« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

DIŞ TİCARET SORUNUMUZ

 

Muhterem Arkadaşlarım,

Dış ticaret, bugünkü başı boş ve millî çıkarlarımıza aykırı durumdan kurtarılacaktır. Milli Dış Ticaret Kurumu adında yeni bir kurum kurulacaktır. Bu kurum, 6 Millî Teşkilâttan seçilecek kimselerle Devlet Teşkilâtından atanacak kişilerden teşekkül edecektir.

Dış ticaret, milli ekonomi ve özellikte kalkınmamız yönünden çok önemli bir sektördür. Bu sektör, bir yandan üretmiş olduğumuz malları dış ülkelere satıp, döviz kazancı, sağlarken, bir yandan da kalkınmamız için gerekli yatırım mallarının ithalini sağlayacaktır. Bugün, ihracat gelirimiz 600 milyon doları zor bulmaktadır. Buna karşılık ithalât için ödediğimiz döviz 800 milyon dolar civarındadır. Liberal - Kapitalist dış ticaret rejiminde ürünlerimizi dış ülkelere satan kimseleri kontrol etmemiz çok zordur. Bu yüzden çok büyük sermaye kaçakçılığına ve döviz kaybına uğramaktayız. Oysa, memleketimizin kalkınması için sermaye ve dövize ihtiyacımız vardır. Kalkınma, bir sanayileşme bir sermaye birikimidir. Sanayileşme ve dolayısıyla sermaye birikiminin gerçekleşebilmesi için, dışarıdan ithal edilecek kalkınma malzemesi ve mallarını alabilecek dövize, yabancı ülke parasına ihtiyaç vardır. Dövizimiz ne kadar çok olursa, o kadar çok sermaye malları ithal edilebilir. Bu sebeple, döviz kaynağımız olan dış ticaretin, bir hırsızlık ve kaçakçılık yuvası halinden çıkârtılıp kalkınmamıza yarayan bir kurum haline getirilmesi lâzımdır.

Durumu bugünkü rejimden bir misalle açıklayalım, İhracat yapan bir tüccar, dışarıdaki bir tüccara 10 dolarlık bir mal satmış olmasına rağmen ondan sadece 5 dolarlık bir fatura alabilir. Geri kalan 5 dolarlık kısmı dışarıda bir bankaya veya işe (teşebbüse) yatırabilir. Bu halde, blr taraftan kalkınmanın dış finansmanını teşkil eden döviz yurda eksik olarak girerken, diğer taraftan da, kaçırılmış olan bu beş dolardan devlet bir dolar vergi alacak ise, bu vergi de alınmamış olur.

SENDİKA VE İŞYERİ DEMOKRASİSİ

Sevgili Bozkurtlar,

Üretimin, en aziz, en kutsal unsuru emektir. İşçilerimize haklarını tam olarak verebilmek menfaatlerinin savunmasını yapabilmek için Tek ve Mecburi Sendikacılığı getireceğiz. Her işçi, çalıştığı iş kolunda kurulacak tek sendikaya üye olacaktır. Hürriyet, birlik ve beraberlik bilinci içinde gerçekleşebilir. Birlikten kuvvet doğar. Güzel bir atasözümüz vardır : Sürüden ayrılan kuzuyu kurt kapar. İşçimizi kurtlara kaptırma­yacağız. İşçilerimiz sendikaları içinde örgütlenecek, haklarını alacaktır. Ülkemizde bugün, varlık sahibi her insan, kendi mesleki teşkilâtına üye olmak zorundadır. Bir fabrikatör, Sanayi Odasına, bir tüccar, Ticaret Odasına, bir çiftçi, Ziraat Odasına, bir avukat, Baroya, bir doktor Tabip Odasına, bir mühendis veya mimar Mühendis ve Mimar Odasına kaydolmadıkça çalışamaz, iş yapamaz. Buna karşılık, işçilerimiz, sendikalara üye olmak zorunda değildir. Bunun adına da Hürriyet diyorlar. Bu hürriyet değil, soyma ve sömürme tuzağıdır. Sermayenin korunması, emeğin himayesiz bırakılmasıdır. Bir işçi, tek ve mecburi sendikasına üye edilmek istenirse, hürriyet söz konusu oluyor. Peki bir fabrikatör, bir tüccar, bir çiftçi, bir avukat veya doktor tutsak mı? Onlar için neden hürriyet şarkıları söylenmiyor?

Muhterem Arkadaşlarım,

Sizlere kısaca görüşümüzü açıklamış bulunuyorum. Görüyorsunuz ki, içimizde insan sevgisi vardır. Bu insan, sınıflara ayrılmadan sevilecek sayılacaktır. İnsanın insanı sömürmesi son bulacaktır. Her türlü diktaya karşıyız. İnsanların maddî ve manevî gelişmesini hür ve milli bir demokrasi içinde gerçekleştireceğiz. Bunun için Dokuz Işık'çı bir düzen kuracağız. Bu Türk'e özgü bir düzen olacaktır. Bu düzen zora dayanmadan, demokratik bir süreç içinde gerçekleştirilecektir. İnsanı sevmek, onun iradesine saygıyla olabilir.

Sevgili Bozkurtlar,

Hepiniz bu Milliyetçi Hareketin, Dokuz Işık sisteminin bayraktarlarısınız. Türk soy ve bağımsızlığının sahiplerisiniz. Unutmayın, Milliyetçi Hareket, bağımsız millet; egemen devlet anlayışına dayanır. Bunu sağlamak için, aynı ülkü etrafında birleşmemiz şarttır. Kalkınız, kervan yola çıkmıştır, ona katılınız. Dokuz Işık, Milliyetçi Türkiye gerçeği doğmak üzeredir. Şafak sökmeden dâvaya katılınız. Yaşasın Türk Soyu! Yaşasın 100 milyonluk Büyük, Milliyetçi Türkiye! Yaşasın bu ülkünün dönmez insânları.

M. Metin KAPLAN

22 Nis 2024

15 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Halim Kaya

22 Nis 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 103,01 M - Bugn : 36782

ulkucudunya@ulkucudunya.com