« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

İsmail GÖKTÜRK

19 Ara

2016

ÜÇÜNCÜ FETRET DÖNEMİ . . .

19 Aralık 2016

Ecdat yadigarı bu mübarek topraklar bugün tarihinin üçüncü kırılma dönemini "ÜÇÜNCÜ FETRET DÖNEMİ" ni yaşamaktadır.
BİRİNCİ FETRET DÖNEMİ... Cennet mekan Yıldırım Bayezid hanın 'ın 1402'de Ankara Savaşı'nda, Timur'a yenilip esir düşmesi sonucu ortaya çıktı. 1402'den 1413'e kadar süren kargaşa dönemi, 1413 yılında I. Mehmet Han (Çelebi Mehmet) tarafından sona erdirilerek, Osman Oğulları yeniden tarih sahnesine selametle çıkartılmıştır.
İKİNCİ FETRET DÖNEMİ...
1919 - 1922 yılları arasında gerçekleşen ve 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona eren Türk İstiklâl Harbi ya da Millî Mücadele olarak adlandırılan, Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve milletin tamamının destansı kahramanlıklar ortaya koydukları Türk Kurtuluş Savaşı yıllarıdır.
PKK terör Örgütüne legalite kazandırılma çabaları, örgüt elebaşına bir günde, bir gece de, birden bire, ansızın, gökten vahy almışçasına masumiyet kesbedilmesi, naif bir melek ve tüm insanlığı kurtaracak "Mesih" ilan edilmesi, TBMM'nin by pass edilerek İmralı'nın muadil bir yasa organının yasal bir temsilcisi gibi üst düzey muhatap kabul edilmesi, sözleri ve yönlendirmelerinin namusu ekberin (melek Cebrail 'as') getirdiği "nas" olarak kabul edilmesi, memleketin var olmak ya da olmamak noktasında ki varlık ve beka sorunlarının Neo Con'lara ihale edilerek başta bu yamyam devlet olmak üzere küresel emperyalizmin diğer yamyamlarının vicdanına bırakılması!.. süreci bilinen adı, yani siyasi otoritenin isim babalığını yaptığı hali ile... "ÇÖZÜM SÜRECİ".
Milletin "MAHŞERİ VİCDANI" nının tanımlaması ile ... "TÜRKİYE'NİN MİLLİ - ÜNİTER - TEKİL DEVLET KONUMUNUN BERHAVA EDİLME SÜRECİ" ise, tarihsel kırılma sürecinin "ÜÇÜNCÜ FETRET DÖNEMİ" dir.
Bugün, güzel ülkemizin yaşamış olduğu bu Fetret Dönemi'nin birincil nedenleri PKK, YPG, İŞİD VE FETÖ terör örgütlerinden kaynaklanmaktadır. PKK terör örgütü başta olmak üzere tüm bu karanlık yapıların, terör aktörlerinin banisi ve hamisi öncelikli olarak ABD'dir, sonra AB ve İsrail'dir.
Ne var ki bugün bu Cennet vatanın yaşamış olduğu Fetret Dönemini sadece çoklu terör örgütlerinin vermiş olduğu zararlarla izah edebilmek ve bu noktalar da dondurmak çok doğru bir düşünce biçimi değildir. Türkiye'nin
milli varlık ve bütünlüğüne zarar veren terör örgütlerinin oluşturduğu tehlike kadar belki de ondan daha da önemlisi bu ülke de önce "NESİL EMNİYETİ'nin arkasından da spontane olarak ortaya çıkan "CAN EMNİYETİ"nin ortadan kalkmasıdır.
Bu bağlam da... yerleşik ahlaki, imani ve manevi paradigmaların yerle yeksan olarak, radikal bir değişime uğraması, yerine batının sapkın yaşam anlayış, felsefe ve hayat tarzlarının ikame edilmesi, ahlak, erdem, namus, iffet, edep ve evlilik kurumunun geri kalmış milletlerin arkaik değerleri olarak kabul edilmesi, boşanmaların çığ gibi büyüyerek (TÜİK 2015 Yılı - 135 bin aile boşandı) nesil emniyetini tsunami gibi vurması ve vurmaya artarak devam etmesi, her şeyin madde boyutunun ön plana çıkartılması...
...zinanın suç olmaktan çıkartılıp yasalarla koruma altına alınıp meşruiyet kazandırılması, insanların sadece nefsi, şehevi arzularının esiri olup hayvanlar gibi hodgamca ve hodbince yaşayarak Türkiye'yi sapkın pompei şehrine döndürmeleri, kısaca Kur'an dinin ortadan kaldırılıp yerine "Ilımlı İslamın - Protestan İslamın" ikame edilmesi... Türkiye'nin yaşamış olduğu 3 üncü Fetret Döneminin en sarih, en somut, en müşahhas ve en acı ikinci onursuzluk resmidir.
Kentlerde ki sivil şiddet, anarşi ve kaosun PKK terörü ile yarışır hale gelmesi kent meydanlarında güpe gündüz şehir magandalarının, polisleri kurşun yağmuruna tutarak katletmesi (Antalya kent merkezi), kadınların ve genç kızların koyun boğazlanır gibi kent meydanların da cadde ve sokaklar da rambo bıçaklarla boğazları kesilerek kurban edilmesi!.. ya da tabanca kurşunlarıyla kalbura çevrilerek katledilmeleri, on üç, on dört yaşlarında masum melek kız çocuğu yavrularımızın okul önlerinden, evlerinin önlerinden ya da sokak da yürürken kaçırılıp günlerce, haftalarca on beş, yirmi hayvan tarafından tecavüze uğramaları...
Türkiye'nin yaşamış olduğu Üçüncü Fetret Döneminin en sarih, en somut, en müşahhas, en nesnel belgesidir.
Şunu üzülerek de olsa belirtmek, ifade etmek zorundayız ki... bugün Türkiye bu denli derin bir "TÜRBÜLANS" derin bir "TSUNAMİ DALGASI" içerisinde var olma savaşı veriyorsa bunun günahının tamamı ülkeyi yöneten siyasi otoritenin Ak Partinin omuzlarındadır. Çözüm Süreci için... PKK beni aldattı..... FETÖ için... Fetullah Gülen beni aldattı.... Yanlış Suriye Dış Politikası için... Sayın Davutoğlu, beni aldattı... Avrupa Birliğine katılım için AB, beni aldattı.... söylemleri bu ülkenin Cumhurbaşkanına aittir.
Ne var ki bugün bir suçlu aramak ya da birilerini itham etmek Ülkenin Beka sorununa bir çözüm getirmeyecektir. 15 Temmuz ve sonrasında Türkiye'nin ali menfaatleri ve varlık sorunu noktasında yollarımız Sayın
Cumhurbaşkanımızla aynı nokta da kesişmiştir. Bu bağlam da... 911 km uzunluğunda ki Suriye sınırımızın... 600 km sinde YPG'nın, 250 km'sinde de El Kaide ve benzer terör örgütlerinin alan hakimiyeti sağladığı ve YPG'nin, Fırat'ın doğusuyla batısını birleştirmesine ramak kalmışken silahlı kuvvetlerimiz ...
...24 Ağustos 2016 da Cerablus - Azez arasına girip 98 km'lik bir hat tutması ilerleyen günlerde de Suriye içlerine kadar girip stratejik "EL BAB" kapısına dayanarak alan hakimiyetini 1.840 km olarak genişletmesi, Türkiye'nin bölgesel makus talihiyle birlikte ülkesel beka sorununa da derin bir soluk aldırmasını bütün kalbimizle ve büyük bir hasbiyetle onaylıyor ve dimdik arkasında duruyoruz..
İşte geçtiğimiz gün İstanbul da maç çıkışı PKK'lı katillerin bomba patlatıp kırk dört canımıza kıymasının ana nedeni de Türkiye'nin (TSK) Suriye deki alan hakimiyetini kalıcı konuma dönüştürmesi noktasında "EL BAB" a dirsek teması yaklaşmasıdır.Türkiye'nin muhtaç olduğu kudret yüksek, sarsılmaz ve aydınlık bir iman gücü ile milli devletinin bekasını koruma ve kollama, ilelebet payidar olma azmini gerçekleştirme yönüyle verdiği mücadele ile Milli Ordusudur.
SON SÖZ.......... "Bu Memleket, Tarihte Türk'tü ; Hâlde De Türk'tür ve Ebediyen Türk Kalacaktır." ( Mustafa Kemal Atatürk )

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,82 M - Bugn : 24395

ulkucudunya@ulkucudunya.com