öğrenmiş. Zaten o okumaz görünür, okur; bilmez görünür, bilir. Belki Osman Hocadan talim etmiştir.

Kısa zamanda ezberledik. Bir dönemin şahidi, bir şanlı mücadelenin destanı idi. Ülkücü şehitlerin serdarlarından Yusuf İmamoğlu hatırasına ithaf edilen şiir halen de tazeliğini koruyor. Sosyal medyada bolca rastlamak mümkün. Bazılarında şairi yanlış isimlere mal edilmiş. Bir iki ülkücü şarkıcı da okumuş. Biraz ruhsuz olsa da yoktan iyidir.

Baktım gafiller düşmüş hainlerin peşine... Bu mısraı önce tam kavrayamamıştım, zihnime takılmıştı. Peşine düşmeyi, peşine düşüp kovalamak zannetmiştim baştan. Gafillerinnasıl olup da hainleri kovaladıkları merakımı çekmişti. Hainleri biz kovalamaya çalışıyorduk ama gafil değildik. Gafillerin,belki iyi niyetle hainlerin peşine takılmış giden sersem yardakçılarıolduğununeden sonra idrak etmiştim. Şair, baktım gafiller takılmış hainlerin peşine demiş olsaydı daha kolay anlaşılırdı, hece veznini korumak için diğer kelimeyi seçmiş olmalı.

O dönem öyleydi. Zamanlar geçti... Şekil, suret, niyet, mahiyet, metod, kadro ve renk değiştiren ihanetin bayraktarlığı üç kelimelik bir isimden başka mevcudu, kuvvesi, sloganı, fikriyatı, münderecatı olmayan türedi bir zümreye geçti. İblis yeryüzünde gezinse kendisine bu suretten daha layığını bulamaz; bu apaçık benzerliğe rağmen peşlerine takacak gafiller bulmakta da zorlanmadılar. Bu dönemde hainlerin peşi sıra giden haysiyetsiz yardakçılara gafil demek gafletin bizatihi kendisi olur.İhanet oyununda peşrev çekenler bu kez içimizdeki devşirmelerdir. Bunların hain niyetlerini, sufli gayelerini, karaktersizliklerini, çapsızlıklarını bunca zamandır sezmemiş, anlamamış, fark etmemiş, dile getirmemiş, isyan etmemiş olmak, sükut ve kabul etmiş olmak, fayda ve medet ummuş olmak da gaflettir ki; vebali derece derece değişir. En sonunda, yıllar boyu dirhemini köpeğe atsan kudurtacak hakaretleri sineye çekerek hasım göründüklerine sığınıp can ciğer kuzu sarması oldular. Menfaat ve şahsi emel uğruna, koltuk ve makam hırsına ihanetin gönüllü bayraktarlığına soyundular. Ve kendileri gibi satılmamış ülkücülere hakaretlerle, tehditlerle saldırmaya başladılar.

Hainlerle işbirliği yapanlar haindir. Katıksız haindir. Şeksiz şüphesiz haindir. Davaya, maziye, mücadeleye, şehit ve gazilere, yüzbinlerce çilekeş ülkücüye ihanet edilmiştir. Toprağın altından intizar sesleri yükselmektedir. Bozkurtların yurdunda çakalların işe ne, sorusu sorulmaya başlanmıştır. Akıllarını başlarına devşirmeyenlere şiir apaçık ikazda bulunuyor.

İhanet oyununda, peşrev çekenler bu kez
Bilsinler ki bu toprak, hainleri hiç sevmez!
Bugün sabreyleyenler, bir gün bezecekler
Tutup başlarını, taşlarla ezecekler...



LEKE

Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz,
Vurulmuşum, vurulmuş düşmüşüm güpe gündüz.
Şakağımdaki kansa, o benim gülüşümdür,
Namert sürünmektense, erkekçe ölüşümdür.
Şaşırmayın, korkmayın, ürkmeyin ey yiğitler,
Bakın etrafımızı nasıl sarıyor kızıl itler!
Zaten faydası yoktur korkaklığın ecele,
Yaşamak hakkın lakin istiklalinle bile.
İhtirama zaman yok, merasime ne hacet?
Size düşen daha çok vazifeler var. Evet...
Evet!.. Böyle sürerse bu eşkiya kanunu,
Müebbet felakettir milletimin sonu.
Size selâm gönderdi kırk yiğidiyle Kürşad
Sizden haber bekliyor yüz milyon; imdat! imdat!
Hala tevekkülde mi kararlısın yoksa?
Sükut neyi halleder, yaran oyuk oyuksa?
Tevekkül Allah'adır zillete katlanılmaz!
Ya hayat ya ölüm! Bunun ötesi olmaz.
Namus lekesi değil alnımdaki bu leke,
Asırlardır karşıma çıkmazken tek teke
Önümüzde dalkavukluk, meddahlık edenleri,
Şimdi iyi tanı, gör neymiş hünerleri...
Mütefekkirler echel, realistler yalancı,
Hayret! Dünkü yabancı, bugün bu handa hancı...
Dağdan bağa inenler, yoluma kül döküyor
Benim ayak izlerim taşralı gözüküyor
Farkına yeni vardım, suçluymuşum ben meğer
Otağımda cellatlar... Kaçmak!.. Bu neye değer!
Ne papyon kravatlı, ne rugan papuçluyum
Halisane Türk'üm ben, onun için suçluyum.
Suçluyum, hainleri gözlerinden tanırım ben.
Bir intizar dinlerim şu toprağın kalbinden.
O ses der ki: -Ey oğul, yazıklar olsun sana!
Mezarımı kirleten, şu mahluka baksana!
Baktım gafiller düşmüş hainlerin peşine
Dedim Bozkurtların yurdunda, çakalların işi ne?
Fırlamışım yayımdan, ok hedefi mutlaka bulur
Son kale, son akında, ancak böyle kurtulur.
Namus lekesi değil, kurşun yarasıdır O.
Asrın adaletine, bir yüz karasıdır bu!
Arz-ı endam etsinler... Mütebessim, mutantan.
Sonra da sulh severiz, deyiversinler yalan
Yalandır ne söyleseler, beşeriyyet namına,
Hanumanlar yıkılır, bu şer'riyet namına.
Adi cinayetlerle küllenir asıl yara
Can yakar, göz yaşarır, alır yürür bu sara
Sokaktan okullara, okuldan minareye
Bu kıvılcım saçarken bekçiler uyur, niye?
Kimdir bu uyanıklar, niçin uyur uyuyan?
Beş kıt'a birbirine dokunur zaman zaman
Bayraklar indirilir, paçavralar sallanır
İşte bu kızıl itler, bu sayede yollanır.
İnsan denmez bir avuç yal için sürünene
İnsan denmez sesimden ürküp, dev görünene
İnsan denmez iltifat, iltizam edenlere
İnsan denmez yenilen ve önde gidenlere
İnsan denmez gözyaşı döküp, ter dökmeyene
İnsan denmez hedefi görüp diz çökmeyene
Ben şüheda nesliyim, başkaya varmaz dilim
Belki mağdurum ama, asla meyus değilim.
Gökbayrak Albayrağa bir gün çizerken ufuk
O büyük kurtuluşa yürürken çoluk çocuk
Bu nefes bu bedeni terkedip de gitse de
Ruhum at koşturacak, o büyük hengamede.
Namus lekesi değil, artık bilinmeli bu!
Asıl leke bellidir, kökten silinmeli bu!
Bir isyan cinnet gibi, bir günkü kâbus gibi
Karşımda tomsonlular, yunan gibi rus gibi
Ey gönüllü bayraktar, ey devşirme dölleri!
İleri, biraz daha, biraz daha ileri.
İhanet oyununda, peşrev çekenler bu kez
Bilsinler ki bu toprak, hainleri hiç sevmez!
Bugün sabreyleyenler, bir gün bezecekler
Tutup başlarını, taşlarla ezecekler.
Atalarımız bize, böyle ferman buyurdu
Ey ecdat sevgisiyle taşan kahraman ordu
Bu hakimler veremez, hükmünü bu celsenin
Hazır olun Bozkurtlar! Hüküm sırası sizin

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,78 M - Bugn : 25774

ulkucudunya@ulkucudunya.com