« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

11 Nis

2007

KIBRIS VE TÜRKEŞ

Rauf Denktaş 11 Nisan 2007

Rahmetle andığımız asker, komutan ve devlet adamı Sayın Alparslan Türkeş'le ilk temasım 1960 ihtilalinden hemen sonra, Dr. Küçük ile birlikte Ankara'ya yaptığım ilk ziyarette olmuştu. Türkeş Başbakanlık Müsteşarı (veya Genel Sekreteri) mevkündeydi. İhtilalin güçlü adamı diye bilinen Alparslan Türkeş'in Kıbrıs kökenli oluşu bizler için güven verici birşeydi. Dr. Küçük, Türkeş'i evvelden tanıyor muydu, bilmiyorum.

Devlet Başkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı ile yapılan toplantılarda Türkeş de vardı. Bu toplantıda ben, Makarios'un Zürih ve Londra anlaşmalarını er geç bozma kararlılığı içinde olduğunu, bu maksatla silahlandığını, TMT'ye silah gönderilmesinin durdurulmasını savunmuştum. Makarios, 27 Mayıs İhtilali olur olmaz Zürih ve Londra anlaşmalarını reddeden bir açıklama yapmıştı. Aynı gün TMT lideri Rıza Vuruşkan bana gelerek durumun vahametini anlatmış ve Dr. Küçük'le birlikte İhtilal Hükümetine göndereceğimiz bağlılık mesajında Makarios'un Zürih ve Londra anlaşmalarını reddetmesine müsaade edilmemesine de dikkat çekilmesini istemişti. Öyle de yaptık ve anında Türkiye'den ihtilâl hükümeti Zürih ve Londra anlaşmalarına atfettiği önemi vurgulayan bir açıklama yaptı. Böylelikle Makarios bu yönde adım atmaktan vazgeçti, siyasetinden vazgeçmedi. Nitekim Ağustos 1960'ta istemediği bir Cumhuriyetin doğum belgelerini imzalarken İçişleri Bakanı Yorgacis'e bu

Cumhuriyeti yıkmak için "Rumları gizlice silahlayıp savaşa hazırlama" emrini verdiği belgelenmiştir.
Toplantıdan sonra Sayın Türkeş beni yalnız olarak makamına aldı. Toplantıda söylediklerimi dikkatle dinlediğini söyledikten sonra bana Kıbrıs'ın Türkiye için geo-politik önemini anlattı. Zürih-Londra anlaşmaları'nı Rumlar değiştirmeye kalkarlarsa Türkiye'yi karşılarında bulur dedikten sonra "Merak etmeyiniz. Biz size silah yerine Kıbrıs ve asker kökenli bir Büyükelçi göndereceğiz. Makarios'a fırsat verilmeyecektir" dedi.

Kıbrıs Anlaşmaları 16 Ağustos'ta imzalandı. Emin Dırvana T.C Büyükelçisi olarak adaya geldi. Halkımız O'nu büyük ümitlerle karşıladı. Ancak aldığı talimat "Makarios'la iyi geçinmesi ve Dr. Küçük ile Denktaş'ın anlaşmaları yıkmak için fırsat vermemesi" şeklindeydi. İhtilal hükümeti Dr. Küçük'le beni "Menderesci" biliyor, benim Londra Anlaşmasından (şubat 1959) Cumhuriyetin doğuşuna kadar geçen 18 ay zarfında Türk hükümetine gönderdiğim raporlarda devamlı surette "Makarios silahlanıyor, bu anlaşmaları ilk fırsatta bozacak" mealindeki duyurularımı (özellikle Cumhuriyet'ten sonra Dırvana kanalı ile gönderdiklerimi) yanlış değerlendirerek, anlaşmaları sanki biz bozacak­mışız gibi bize karşı cephe, tedbirler alıyordu.

Bu zor günlerde Sayın Türkeş Hindistan'daydı. Buna rağmen çok seyrek de olsa, fırsat düştükçe, haberleşebiliyorduk. Dırvana Sayın Türkeş'i de hayal kırıklığına uğratmıştı.

Yıllar sonra O'nu partisinin başında, hapiste ve Devlet idaresinde izledik. Kıbrıs'a ziyaretini yaşadık. Bu topraklara ne sıcak bağlarla bağlı olduğunu gördük. Şunun altını çizmekte yarar görürüm. Türkeş Kıbrıs'ı seviyor, Kıbrıs'ın Türkiye için önemini de bir asker olarak çok iyi biliyordu. Ancak, bir Kıbrıslı olarak (her Kıbrıslı gibi) anavatan Türkiye'nin zarar görmesini asla düşünemezdi ve düşünmemiştir.

Daima itidalle hareket etmiştir. Eleştirileri yapıcı olmuştu, tahrikkar olmamıştır. Ben O'nun devlet adamlılığını bu çerçevede değerlendirdim ve daima takdir ettim. Kıbrıs'tan taviz vermeyen bir siyaseti, Anavatanın üst çıkarlarını koruyarak, güçlü bir şekilde savunmak güçlü bir karakter ve ölçülü bir siyaset ister. Alparslan Türkeş güçlü bir karaktere sahip, ölçülü bir devlet adamı, Türkiye'nin çıkarlarını her şeyin üstünde tutan gerçek bir vatanseverdi. Son yıllarda onunla sıklaşan temaslarımda, Türklük dünyasındaki faaliyetlerinde bu izlenimim artmış, ona olan saygım ve sevgim gittikçe derinleşmişti. Nur içinde yatsın.

M. Metin KAPLAN

15 Nis 2024

14 Şubat 1977 M. Metin Kaplan’ın henüz yirmi üç yaşında Bursa’da üniversite öğrencisi iken, tutuklu bulunduğu sırada, arka sayfasını tamamen “Ülkü Ocakları Sayfası” adı altında ülkücü yazarlara tahsis eden milliyetçi bir gazetede, 6.

Yusuf Yılmaz ARAÇ

15 Nis 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

15 Mar 2024

Halim Kaya

11 Mar 2024

Nurullah KAPLAN

04 Mar 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Hüdai KUŞ

19 Eki 2023

Ziyaret -> Toplam : 102,82 M - Bugn : 28988

ulkucudunya@ulkucudunya.com