* "Sonuçta 1 Kasım'da AKP tek başına yetecek sonuca ulaştı. Kesin sonuçlar 12 Kasım'da açıklandı. Yemin merasimi bugün yapılacak. MHP 7 Haziran'da yüzde 16 oy oranı ile 80 milletvekili aldı. Ne var ki 1 KASIM'DA BEKLENTİLERİN ALTINA DÜŞTÜĞÜMÜZ AÇIK BİR GERÇEKTİR. Yüzde 11 oy oranı ve 40 milletvekiliyle 26. dönemde milletimizin verdiği muhalefet görevini en iyi şekilde yapacağız.
İftira ve yıkıcı propagandaya rağmen bize destekleyen aziz vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. 1 KASIM'DA ALDIĞIMIZ NETİCENİN BAŞARI OLDUĞU İDDİASINDA DEĞİLİM, AMA MAĞLUP DA OLMADIĞIMIZA YÜREKTEN İNANIYORUM."
* "Milliyetçi Hareket Partisi'nin zayıflaması, kaybetmesi ve hatta baraja takılması maksadıyla siyasî tarihimize kara bir leke gibi geçecek her neviden saldırı icra edilmiştir. Buna rağmen köklü geçmişiyle; şerefli, imanlı, millî ve tavizsiz mensuplarıyla iç içe geçen ve kenetlenen partimiz zalimlerin yazdığı hükmü yırtıp atmıştır. MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ İLKELERİNDEN ÖDÜN VERMEDEN, İNANDIĞI DOĞRULARDAN SAPMADAN YOLUNDA KARARLI VE EMİN ADIMLARLA YÜRÜYECEKTİR. İÇİMİZDEN VEYA DIŞIMIZDAN HİÇ KİMSE BOŞ YERE HESAP YAPMAMALI, BOŞ YERE MİLLİYETÇİ HAREKET'İN İSTİKRARSIZLIK SARMALINA DÜŞECEĞİNİ ZANNETMEMELİDİR. PARTİMİZİN TÜM KADROLARI SABIRLA, ÖZVERİYLE, İNANMIŞ BİR YÜREKLE GÖREVLERİNİN BAŞINDADIR. VATAN VE MİLLET SEVDAMIZDA EN UFAK BİR EKSİLME OLMADAN, SAFLARIMIZDA EN KÜÇÜK BİR BOZULMA YAŞANMADAN ÇELİKTEN BİR İRADEYLE TÜRKİYE'NİN HAK, HUKUK VE TARİHÎ ÇIKARLARINI SAVUNMAYA SAMİMİYETLE DEVAM EDİLECEKTİR. BU HUSUSTA AZMİMİZ SINIRSIZDIR."
* “BİZİ GÖRMEK İSTEYEN YÜZDELERE DEĞİL YÜZLERDEN HİLAL GİBİ PARLAYAN NURLU ÇEHRELERE BAKSINLAR. BİZ KUTULARDA DEĞİL, TÜRKLÜĞÜN KUTBUNDAYIZ. BİZ ORANLARDA DEĞİL, ONURLU VE OMURGALI YÜREKLERDE SAKLIYIZ. Kuşatma zalim olsa da, onu yaracak Ülkücü duruş, tarihî dokunuş damarlarımızdadır. Bu damar rüşvet, zillet, hezimet damarı değil; ahlâkın, aidiyet şuurunun, bozkurt gibi kalkışın ve Türklüğün zafer müjdesinin eseridir. Teslimiyet sözlüğümüzde olmayan bir kelimedir. Taviz verip kaçmak, gürültü karşısında korkup sinmek bize Fizan kadar uzaktır.”
“Ne ABD’den çekinir, ne AB’den ürkeriz. Ne sarayın tuzaklarından, ne de komplocu aktrollere aldanırız. Biz işimize ve yolumuza bakarız. ŞAHSEN MİLLİYETÇİ-ÜLKÜCÜ İRADENİN TERTEMİZ VİCDAN VE İRADESİNE GÜVENİR, ONDAN BAŞKASINI TANIMAM, TAKMAM, HİÇ ARKAMA DA DÖNÜP BAKMAM” buyuruyor, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ.
Bu üç açıklamasında Sayın Devlet Bahçeli, tercüme edersek, aslında şöyle diyor: “BEN, BAŞARILIYIM… KİM NE DERSE DESİN, İSTİFA ETMİYORUM… KONGRE DE YAPMIYORUM!”
İyi de Sayın Devlet BAHÇELİ, bu nasıl bir başarı?
7 Haziran'da 7 milyon 520 bin oy almışsınız, 1 Kasım’da bu, 5 milyon 694 bin 136’ya düşmüş… Kayıp= 1 milyon 827 bin 431 rey…
7 Haziran’da rey oranınız yüzde 16,29 iken, 1 Kasım’da bu oran yüzde 11,90’a düşmüş… Kayıp= yüzde 4,39…
7 Haziran’da 80 milletvekili çıkarmışsınız, 1 Kasım’da bu sayı 40’a düşmüş… Kayıp= 40 milletvekili…
Dehâ(!) derecesindeki matematik bilginizle söyler misiniz Allah aşkına, yüzde 16. 29 mu yoksa yüzde 11.90 mı daha büyük? 7 milyon 520 bin mi yoksa 5 milyon 694 bin 136 mı daha çok? 80 milletvekili mi yoksa 40 milletvekili mi daha fazla? Lütfen açıklayın da biz de boş yere üzülmeyelim. Kahrolmayalım.
Yok, yok… Kimsenin beni yanlış anlamasını istemem, ben, başarı ya da başarısızlığı rey sayısıyla da yüzde oranıyla da ölçüyor değilim.
Öyle olsaydı, 1969 seçimleri sonuçlarını da 1973 seçimleri sonuçlarını da 1977 seçimleri sonuçlarını da 1987 seçimleri sonuçlarını da 1995 seçimleri sonuçlarını da başarısızlık saymam gerekirdi... 1969 seçimlerinde % 3 ve 275,091 oy, 1973 seçimlerinde % 3 ve 362,208 oy, 1977 seçimlerinde % 6 ve 951,544 oy, 1987 seçimlerinde MÇP adı altında % 2 ve 701,538 oy ve 1995 seçimlerinde % 8 ve 2,301,343 oy almıştık… Üstelik 1987 ve 1995 seçimlerinde baraj altında da kalmıştık, çünkü.
“Öyle ise ne demeye afkuruyorsun, M. Metin Kaplan?”
Cevap veriyorum: Ben dâhil hiç kimse 1 Kasım Seçimleri’nde aldığınız sonucu başarı saymıyoruz! Hatta bazı kimseler aldığınız sonuçlardan dolayı şahsen sizinle de MHP ile de alay ediyorlar… Ben, MHP ile de MHP Genel Başkanı ile de alay edilmesini kabul etmiyorum, edemiyorum!
Meselâ AKP Genel Başkanı Ahmet DAVUTOĞLU şöyle diyor: “Diktatör benzetmesi nezaketsizliktir… SAYIN BAHÇELİ, BAŞARISIZLIĞIN HESABINI VERMEK, PARTİ İÇİNDE DEMOKRASİYİ İŞLETMEK YERİNE KENDİSİNE MUHALEFET EDENLERİ BAŞKA YAPILARIN SÖZCÜSÜ OLARAK DAMGALAYARAK KOLTUĞUNA TUTUNMAKTADIR.”
“PARTİ İÇİNDE DEMOKRASİYİ İŞLETMEYEN ÂDETA PARTİ İÇİNDE DİKTATÖRLÜĞÜNÜ İLÂN EDEN SAYIN BAHÇELİ, nezaketsiz şekilde bizi, Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef almaktadır. Sayın Bahçeli bu millet sizi de, bizi de Cumhurbaşkanımızı da bilir. KENDİ KOLTUĞUNUZU KAYBETMEMEK ÜZERE SARILDIĞINIZ BU HAKARETÂMİZ DİLİN HESABINI DA BU MİLLET SİZDEN SORAR.”
Yine AKP Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili BÜLENT TURAN ise şöyle konuşuyor: MHP, 40 MİLLETVEKİLİNDE KALDI. … Bunu söylemekten keyif almıyorum. ŞU AN MHP’NİN DÜŞTÜĞÜ DURUM, HDP’NİN DE ALTINDA, köşede bir yerde Meclis’te. Üzülüyorum. Bundan rahatsızım. BURADAN SESLENİYORUM… MHP’NİN 40 VEKİLİ VAR. AK PARTİ İSTANBUL TEŞKİLÂTININ 46 VEKİLİ VAR. DOLAYISIYLA BAHÇELİ’NİN BUNDAN SONRAKİ MUHATABI, NE GRUP BAŞKANVEKİLİDİR, NE BAŞBAKANDIR, NE DE CUMHURBAŞKANIDIR. İSTANBUL İL BAŞKANIDIR.
Allah aşkınıza söyler misiniz, bu alayları / hakaretleri nasıl kabul edebiliyorsunuz, Sayın BAHÇELİ? İşkembeniz bu kadar mı geniş? Tıynetiniz bu kadar mı bozuk?
Ya, bir ülkücü Balgat’tan farklı en ufak bir fikir beyan ettiğinde hemen cengâverce saldırıya geçen tetikçileriniz, bu alaylara / hakaretlere neden hiç ses çıkarmıyorlar? Tetikçilerinizin gücü sadece ülkücülere mi yetiyor, Sayın BAHÇELİ?
Sahi, sırf Cumhurbaşkanlığına aday olduğu için MHP milletvekilini döven… Genel Başkanlığa aday olduğu için MHP’liyi Kongre Salonu’na sokmayan… Genel Başkanlığa aday olacak MHP’lileri Salon’a sokmayacaklarını şimdiden ilân eden… HATTA MHP’YE MUHALEFET ETTİĞİNİZ İÇİN BİR VAKİTLER SİZİ DAHİ DÖVEN BU TETİKÇİLER, AKP GENEL BAŞKANI AHMET DAVUTOĞLU İLE AKP GRUP BAŞKANVEKİLİ BÜLENT TURAN’A NEDEN SES ÇIKARMIYORLAR, Sayın BAHÇELİ?
Yanlış anlaşılmasın, tetikçileriniz Ahmet DAVUTOĞLU ile Bülent TURAN’a da saldırsınlar demiyorum, ben… Tetikçileriniz niye / neden sadece Ülkücülere saldırıyorlar, diyorum… Ve saldırmak doğru bir şey ise niye / neden herkese saldırmıyorlar, yanlış ise ülkücülere niye / neden saldırıyorlar, diyorum… Merak ediyorum, Sayın BAHÇELİ, bana söyler misiniz? Bu, çifte standart nereden kaynaklanıyor?
“Cevap vermeme gerek yok, hastanelik edildiğinde nasılsa öğrenirsin” diyorsanız eğer, siz de çok iyi bilirsiniz ki, Sayın BAHÇELİ, ‘Her kuşun eti yenmez!’ Hele benim gibi yaşlı başlı, hasta masta adamların etleri, kartlığından ötürü, çok sert olabilir.
Ne ise, konuyu iyice dağıttım... Hızla toparlamaya çalışayım…
Bana olabildiğinizce samimi bir cevap verin, Sayın BAHÇELİ: NEDEN BÖYLE OLDU?
Yok, yok… Niçin şu kadar değil de bu kadar rey aldığınızı, niçin şu kadar değil de bu kadar milletvekili çıkardığınızı, sormuyorum… Benim de hiçbir ülküdaşımın da rey sayısı ya da oranı ile yahut milletvekili sayısıyla alâkalı bir problemimiz yok… Az olsa da çok olsa da fark etmez. Yeter ki Ülkücü Hareket ile MHP’nin itibarı yerinde olsun… Biz daha mühim bir ‘şey’ ile ilgiliyiz: NEDEN BÖYLE OLDU?
MHP’NİN, PKK’DAN DAHA AZ SAYIDA MİLLETVEKİLİ ÇIKARMASINI NASIL SAĞLADINIZ?
Gerçi bu neticeyi sağlamak için; ‘küresel sermaye’nin bütün talimatlarını harfiyen yerine getirdiğinizi…
Meselâ…
MHP’yi ve sizi ziyarete gelen bütün ülkücülere her vesile ile hakaretler yağdırdığınızı…
“Bilmem kaç tane parti var, MHP’den memnun değilseniz, hangine isterseniz gidin!” diyerek, MHP’den kovduğunuzu…
AKP’ye katiyen ciddi bir muhalefet yapmadığınızı…
Hatta AKP her sıkıştığında, AKP’ye destek olduğunuzu…
1 Kasım Seçimleri kapsamında İstanbul ve Ankara'dan başka hiçbir yerde miting ya da siyasî faaliyet yapmadığınızı…
TV’lerde çıktığınız canlı yayınlanan programlarda MHP’yi ve Ülkücü Hareket’i rezil ettiğinizi...
Bu programlarda MHP ve Ülkücü Hareket mensuplarını küçük düşürmek, aptal ve geri zekâlı göstermek için ne kadar gayret sarf ettiğinizi… Ve bunda ne kadar başarılı olduğunuzu biliyorum.
Amma… Gene de merak etmekten kendimi alamıyorum: MHP’NİN, PKK’DAN DAHA AZ SAYIDA MİLLETVEKİLİ ÇIKARMASINI SAĞLAMAK İÇİN BUNLARDAN BAŞKA SPESİFİK OLARAK NE / NELER YAPTINIZ, SAYIN BAHÇELİ?
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.
